Hazine ve Maliye Bakanlığı verileri, Türkiye’nin borç yükünde tarihi bir eşik aşıldığını ortaya koydu. 2024 yılında merkezi yönetim, 1 trilyon 98.3 milyar TL faiz ödemesi yaparken, anapara ödemeleri 933 milyar TL’de kaldı. Bu tablo, borçlanma dinamiklerinin ne denli kırılgan hale geldiğini gözler önüne seriyor.

2000 Yılından Bu Yana Bir İlk: Faizler Anaparayı Aştı

Bakanlık kayıtlarına göre bu durum, yaklaşık 24 yıl sonra bir ilk. Daha önce 2001 krizine yakın dönemlerde benzer bir tablo oluşmuştu. Ancak 2024 verileri, faiz yükünün Hazine üzerindeki baskısını yeniden kritik seviyeye taşıdı.

3 bin kişilik kadroya 1.6 milyon başvuru: Türkiye’de işsizliğin acı tablosu
3 bin kişilik kadroya 1.6 milyon başvuru: Türkiye’de işsizliğin acı tablosu
İçeriği Görüntüle

2025 yılının ilk dört ayına bakıldığında ise tablo daha da çarpıcı:

  • Anapara ödemeleri: 397 milyar TL
  • Faiz ödemeleri: 724.6 milyar TL

Bu durum, borç yönetiminde sürdürülebilirliğin sorgulanmasına yol açtı.

Borç Stoku 10.7 Trilyon TL'yi Aştı

Nisan ayı itibarıyla merkezi yönetimin brüt borç stoku 10.7 trilyon TL’yi geçti. Bu artışın önemli bir kısmı iç borçlanmadan kaynaklanırken, Hazine’nin artan finansman ihtiyacı yüksek faiz oranlarıyla borçlanma zorunluluğunu beraberinde getirdi.

Uzman Görüşü: “Faiz Oranları %47’yi Aştı”

İstanbul Üniversitesi’nden Prof. Dr. Binhan Elif Yılmaz, devlet tahvili ihalelerinde ortalama faiz oranlarının yüzde 47’nin üzerine çıktığını ve bu oranların, Merkez Bankası’nın faiz indirimlerinin başladığı döneme göre yaklaşık 10 puan yüksek olduğunu belirtti.

Yılmaz’ın değerlendirmeleri şöyle:

“Bu faiz seviyesi, Hazine’nin borçlanma maliyetlerini ciddi biçimde artırıyor. Faiz ödemeleri anaparanın üzerine çıktığında, borç çevirme oranları da alarm verir.”

Bütçede Faiz Giderlerinin Payı Artıyor

Nisan ayında sadece borç faizi ödemesi:

  • 260.7 milyar TL

Aynı ayda:

  • Toplam bütçe giderlerinin %23’ü faiz ödemesine gitti
  • Vergi gelirlerinin %33’ü faiz için harcandı

Yılmaz, bu rakamların 2008 küresel kriz dönemindeki seviyelere dönüş anlamına geldiğini belirtti.

Borçta Yapısal Risk Artıyor mu?

Faiz yükünün anaparayı geçmesi, Hazine’nin yeni borçları daha yüksek maliyetle çevirmesine neden oluyor. Bu da:

  • İç borçlanma gereksinimini artırıyor
  • Yabancı yatırımcılar açısından risk primini yükseltiyor
  • Bütçede faiz dışı harcamalara alan bırakmıyor

Önümüzdeki Süreçte Ne Bekleniyor?

Ekonomistler, 2025’te borçlanma ihtiyacının artabileceğini ve TCMB faiz politikalarının Hazine üzerindeki etkisinin büyüyeceğini öngörüyor. Faiz harcamalarının düşürülmesi için:

  • Enflasyonun kontrol altına alınması
  • Mali disiplinin yeniden tesisi
  • Yapısal reformların hızlandırılması gerektiği vurgulanıyor.

Kaynak: Sözcü