Tiyatro, televizyon ve çocuk kültürü alanlarında yaptığı özgün çalışmalarla tanınan sanatçı Hüseyin Goncagül, geçirdiği kalp ameliyatının ardından 70 yaşında hayatını kaybetti. Goncagül’ün vefatı, sanat dünyasında derin bir üzüntüyle karşılandı.
Sanat camiasını yasa boğan veda
Hüseyin Goncagül hayatını kaybetti haberi, Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından sosyal medya üzerinden duyuruldu. Bakanlığın açıklamasında, Goncagül'ün hem tiyatro sahnesinde hem de çocuklara yönelik kültürel projelerde derin izler bıraktığı vurgulandı. Paylaşımda şu ifadelere yer verildi:
"Türk tiyatrosunun kıymetli ismi, gönüllerde iz bırakan sanatçı Hüseyin Goncagül’ün vefatını derin bir üzüntüyle öğrenmiş bulunuyoruz. Tiyatrodan radyo ve televizyona, çocuklara yönelik kültürel üretimlerden eğitime kadar uzanan çok yönlü çalışmalarıyla milletimizin hafızasında müstesna bir yer edinen sanatçımız, zarafeti, duruşu ve gönül diliyle gönülleri fethetmiştir. Merhuma Allah’tan rahmet; ailesine, sevenlerine ve sanat camiamıza başsağlığı diliyoruz."
Çocuk tiyatrosunun öncüsüydü
Goncagül, Türk tiyatrosunun özellikle çocuk tiyatrosu alanında önemli bir figürü olarak anıldı. 1970 yılında Devlet Tiyatroları’nda başlayan sanat yolculuğu boyunca, eğitici ve kültürel temalı oyunlarla binlerce çocuğa ulaştı. Onun sahneye taşıdığı karakterler, masalsı anlatımı ve eğlenceli kurgusuyla çocukların hem kahkahasını hem de ilgisini kazanmayı başardı.
Sahnedeki başarısını çocuklara olan sevgisiyle bütünleştiren Goncagül, aynı zamanda tiyatroyu bir eğitim aracı olarak kullandı. Onun oyunları sadece eğlendirmedi, öğretti, düşündürdü ve farkındalık yarattı.
Eğitimci kimliğiyle de iz bıraktı
Sanatçı kimliğinin yanı sıra 13 yıl öğretmenlik yapan Hüseyin Goncagül, eğitim alanındaki tecrübesini tiyatro ve medya dünyasına taşıdı. Öğretmenliği süresince edindiği pedagojik yaklaşımı, sahne çalışmalarına da entegre etti. Bu yönüyle, Türkiye’de sanat yoluyla eğitim veren nadir figürlerden biri olarak öne çıktı.
Çocuklarla kurduğu empatik bağ, onun eserlerine ve sahne diline de yansıdı. Öğretici mesajları mizahla harmanlayarak sunan Goncagül, birçok tiyatro eleştirmeni tarafından “çocukların dünyasını en iyi anlayan sanatçı” olarak nitelendirildi.
Televizyonculukta da özgün işler yaptı
1990’lı yıllarda Kanal 7’de sunduğu 'İstanbul Kazan Ben Kepçe' programıyla televizyon izleyicisinin gönlünde taht kuran Goncagül, bu programda İstanbul’un farklı köşelerini tanıtarak kültürel belleği ekranlara taşıdı. Gerek doğrudan halkla kurduğu samimi diyalog, gerekse kent kültürüne dair aktardığı bilgiler, programı dönemin en sevilen yapımlarından biri haline getirdi.
Ayrıca TRT Çocuk'ta danışmanlık görevinde bulunarak çocuk içeriklerinin geliştirilmesinde aktif rol aldı. Medya alanındaki bu katkıları, yalnızca eğlence değil, kültür aktarımı bağlamında da değerlendirildi.
Çok yönlü bir sanatçı: yazar, sunucu, radyo programcısı
Goncagül’ün sanatı sadece tiyatro ve televizyonla sınırlı kalmadı. Aynı zamanda radyo programları yaptı, kitaplar yazdı ve Avrupa’nın farklı ülkelerinde kültürel etkinlikler düzenledi. Türkçe’nin doğru kullanımı, geleneksel masal ve halk anlatılarının yaşatılması, çocuk hakları gibi konularda onlarca etkinlikte konuşmacı olarak yer aldı.
Onun için sahne sadece bir platform değil, bir misyondu. Goncagül, her çıktığı sahnede anlatıcıdan çok bir rehber gibi izleyicileriyle buluştu. Kendine özgü dili ve içtenliğiyle gönüllere dokunmayı başardı.
Türkiye'nin hafızasında gülümseyen bir yüz
Hüseyin Goncagül’ün eserleri, söylemleri ve duruşu Türkiye'nin kültürel hafızasında hep bir tebessümle anılacak. Onun sesi, TRT ekranlarında yankılanan çocuk şarkılarında, sahnelerde çınlayan kahkahalarda ve bir kuşağın hafızasında iz bırakan karakterlerde yaşamaya devam edecek.
Sanata yaklaşımı, kültürel değerlere duyduğu saygı ve çocuklara olan sevgisiyle o, sadece bir sanatçı değil; bir gönül adamıydı.