“İhracatımız artıyor” diye sevinenler var.
İhracatımız gerçekten de artıyor mu? Evet, artıyor ama “ihracat artıyor” diye sevinmek “madalyonun sadece bir yüzünü görmek ve göstermekten” başka bir şey değil.
Peki, madalyonun öteki yüzünde ne var? Öteki yüzünde ithalatımız var.
Ve acı gerçek, ithalatımızın ihracatımızdan katbekat fazla artıyor olması!
Yani dış ticaret açığımızın artması!

Bir önceki yıla yani 2021 yılı Ekim ayına göre dış ticaret açığımız yüzde 421 artmış durumda!
Bu nedenle sadece ihracat artışına bakarak sevinmenin pek bir anlamı olmasa gerek.
Hele bir de bir önceki yıla yani 2021 yılına göre ihracatımızın ithalatımızı karşılama oranı gerilemişse ihracatımız artıyor diye sevinmek hepten anlamsız hal alıyor!
İktidar sözcüleri ve onların destekçileri yani yandaşları, sürekli olarak ihracatımızın artıyor olmasına vurgu yapıyorlar ve bununla övünüyorlar.

Ama ithalatımızdaki artışı ağızlarına hiç almıyorlar.
Sanki ekonomimizin hiç böyle bir sorunu yokmuş gibi davranmayı sürdürüyorlar.
İhracatımız artarken ithalatımız yerli kaynakların devreye girmesi ile yerinde sayıyor olsa iktidar sözcülerinin ve onların destekçilerinin yani yandaşların sevinmelerinin bir anlamı olabilir.
Onlar tabir caizse kendi kendilerine gelin güvey oluyorlar.
Ve madalyonun sadece bir yüzünü görüp göstererek ekonomimizin doğru bir yolda olduğunu iddia ediyorlar.

Keşke her şey onların dediği gibi olsa! Mesela eldeki sınırlı kaynaklar israf edilmese, gösterişli masraflardan kaçınılıyor olsa ve üretime ağırlık verilse!
Ne güzel olur!

İnşaat sektörüne öncelik tanıma yerine üretime öncelik tanınsa ithalat ihtiyacı da büyük bir ihtimalle azalacak.

Ve dış ticaret açığımız böyle büyümeyecek.
İhracat ile ithalatımız arasında açık kapanmadıkça karşı karşıya kaldığımız ekonomik sorunların pek çoğunu aşmamız mümkün olmayacaktır.

Ekonomiyi yönlendirenlerin bu gerçekleri bilmiyor olmaları elbette düşünülemez.
Onlar bu gerçekleri bile bile kafalarından geçirdikleri hayalleri gerçek hayata monte etmeye çabalıyorlar.
Ne yazık ki hayaller ile gerçekler bir türlü örtüşmüyor.