DEM Partisi heyeti, Abdullah Öcalan ile görüşmek üzere bugün yeniden İmralı Adası’na gidecek. Ziyaretin, geçen haftaki Erdoğan-Buldan-Sancar temaslarının devamı olduğu bildirildi.
DEM heyeti yeniden İmralı Adası’nda
Demokratik Eşitlik ve Mücadele (DEM) Partisi heyeti, PKK elebaşı Abdullah Öcalan ile görüşmek üzere bugün İmralı Adası’na yeni bir ziyaret gerçekleştirecek.
Partiden yapılan açıklamada, heyetin Van Milletvekili Pervin Buldan, Şanlıurfa Milletvekili Mithat Sancar ve avukat Özgür Erol’dan oluşacağı bildirildi.
Bu ziyaret, 3 Ekim’de yapılan son İmralı görüşmesinin devamı niteliğinde olacak. DEM Partisi kaynakları, görüşmenin “süreç değerlendirmesi” amacıyla planlandığını aktardı.
Erdoğan ile yapılan görüşme dikkat çekti
DEM heyetinin İmralı ziyareti öncesinde, Pervin Buldan ve Mithat Sancar’ın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Saray’da görüşmesi dikkat çekti.
Görüşmede, güvenlik politikaları, bölgesel gelişmeler ve toplumsal barış süreci konularının ele alındığı belirtildi.
AK Parti kaynaklarından alınan bilgilere göre, toplantıda özellikle “güvenlik-çözüm dengesi” çerçevesinde atılabilecek yeni adımlar üzerinde duruldu.
DEM Partisi kaynakları ise görüşmeyi “diyalog kapılarının yeniden aralanması” olarak yorumladı.
İmralı görüşmesi neden önemli?
İmralı, Türkiye’nin terörle mücadelesinde hem siyasi hem de psikolojik bir sembol haline gelmiş durumda.
PKK lideri Abdullah Öcalan’ın 1999’dan beri tutuklu bulunduğu bu ada, yıllar içinde çeşitli dönemlerde barış görüşmelerine ev sahipliği yaptı.
Bu nedenle DEM Partisi’nin her ziyareti, “yeni bir çözüm süreci mi başlıyor?” sorularını da beraberinde getiriyor.
Ancak hükümet çevrelerinden yapılan açıklamalarda, bu temasların “resmî bir müzakere süreci” değil, hukuki görüşme kapsamında değerlendirildiği vurgulanıyor.
DEM Partisi’nin açıklaması: “Demokrasi ve barış önceliğimizdir”
DEM Partisi Sözcüsü tarafından yapılan açıklamada, İmralı ziyaretiyle ilgili şu ifadelere yer verildi:
“Türkiye’nin geleceği, demokratik siyasetin güçlenmesinden geçiyor. Barışçıl çözüm arayışlarımız kararlılıkla devam ediyor.”
Parti yönetimi, ziyaretin yalnızca “iletişim kanallarının açık tutulması” amacını taşıdığını ve her türlü yanlış anlamanın önüne geçmek istediklerini belirtti.
Hükümet cephesi temkinli
Hükümet kaynakları, DEM heyetinin İmralı’ya gidişini “hukuki izin çerçevesinde yapılan bir temas” olarak değerlendiriyor.
Adalet Bakanlığı yetkilileri, Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü’nün prosedürleri doğrultusunda ziyaretin onaylandığını ifade etti.
Ancak aynı kaynaklar, “İmralı’da siyasi müzakere söz konusu değildir. Görüşme tamamen yasal sınırlar içindedir.” açıklamasını yaptı.
3 Ekim’deki ilk görüşmenin detayları
DEM heyeti, en son 3 Ekim 2024’te İmralı’ya gitmiş ve Abdullah Öcalan ile yaklaşık 1,5 saat süren bir görüşme gerçekleştirmişti.
O görüşmede de “barış sürecine dönüş” iddiaları gündeme gelmiş, ancak taraflar herhangi bir resmî açıklama yapmamıştı.
