Teknolojinin hızla gelişmesiyle hayatımıza entegre olan yapay zeka, artık sadece cep telefonlarında değil; evlerimizde, otomobillerimizde, alışveriş tercihlerimizde ve sağlık hizmetlerinde bile aktif rol oynuyor. Ancak uzmanlara göre, bu yaygınlaşma insan psikolojisi üzerinde bazı olumsuz etkiler doğurabilir.
Üsküdar Üniversitesi NP Feneryolu Tıp Merkezi’nden Uzman Klinik Psikolog Merve Umay Candaş Demir, yapay zekanın insan psikolojisi üzerindeki etkilerine dikkat çekti. Yapay zekanın insanla kurduğu iletişimin yüzeysel ve duygusal temastan yoksun olduğunu vurgulayan Demir, teknolojinin yalnızlık, sosyal izolasyon ve değersizlik hissine neden olabileceğini dile getirdi.
“Yapay Zeka, İnsan İletişiminin Yerini Tutamaz”
Demir’e göre, insan ilişkileri sadece bilgi alışverişinden ibaret değil. Empati, anlayış ve duygusal rezonans, gerçek iletişimin temel taşları arasında. Ancak yapay zeka bu temel ihtiyaçlara yanıt veremiyor. "Birçok kişi yapay zekayla sohbet etmeye çalışıyor ama karşılarında anlayan, hisseden bir birey görmek istiyorlar" diyen Demir, özellikle otomatik yanıt sistemlerinin insanlarda “anlaşılmıyorum” duygusunu tetiklediğini belirtiyor.
Aşırı Kullanım Yalnızlık ve Bağımlılığa Yol Açabilir
Yapay zekanın sunduğu kolaylıklar, zaman içinde insanların sosyal becerilerini köreltebilir. Psikolog Demir bu konuda şunları söylüyor:
“Yapay zeka uygulamalarının aşırı kullanımı, bireylerde yaratıcılık kaybına, dikkat eksikliğine, bağımlılığa ve dürtü kontrol bozukluklarına yol açabilir. Sosyal bağların zayıflaması, bireylerde değersizlik ve yalnızlık duygularını pekiştiriyor.”
Etik Sınırlar İhlal Edilmemeli
Teknolojik ilerlemeler beraberinde etik sorunları da getiriyor. Demir, yapay zekanın insanların tüketim alışkanlıklarını yönlendirmemesi, özel yaşamlarına müdahale etmemesi gerektiğini vurguluyor.
“Yapay zeka, insanların davranışlarını manipüle etmek için kullanılmamalı. Etik sınırlar ihlal edilirse bu teknoloji, yarardan çok zarar getirir. Kontrol daima insanda kalmalı.”
Duygusal Boyut Göz Ardı Ediliyor
Psikolog Demir, yapay zekaya dair yapılan araştırmaların çoğunun rasyonel karar verme süreçlerine odaklandığını ama duygusal faktörlerin göz ardı edildiğini belirtiyor.
“Duygular, insan kararlarının temelini oluşturur. Yapay zeka, bu alanı taklit edemediği sürece gerçek insan zekasının yerini alamaz.”
İnsani İlişkiler Korunmalı
Yapay zekanın sağladığı avantajların yadsınamayacağını belirten Demir, teknoloji ile insan doğası arasında sağlıklı bir denge kurulması gerektiğini ifade ediyor:
“Teknolojiyi dışlamak değil, sınırlarını bilerek kullanmak önemlidir. Yapay zeka hayatı kolaylaştırabilir ama insan ilişkileriyle kurulan bağın yerini tutamaz. Bu nedenle duygusal bağların korunması ve güçlendirilmesi her zaman öncelik olmalıdır.”