Cumhurbaşkanı Erdoğan’a yönelik eleştirilerin arttığı süreçte, iktidara yakınlığıyla bilinen gazeteciler Cem Küçük ve Osman Diyadin, AKP’li yöneticilerin suskunluğunu “ihanet” olarak değerlendirdi.

Muhalefet sertleşti, AKP sessiz kaldı: Eleştiriler büyüyor

Türkiye siyasetinde tansiyonun yükseldiği bir dönemde, iktidara yakın isimlerin yaptığı çıkışlar dikkat çekiyor. Özellikle CHP’nin meydanlarda yükselttiği siyasi söylem, tutuklamalar ve adaylık süreçleri üzerinden artan muhalefet baskısı, AKP cephesinden yeterli karşılık gelmediği gerekçesiyle artık iktidar yanlısı gazeteciler tarafından bile eleştiriliyor.

CHP lideri Özgür Özel’in “toplumsal ve psikolojik üstünlük bizde” çıkışı, muhalefetin yeni stratejisini ortaya koyarken, bu süreçte AKP’li milletvekilleri ve teşkilatların sessiz kalması tepkileri de beraberinde getirdi.

Cem Küçük: Bu suskunluk akıl alır gibi değil

İktidara yakın gazetecilerden Cem Küçük, geçtiğimiz hafta kaleme aldığı köşe yazısında özellikle AKP’li vekillerin ve yöneticilerin kamuoyundaki sert eleştiriler karşısında sessiz kalmasını hedef aldı. Küçük, yazısında şu ifadeleri kullandı:

AK Partililer neden sessiz? Bunun bir cevabı olmalı. 'Korkaklık' değildir. 'Yarın bir gün iktidar değişirse endişesi' değildir. Peki ne o zaman? Artık bunu da AK Parti’nin yetkili isimleri düşünsün. ‘Size ne?’ diyebilirler. Haklılar. Bize ne!.. Ama bu suskunluk akıl alır gibi değil!”

Cem Küçük'ün bu çıkışı, sadece medya çevresinde değil, AK Parti tabanında da yankı buldu. Sosyal medyada yapılan yorumlar, iktidar içinden daha güçlü ve tutarlı bir söylem beklendiğini ortaya koydu.

Osman Diyadin: Bu, Erdoğan’a ihanettir!

Cem Küçük’ün ardından bir diğer çıkış da gazeteci Osman Diyadin’den geldi. Sosyal medya platformu X (eski Twitter) üzerinden yaptığı paylaşımda, AKP içinde yaşanan pasif tutumu açıkça eleştiren Diyadin, şu ifadeleri kullandı:

CHP’lilerin her gün bilinçli olarak ürettikleri yalanlarla milleti tahrik etmelerine karşı AK Partili vekillerin, yöneticilerin, belediye başkanlarının ve teşkilatlarının büyük bölümünün görmezden gelip sessiz kalmaları Başkan Erdoğan’a ihanettir!

Bu sözlerle Diyadin, doğrudan AK Parti içindeki bazı unsurları Cumhurbaşkanı Erdoğan’a karşı duyarsızlıkla suçladı. Diyadin’in açıklamaları, özellikle sosyal medya üzerinden büyük etkileşim aldı ve birçok kullanıcıdan destek mesajı geldi.

AKP içinde moral erozyonu mu var?

Bu iki gazetecinin çıkışı, AK Parti içindeki sessizliğin aslında daha derin yapısal bir sorun olduğuna dair yorumları da beraberinde getirdi. Parti yöneticilerinin, son dönemde artan eleştirilere karşı pasif bir tutum sergilemesi, sadece dışarıdan değil içeriden de sorgulanmaya başlandı.

Uzmanlara göre, partide yaşanan bu iletişim eksikliği ve refleks kaybı, seçmen nezdinde de ciddi bir motivasyon kaybına neden oluyor. AK Parti’nin özellikle genç seçmenle olan bağının zayıfladığı yönündeki değerlendirmeler bu çıkışlarla yeniden gündeme geldi.

Muhalefetin stratejisi karşısında “sessizlik taktiği” mi uygulanıyor?

AKP’nin sessizliğinin bir strateji olup olmadığı da tartışma konusu. Bazı yorumculara göre, partinin sert çıkışlardan uzak durması, muhalefetin provokatif söylemlerine karşı gerilimden uzak durma politikası olarak okunabilir. Ancak Cem Küçük ve Osman Diyadin gibi isimler bu durumu “pasiflik” ve hatta “terk edilmişlik” olarak yorumluyor.

Muhalefet lideri Özgür Özel’in meydanlardaki sert dili, iktidar cephesinden karşılık bulmadıkça daha da güçleniyor. Bu da AK Parti seçmeninde, özellikle “yalnız bırakıldıkları” algısını pekiştiriyor.

Parti içi sorgulama artıyor: Özeleştiri zamanı mı?

AK Parti içinden gelen sessizlik eleştirileri, partide bir özeleştiri sürecinin başlaması gerektiğini savunan görüşleri de güçlendiriyor. Cem Küçük’ün yazısında yer verdiği “Artık bunu da AK Parti’nin yetkili isimleri düşünsün” ifadesi, parti yönetimine yönelik açık bir çağrı olarak değerlendiriliyor.

Bazı kulis bilgilerine göre, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın da partideki bu sessizlikten rahatsız olduğu ve sonbahar aylarında yapılacak geniş kapsamlı bir değerlendirme toplantısında bu konunun gündeme alınacağı konuşuluyor.

Medyada iç çatlak mı doğuyor?

Cem Küçük ve Osman Diyadin’in çıkışları, sadece AKP içinde değil, iktidara yakın medya cephesinde de bir çatlak mı oluşuyor sorusunu gündeme getirdi. Uzun yıllardır AK Parti’yi destekleyen bu isimlerin, doğrudan parti içi yapıları eleştirmesi, medyada da daha bağımsız bir söylemin güçlenebileceğine işaret ediyor.

Meclis’te Gizli Tanık Gerginliği: Yılmaz Tunç’tan İlk Açıklama Geldi
Meclis’te Gizli Tanık Gerginliği: Yılmaz Tunç’tan İlk Açıklama Geldi
İçeriği Görüntüle

Bazı yorumcular, bu çıkışların “dost acı söyler” yaklaşımıyla yapıldığını savunsa da, eleştirilerin dozu göz önüne alındığında, bu durumun bir çatışmaya dönüşme potansiyeli olduğu da göz ardı edilmiyor.