İktidar sözcüleri “siyasette küslük olmaz” dedikten sonra hem dış politikada hem de iç politikada herkese “gülücük” atmaya başladılar.
Yakın zamana kadar “Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine” toz kondurtmayan ve bu sistemle ülkenin uçuşa geçeceğini savunanlar, şimdi “Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin revize edilebileceğini” söylüyorlar.
Ve her zaman yaptıkları gibi konuyla ilgili sorumluluğu yine muhalefetin üzerine yıkıyorlar.
Muhalefetin kapıları tamamen kapatmasının yanlış olduğunu ifade ederek “muhalefet kapıları kapatmasaydı her şeyi konuşurduk” diyorlar.
Yani iktidar her türlü fedakârlığı(!) yapmaya hazırmış ama muhalefetin tutumu yüzünden cumhurbaşkanlığı hükümet sistemini revize etmek mümkün olmuyormuş.
İktidar sözcülerinin bu sözleri sizlere inandırıcı geldi mi?
Ya da iktidar sözcülerinden bugüne kadar bu yolda bir açıklama yapıldığını hiç duydunuz mu?
Şimdi muhalefete seslenmek istiyoruz. Ey muhalefet, açın tüm kapıları!
Açın kapıları ki iktidar sözcülerinin cumhurbaşkanlığı hükümet sistemini değiştirmek konusunda ne kadar samimi oldukları ya da olmadıkları ortaya çıksın!
Bir samimiyet testi yapılmasına fırsat verin.
Allah-u âlem onlar bir iki ufak değişiklik ile yine ipleri ellerinde tutmak isteyeceklerdir.
Altılı masanın teklif ettiği gibi köklü bir çözüme asla itibar etmeyeceklerdir.
Belli ki altılı masanın mevcut sistemin değiştirilmesi ile ilgili çalışmaları iktidar sözcülerini hayli tedirgin etmiş.
Tamamen değiştirilmesinin önüne geçebilmek için şimdi revize etmeye hazırız türünden açıklamalar yapıyorlar.
Ancak görülen odur ki, bu sistemi revize ederek ıslah etmek pek kolay olmayacak.
Köklü bir değişiklik yapmadan rahat nefes alınamayacak.
Evet, iktidar sözcüleri bugüne kadar izledikleri kimseleri takmayan ve kendilerinden başka kimseye güvenmeyen politikalarının artık beş para etmediğini görüyorlar.
Bu nedenle de “siyasette küslük olmaz” diye bugüne kadar hiç değer vermedikleri insanlarla barışma yollarını arıyorlar.
Bu politikanın tutup tutmayacağını zamanla göreceğiz.
Kanaatimizce iktidar sözcülerinin bu politikası oldukça geç kalmış bir politika. Hiç kimsenin bu tarihten sonra böyle sözlerin etkisinde kalacağına ihtimal veremiyoruz.
