6 Şubat 2023, saat 04.17’de Kahramanmaraş ili Pazarcık ilçesi merkez olmak üzere 7,7 büyüklüğündeki deprem, ardından Elbistan merkez olmak üzere 7,6 büyüklüğündeki ikinci bir deprem ve 250’nin üzerinde artçı sarsıntı Kahramanmaraş, Hatay, Gaziantep, Şanlıurfa, Adıyaman, Malatya, Adana, Osmaniye, Diyarbakır ve Kilis illerinde binlerce vatandaşımızın vefatı, yine binlercesinin de yaralanmasıyla sonuçlandı.

Depremin gecenin sonuna doğru gerçekleşmesi ve mevsimin kış olması hem vefat sayısını etkiledi hem de sağ kurtulanların hayat mücadelesini zorlaştırdı.

Allah-u Teâlâ’nın merhameti, yardımı, inayeti üzerimize olsun. Depremde vefat eden kardeşlerimize rahmet olsun, yaralılara acil şifa, yakınlarına ve milletimize de sabırlar vermesi için Rabbimize yalvarıyor, dua ediyoruz.

Depremin ilk saatlerinden itibaren milletin devlete yardımına şahit olduk. On ili etkileyen ve çok büyük yıkıma sebep olan böyle büyük bir depremde elbette devlet tek başına baş edemezdi.

Bu aziz millet yine her zamanki gibi içindeki imanı, merhameti, birlik beraberlik ve yardımlaşma duygusunu açığa çıkarttı ve yardım seferberliğiyle bölgeye intikal etti. Hangi görüşten, hangi siyasi partiden olursa olsun birlik ve beraberlik içinde yaralar sarılmaya çalışıldı.

Yıkılan bina ve vefat sayısıyla ilgili verilen bilgilerin hiçbiri kesin bilgiler değil. Yıkımın boyutunun ne olduğu objektif olarak değerlendirildiği zaman bu bilgilerin net olmadığı görülecektir.

İçimiz kan ağlıyor, yüreğimiz parçalanıyor.

Kimimiz yiyecek, kimimiz giyecek yardımı yaptı. Bazılarımız nakdi bağışta bulundu. Bazılarımız bölgeye intikal etti.

Her görüşten insan, STK’lar ve siyasi parti teşkilatları da bölgede üzerine düşeni yapma gayreti içindeydi. Millî Görüş Hareketi’nin tüm sivil toplum kuruluşları sahadaydı. Millî Görüş, seferberlik ilan etti yaraları sarmak için. Millî Gazete, TV5, Saadet Partisi, Anadolu Gençlik Derneği (AGD), Cansuyu ve onlarca MİLKO, elinden gelen gayreti gösterdi.

Sadece Millî Görüş Hareketi değildi elbette sahada olan. Her görüşten yüzlerce kuruluş, elinden gelen gayreti gösterdi. İktidarıyla, muhalefetiyle bütün Türkiye seferber oldu. AFAD başta olmak üzere hükümet kanadı, ana muhalefet partisi, muhalefet partileri, İstanbul, Ankara ve İzmir büyükşehir belediyeleri, ülkemizin değişik yerlerindeki belediyeler, valilikler, kaymakamlıklar ve sivil toplum kuruluşları seferber oldu.

Yurtdışından gelen kurtarma ekipleri, yine yurtdışından gelen yardımlar da unutulmamalı.

Herkes elinden gelen gayreti gösterdi. Elinden hiçbir şey gelmeyenlerse ellerini semaya açarak yalvardı Rabbimize…

Deprem bölgesinde annesi babası, yakın akrabası olanlar, ulaşabilmek için çırpındı. Enkazın altında canlarını bırakanların feryadı yürekleri dağladı.

Allah-u Teâlâ, ülkemizin ve tüm mazlumların yardımcısı olsun. O’ndan başka sığınacak kimsemiz yok. Aciz bir kuluz ve her şeyin mutlak sahibine yalvarıyoruz, bize yardım etmesi için. Ancak duayla birlikte fiili dua, yani gayreti de göstereceğiz ki; duamız tam olsun.

Dua, tedbire engel değildir. Tam aksine, tedbirle dua at başı gitmeli. Elinde yetki olanlar tedbir almalı ihlasla. Yetki elinde olmayanlar ise imkânı ölçüsünde tedbirini aldıktan sonra âlemlerin Rabbine yalvarmalı…

Ve düşünmeli herkes, kendi payına ne düştüğünü. Hükümet düşünmeli, imar planını yapanlar düşünmeli, müteahhitler düşünmeli, vatandaş düşünmeli.

Gün, kimseyi suçlama günü değil elbette. Ancak yaralarımızı sardıktan, Allah-u Teâlâ’nın yardımıyla selamete erdikten sonra ne yapmak ve neyi değiştirmek gerekiyorsa hemen başlamalıyız.

Şimdi, birlik ve beraberlik içinde yaraları sarma zamanı. Algı operasyonlarıyla vakit geçirmek yerine elimizi taşın altına koyma zamanı.

Yarın, elbette hatamızla, günahımızla yüzleşeceğiz.

Geçmiş olsun Türkiye’m...