Siyasi çevrelerde, 3 Ekim’deki ziyaretin bugünkü ikinci buluşmaya zemin hazırladığı değerlendirmesi yapılıyor.
Abdullah Öcalan’ın durumu
Abdullah Öcalan, 1999 yılında Kenya’da yakalanarak Türkiye’ye getirilmiş ve İmralı F Tipi Yüksek Güvenlikli Cezaevi’nde ömür boyu hapis cezasına çarptırılmıştı.
Aradan geçen 25 yılda yalnızca belirli dönemlerde, avukatları veya yakınlarıyla sınırlı görüşmelere izin verildi.
Uzun süredir dış dünyayla iletişimi kısıtlı olan Öcalan’ın, bu ziyaretlerde özellikle “Kürt sorununun demokratik çözümü” konusundaki fikirlerini aktardığı belirtiliyor.
Ankara kulislerinde hareketlilik
DEM heyetinin İmralı ziyareti, Ankara siyasetinde “yeni bir çözüm süreci mi başlıyor?” tartışmasını yeniden alevlendirdi.
Bazı siyasi yorumcular, Erdoğan’ın son dönemde “kapsayıcı siyaset” vurgusu yapmasının, bu temaslarla eş zamanlı ilerlediğine dikkat çekiyor.
Ancak iktidar kanadı, sürecin terörle mücadele politikalarını etkilemeyeceği görüşünde.
AK Parti’li bir kaynak, “Devlet terörle mücadelesinden taviz vermez; ancak iletişim kanalları her zaman açık olabilir.” ifadelerini kullandı.
Siyasi yorumcular: “Denge politikası yürütülüyor”
Siyaset bilimci Prof. Dr. Mehmet Kara, süreci “denge politikası” olarak nitelendirdi:
“Erdoğan, hem güvenlik dengesini korumak hem de Kürt seçmene yeniden ulaşmak istiyor. Bu ziyaretler, doğrudan bir müzakere olmasa da dolaylı iletişim kanalı niteliği taşıyor.”
Kürt siyaseti uzmanı Doç. Dr. Selin Demirtaş ise, “İmralı’ya yapılan ziyaretler, bölgesel gelişmelere göre yeniden stratejik anlam kazandı.” yorumunu yaptı.
Bölgesel gelişmelerin etkisi
Ortadoğu’daki yeni güvenlik dengeleri, Türkiye’nin iç politikası üzerinde de etkili oluyor.
Suriye’nin kuzeyindeki hareketlilik, Irak’taki terör unsurlarına yönelik operasyonlar ve bölgesel enerji anlaşmaları, Ankara’nın “çok boyutlu strateji” izlemesini gerektiriyor.
DEM Partisi’nin İmralı adımının, bölgesel barış ve siyasi denge politikalarıyla da ilişkili olabileceği değerlendiriliyor.
Cumhurbaşkanlığı cephesinde yeni mesajlar bekleniyor
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, Kabine toplantısı sonrasında İmralı ziyaretiyle ilgili dolaylı bir değerlendirme yapabileceği öne sürülüyor.
Daha önce benzer süreçlerde Erdoğan, “Türkiye terörle mücadelede kararlıdır, ancak toplumsal barış kapısı her zaman açıktır.” ifadelerini kullanmıştı.
Bu nedenle gözler, önümüzdeki günlerde yapılacak açıklamalarda olacak.
Uluslararası basın süreci yakından izliyor
Reuters, Al Jazeera ve BBC gibi uluslararası medya kuruluşları da İmralı temaslarını yakından izlemeye başladı.
Bazı yayınlarda, Türkiye’nin son dönemde “yumuşama politikası” izlediği yönünde yorumlar yapılıyor.
ABD merkezli “Middle East Eye”, süreci “Erdoğan’ın Kürt meselesinde yeni bir siyasi manevrası” olarak değerlendirdi.





