Hayat hızlı akan bir ırmağın suyu gibidir. Hep akar ilerler bir sona doğru. Gidişin bir dönüşü yoktur. Gider bir yöne doğru. Kendi istikametine.

Akışını bulmuş, hâl ve eylem üzerine olan gidişler gittikleri yerleri emek ve çabalarıyla bereketlendirirler. Gidişlerinin bir anlamı olur. Yolculuğun ve gidişin bir anlamı eylem hâlinde olmadır. Kimi gidişler öylesinedir. Etrafında neler olup bitiyor, neler olmalıdır. Olmaması gerekenler nelerdir. Bunlar akışın gerekleri ve değilleridir.

Bir toprağı, hayatı bereketlendirmek, göz ve gönlü açık oluşuyla olur. Sıradan gidişler, suya sabuna dokunmayışlar, hayatı lafazanlıkla geçirmek, oyalanmak da bir yaşama biçimi. Bu, hiçbir kimseye bir yarar sağlamaz.

Aşk ve gönül dili hayatı anlamlandırır. İnsana coşku ile sorumluluk verir. Bu, ne yapmak istediğinin göstergesi. Bir koşuda iken koşunun hızını ayarlamak, hedefe varışın hesabını iyi yapmak başarı getirir. Aşırı hırs ve tamah insanın gözünü karartır.

İş yapmayanlar eylemde bulunanların gözü bir hedefte olmayanlar zamanı laf, dedikodu ve boşluklarla doldururlar. Başkalarını çekiştirirler veya geçmişi eleştirirler. Kendileri ise asla bir eylemde bulunmazlar. Sanki sorumluluk ve görevleri başkalarını çekiştirmek, zamanlarını onunla doldurmadır.

Hazreti Mevlâna kimi çevrelerce eleştirilir. Gereksiz kimi töhmetlerde bulunulur. Onun yaptıklarının azıcık olanını yapsalar insan gene de bir şey demez. Mesnevi, Fihi Mafih veya diğer eserlerindeki hikmetleri, anları ve değerleri süzüp alsalar hayatlarına çok şey kazandıracaklar. Onlardan ibret alsalar ve o yolda bir çaba içinde olsalar. Bu da yok. Batı düşüncesinin onlara verdiği, ruhlarına sindirdiği medeniyetsiz, düşüncesiz ve geleceksiz bir hayat tarzıdır. Seküler, hayatı başıboş yaşama, aklın putuna takılma, kendisini tanrı konumuna çıkaran bir hayat tarzına yöneliniliyor. Kendisini üstün görüyor oysa kendisinde zerre bir değer yoktur. Hayatını boşluklarla doldurduğu için aklının erdiği kadarıyla karalamaya bakıyor. Kendisini ondan üstün gördüğü için bir medeniyet toplamını ve onun içindeki değerleri hiç görüyor.

Mevlâna da bir insandır. Ancak Mevlâna’nın hayatı doludur. O, ailesiyle birlikte Belh’ten çıktığında seksen deve yükü kitapla ayrılıyor. Hayatında üç beş kitap okuyan seküler sistemin ona sindirdiği bir hayatın içinde kendisini ondan üstün görüyor.

Bilge insanlar hâl ve yaşayışlarıyla insanlar içinde parlayan yıldızlardır. Bunun her dönem örnekleri olur.

Sadece Mevlâna’yı örnek verişimiz günümüzde onun üzerinden çokça ileri geri söylenmelerin oluşudur. Bir değeri yok görür ve onu perdelerseniz size geride bir şey kalmaz.

Batı ülkelerinde geçmişlerini yeniden ihya etmek için bir kalıtı, bir eski bulguyu bulduklarında nereye koyacaklarını ve yapacaklarını bilemezler. O, onlar için o kadar değerlidir ki, geçmişlerini onun üzerine inşa ederler.

Çiftçi tarlaya tohumu attıktan sonra iyi verim alabilmesi için onun için gerekli olan ne çalışma varsa yapar. Emeklerinin sonucu da Allah’ın bir vergisi. Doğanın koşulları ve yaşanacak olanlar. Onun için yapılması gereken olması gerekenleri yapması ve sonucunu beklemesidir.

Düşünce hayatında da birikimli olanların çabası, biriktirdiklerini hayırlı olması için sunmasıdır. Bu eser, ister sözle, ister eylemle olsun fark etmez. Yeter ki hayatını boşa geçirmeden yapılması gerekenleri yapmasıdır.

Hayat boşa geçirilecek bir süreç değildir. İnsan, her adımında, eyleminde gücü yetiğince bir çaba içinde olmalıdır.

Zamanın kadrini bilenler ondan çok şey edinirler. Hayatlarını anlamlandırırlar. Zaman kıymetlidir. Atılan her tohum ister nesne olsun ister düşünce olsun bir gün karşılık verir.

Not vefat ve başsağlığı: Esma Yakar: Milli Gazete’nin kültür sanat sayfasını bir dönem yönetti, Kadın ve Aile dergisi ve Altınoluk dergilerinde yazdı. Milli Gazete’de kadın ve çocuk sayfaları düzenledi. Sefer Vakti eseri ile tanındı. Kahramanmaraş’ta ilk kadın dergisi Hale’yi çıkarttı. Gizem, Bahar İçimizde, Kır Çiçekleri, Özlem Ektim Yıllara, Küskünüm Yağmurlara ve Mağrur adlı eserleri yayınlandı. El sanatlarına olan ilgisi nedeni ile sim-sırma işlemeciliği eğitimi alarak usta öğreticilik yaptı. Stilistlik ve modelistlik eğitimi verdi. “Maraş İşi Sim-Sırma ve Bindallılar” adlı bir çalışma yaptı. Sessiz yaşadı ve 24 Aralık 2022 günü Kocaeli’de sessiz sedasız vefat etti. Kendisine rahmet eşi Serdar Yakar ve yakınlarına sabır ve dua niyaz ediyorum.