Erbakan’ı Anlamak konulu seminerimizin 2. Bölümü için karşınızdayız. Birinci bölümde Milli Görüş şifresinin çözümü için üç anahtar cümle vermiştik.

Neydi o cümleler?

* Yaşanabilir bir Türkiye 

* Yeniden büyük Türkiye ve

* Yeni bir Dünya

Bu bölümde yaşanabilir bir Türkiye anahtar cümlesini ele alalım. Bu konuda Erbakan neler yapmış ve bundan sonra neler yapılması gerekiyor ona bakalım...

Manevi kalkınma hamleleri

Birinci bölümde ifade etmeye çalıştığımız, ülkemiz insanının böylesine yozlaştırılmış maddi ve manevi kültürün yeniden yapılandırılması elbette ki zaman alacaktı. Merhum Erbakan, 1974-78 yılları arasında Milli Selamet Partisi’yle bulunduğu üç koalisyon hükümetinde Başbakan yardımcısı olarak bütün engellemelere rağmen, bu anlamda inanılmaz kararlar aldırmış ve onları icraata dökmüştü.

Neydi o kararlar?

Orta kısımlarıyla birlikte üç yüz tane yeni imam hatip lisesi ve önceki elli tanenin de ortaokul kısımları açılarak, mezunlarının üniversiteye girebilmeleri sağlandı. Diyanet İşleri Başkanlığı Teşkilat Kanunu değiştirildi, İslami ve dini araştırmalar yapması için bir ilim heyeti kuruldu. Din görevlilerinin mesleki eğitimi için, Bölge Eğitim Merkezleri açıldı. 3000’den fazla Kur’an kursu, On adet yüksek İslam enstitüsü açıldı. Okullarda din ve ahlak dersleri konuldu. İslam ülkelerinde öğrenim görenlerin diplomalarına denklik verildi.

Vakıflara ait yeni iş hanları yapılarak gelirleri üç dört misline çıkarıldı. Vakıf mallarının yağmalanmasına son verilerek vakıf eserleri restore edildi ve amacı dışında kullanılması önlendi. Bu meyanda 500'e yakın cami yeniden restore edildi. Takriben 5000 kadar sakat ve sahipsiz insana, vakıflardan maaş bağlandı.

Risale- i Nur gibi dîni, ilmî ve ahlakî eserlerin okutulmasına konulan yasaklar kaldırılarak İslamî yayıncılıkta yeni bir çığır açıldı. Müstehcen neşriyatla (ahlâk bozucu yayınlarla) mücadele kanunu çıkarıldı. Çocukların zararlı yayınlardan korunması için gerekli tedbirler alındı. Kara yoluyla hacca gitme imkânı oluşturuldu...

 

Maddi kalkınma hamleleri

1970 öncesi emeklilerinin maaşları iyileştirildi. Yeni emekli olacaklara 30 maaş ikramiye verilmesi kanunu çıkarıldı. Kıdem tazminatının 15 günden 30 güne çıkarılması ve 24 aylığın vergiden muaf tutulmasıyla birlikte en az geçim indirimi arttırıldı. Diyanet personeli derecelendirme kapsamına alındı. Kadın işçilerin 20 senede emekli olabilmeleri sağlandı. İşçi ve işçi emeklilerinin anne, baba, eş ve çocukları sigorta kapsamına alındı. 65 yaş maaşı, dul ve yetim aylığı verildi.

PTT dağıtıcılarına fiili hizmet zammı, Doğudaki devlet personeline yakacak zammı verildi. Ev kadınlarının SSK kapsamına alınması teklif edildi. Tarım ve orman işçileri SSK kapsamına alındı. İşçilerin sosyal güvencesiz hizmet sürelerinin, borçlanma yoluyla hizmet süresine eklenmesi sağlandı.

Küçük esnafın defter tutma mükellefiyeti kaldırıldı. Çıraklık ve kalfalık kanun tasarısı hazırlandı. Esnaf Sicil Kanunu çıkarıldı. Küçük esnaf ve sanatkârlara konut kredisi kararnamesi hazırlandı. Küçük çiftçi ve balıkçılar, vergiden muaf tutuldu. Tabii afetlerden zarar gören çiftçiler için yardım fonu oluşturuldu. Yine çiftçilerin Ziraat Bankası ve Tarım Kredi Kooperatifleri’nden aldıkları borçlar taksitlendirilip, faizleri kaldırıldı. Gübre kredileri yükseltildi, taban fiyat, artırıldı. Muhtarlara maaş bağlandı. Küçük sanayi projelerinin köylere kadar girmesi gibi teşvik kanunları çıkarıldı.

...

Milli Görüş’ün ekonomi anlayışında öyle borçlanarak, zam yaparak, vergi ve faiz koyarak ülke yönetmek yoktur. Milli Görüş’ün ekonomi anlayışında; denk bütçe, havuz sistemi, enflasyonun üzerinde ücret, yüksek taban fiyat vs. vardır.

Mesela çiftçiye önce teşvik kredisi verip sonra da yüksek fiyattan gübre ve mazot satarsanız; öte yandan tarım ürünlerini de dışarıdan ithal ederseniz, garibimin ürünü tarlasında kalır, siz de tarımda kalkınma sağlayamazsınız. Bu durumda çiftçi, verdiğiniz krediyi bir süre geçim ihtiyacına harcar, tarlasını ekmez, geri ödemede de zor durumda kalır. Bu defa da arazisini satmak zorunda kalır. Sonra ortalıkta kalır. Ondan sonra da göç eder…

Oysa, Milli Görüş anlayışı, çiftçisine ucuz gübre ve ucuz mazot sağlar. Ürününe yüksek taban fiyat verir. Böylelikle tarım canlanır. Esnafa ve küçük sanayiciye kredi vermek yerine, çalışana yüksek ücret verir, böylelikle vatandaşın alım gücü yükselir, ticaret gelişir ve ekonomi rahat nefes alır… Bütün bunlar Milli Görüş partilerinin iktidarda olduğu dönemlerde zaten gerçekleştirildi.

Tabii ki Türkiye’nin hazineleri doluydu da bu harcamalar bol keseden yapıldı, değil. Devlet yönetmek, her babayiğidin harcı değil öyle. Feraset gerek, dirayet gerek, bir de hidayet gerek. Bunlar bir arada olursa Erbakan’ın ifadesiyle ‘tekeden süt çıkartırsınız.’ En basitinden diğer hükümetlerin istisnasız hepsi, dış borçlanmaya gittikleri halde, Erbakan Başbakan olduğu 54. Hükümet, sadece on bir ayda 35 milyar dolar iç kaynak elde etti. Yine hiç kimsenin yapamadığı denk bütçe yapıldı. Bu gün mevcut iktidarın yuvarlak olarak 40-50 milyar dolar bütçe açığı planlayıp, yıl sonunda da 70-80 milyar dolar açık vermesi gibi değil.

Erbakan, Milletin yaşam şartlarının iyileşmesi adına maddi ve manevi kalkınma bombardımanlarıyla Batılıların projelerine böylelikle gedikler açmıştır.

İşte bu Milli Görüş şifresinin ilk aşaması olan ‘Yaşanabilir bir Türkiye’ idealinin temelidir.

Milli Görüşçülere düşen ise bir an evvel iktidara gelip, sonraki iktidarların tahrip ettikleri değerleri onarıp ve inşaatı kaldığı yerden devam ettirmektir.

Tabi bunun için de şimdiden canla, başla ve mal ile mücadele etme zorunluluğu vardır.