Bu yazımızda sizlerle birlikte düşünce ve tefekkür nimetini kullanarak hikmeti, bize bahşedilen nimeti arayacağız, gerçeğin peşinden gideceğiz. Kuranın emrine göre onu önce zikredeceğiz yani okuyacağız, okuduğumuzu düşünüp anlamaya çalışacağız, nihayetinde de anladığımız mesajın manasına göre hareket edip etmediğimizi ortaya koyacağız.

Kehf Suresi 109.ayette “De ki: “Rabbimin sözlerini yazmak için denizler mürekkep olsa ve bir o kadar da ilave etsek (denizlere deniz katsak); Rabbimin sözleri tükenmeden önce denizler tükenirdi.” Düşünce tefekküre bu ayete göre Rabbimizin ilminden bir damla ile devam edelim. Daha sonra gelecek yazılarımızda nasip olursa bu ayeti de konu olarak seçeceğim. Hangi bir ayete bakacak olursak düşünce denizinde kayboluyoruz.

“Allah uğrunda hakkıyla cihat edin. O, sizi seçti ve dinde üzerinize hiçbir güçlük yüklemedi. Babanız İbrahim’in dinine uyun. Allah, sizi hem daha önce, hem de bu Kur’an’da Müslüman diye isimlendirdi ki, Peygamber size şahit (ve örnek) olsun, siz de insanlara şahit (ve örnek) olasınız. Artık namazı dosdoğru kılın, zekâtı verin ve Allah’a sarılın. O, sizin sahibinizdir. O, ne güzel sahip, ne güzel yardımcıdır!” Kuran’dan bir damla olarak bu yazımızda Hac Suresi 78.ayeti anlamaya çalışacağız.

Allah uğrunda hakkıyla cihat edin. Çünkü İslam henüz yeryüzüne hâkim değil. Hayatımıza dokunması bizi kuşatması için İslam yeryüzünde yürürlüğe girsin, kurallar İslam’a göre uygulansın. Uygulansın ki zulüm ortadan kalksın, tüm insanlık ferah bulsun. İnsanlığın üzerine çökmüş, sömürgeci zalim güç yok olsun. Adaletli olan, Allah’tan hakkıyla korkan idareciler bizleri yönetsin. Bunun gerçekleşmesi için hakkını vererek cihat etmek. Arzularına gem vurmak suretiyle nefse karşı kendimizi kontrol etmek, vesvesesini engellemek suretiyle şeytana karşı gelmek, zulümlerine mani olmak için zalimlere karşı ve küfürlerini bertaraf etmek için kâfirlere karşı mücadele etmek.

Allah uğrunda hakkıyla Allah’ın bizlere emrettiklerini anlamaya çalışalım, Kuran ve sünnete uyan, örnek alınacak Müslüman olalım. Bize emredilen ibadetleri yerine getirelim namazı kılalım, zekâtı verelim! Yaşadığımız İslam’ı tüm insanlığa tattırmak için mücadele edelim. Bu mücadele bir kişiyle başladı, emaneti bizlere kadar ulaştı. Bizlerde bu gayeyi gerçekleştirmek için belli bir düzen, plan ve programa göre bir araya gelerek, yine Kuran’a göre hareket ederek mücadeleyi sürdürelim. Kötülük ve adaletsizliğin kaldırılması, insana verilen insanca değerlerin var olması için bu mücadeleyi sürdürelim.  

“O, sizi seçti” ifadesini ele alacak olursak, her hangi bir işi yaptırmak için işten anlayan kabiliyeti olan, işi en iyi yapacak, liyakatli kişileri tercih ederiz. Bu mücadeleyi gerçekleştirmek için Rabbimiz biz Müslümanları seçti. Seçilmek, tercih edilmek önemli kılar seçileni, aynı oranda sorumluluk yükler. Seçilene işi yaptırmak için gerekli malzemeyi ve araç-gereç desteği vermekte gerekir. Rabbimiz bizi imanla destekledi, inancı koydu kalbimize. Örnek olup yol gösterecek peygamberler gönderdi. Dini için çalışanı açıktan ve gizli olarak melekleriyle destekledi.

Allah tarafından seçilmek; Rabbimiz bizi seçerken irademiz dışında belirliyor üzerimizde ne varsa. Doğacağımız ve öleceğimiz zamanı, nerede doğacağımızı ve yaşayacağımızı, hangi anne babadan ve ırktan olacağımızı, vücut şeklimizi ve cinsiyetimizi, kısaca üzerimizde ne varsa tamamını Rabbimiz belirliyor, mutlak olan külli irade onun.  Bundan sonrası bizlerin imtihanı oluyor, bize verilen cüz-i irade ile. Bunlar bize niçin verildi, anlayabiliyor muyuz? Beğendik-beğenmedik, doğru olanı yaptık-yapmadık, verileni koruduk-korumadık, emanete sahip çıktık mı? Ölçü Kuran ve sünnet, herkes o açıdan baksın kendi durumuna.

Allah’ın emrettiklerini yerine getirme mücadelesi, bununda kolay olduğunu ifade ediyor ayeti kerimede. “Dinde üzerinize hiçbir güçlük yüklemedi” diyor. Her hangi bir işi yaparken, şartlarına uygun yapmak kolaylaştırıyor o işi. Dini yaşamak, emirleri uygulamak zor geliyorsa, eksiklerimiz vardır tamamlanacak. “Babanız İbrahim’in dinine uyun.” Uyalım ki tamamlansın eksiklerimiz. Onun gibi inanalım, onun gibi davamızda sağlam duralım, sadakatli olalım. Ateşe atsalar da bilelim ki rabbimizdir sahibimiz. Gül bahçesine döndürecek onların ateşini söndürerek. Onların kibrini, gücünü, zalimliğini yok edecek Rabbimiz. Ateşe atmak bugün şekil değiştirdi. İnancımızı bozarak, haramlarla her tarafımızı kuşatarak ateşe atmak istiyorlar. İslam olmayanı İslam göstererek, algıyla, yalanla kuşatıyorlar her taraftan.

Ya Rabbim güç sende kudret sende, bizlere bu mücadelede kolaylık ver ÂMİN…

Bu ayetten devam etmek dileğiyle Allah’a emanet olun.