Öyle anlaşılıyor ki çok yakında siyaset sahnesinde “yeni trenler” sefere başlayacak!
AKP yönetimi kendi trenleri için yasaklar koyup, “İnen bir daha binemez” kuralını koyunca onlar da kendilerine binecekleri “yeni trenler” aramış olmalılar.
Bir ya da iki yeni trenin daha sefere çıkması an meselesi!
Yeni trenlerden söz edilmeye başlayınca da AKP yönetimini bir telaş almışa benziyor.
Dün, “Trenden inen bir daha binemez” diye mağrurları oynayanlar bugün kendi trenlerindeki yolcuların öteki trenlere kaçmaması için arayış içine girmiş durumdalar.
Rivayetler doğrusu kendi trenlerindeki yolcuların öteki trenlere kaymasının önüne geçmek için yurt gezileri tertipleyeceklermiş.
Tüm yurdu gezip kendi trenlerini methederek rakip trenleri karalayacak olmalılar!
Peki, bu politika etkili olabilir mi?
Hiç sanmıyoruz!
“Trenden indiniz bir daha binemezsiniz” diye dışlanan kişilerin dönüp bir daha AKP trenine bakacaklarına ihtimal vermiyoruz.
Şimdi herkes yeni tren ya da trenlerde kendilerine uygun bir yer kapmaya çalışacaktır.
AKP’nin içinde yaşadığı durumu kimileri bir çözülme dönemi olarak tanımlıyor, kimileri ise AKP’de başlayacak kaymaların önünün kesilmesinin çok zor olacağını söylüyor.
Bu tür tahminlerde bulunmak için insanın süper zekâlı olması da gerekmiyor. Zira bir trende “istenmeyen adam” haline gelmiş kişilerin hiç kuşkusuz “adam yerine konuldukları” trenleri tercih etmelerinden daha doğal ne olabilir?
AKP yönetimi bir kez daha kullandıkları sert ve ters söylemlerin esiri haline gelmiş durumdalar.
Kendilerine kesin itaat isteyen ve en ufak itirazda hemen aba altından sopa gösterenler şimdi yeni trenlere kayışı durdurmada bir hayli zorlanacak gibiler.
“İnen bir daha trenimize binemez” denilerek dışlanan isimler yeni trenleri “tıka basa dolduracak” olurlarsa bu bizim açımızdan asla sürpriz olmayacaktır. Evet, yakın tarihte AKP’de önemli gelişmeler yaşanabilir.
Bir ya da iki trenin daha sefere çıkıyor olması AKP’yi bekleyen akıbeti bize gayet net bir biçimde gösteriyor.
Hâlâ kucaklayıcı bir dil kullanmaktan özenle kaçınanlar, kamplaştırıcı ve kutuplaştırıcı bir dili ısrarla kullananlar kendilerini bekleyen akıbetin baş sorumluları olacaktır.