Gündem

PKK kendini feshetti! Açıklamada Sırrı Süreyya Önder detayı dikkat çekti

PKK, 12. sözde kongresinde silah bırakma kararı alarak kendini feshetti. Açıklamada Sırrı Süreyya Önder için “Barış ve Demokrasi Şehidi” vurgusu yapıldı.

Abone Ol

Türkiye’nin terörle mücadelesinde kritik bir eşik daha aşıldı. Cumhur İttifakı'nın “Terörsüz Türkiye” vizyonuyla başlattığı süreç kapsamında, terör örgütü PKK, 12. sözde kongresinde kendini feshettiğini duyurdu.

Açıklamada örgütün artık silahlı mücadeleyi sonlandırdığı ve PKK adıyla yürütülen faaliyetlerin sona erdirildiği ilan edildi. Bu karar, Türkiye’nin iç barışı ve demokratik çözüm arayışları açısından tarihi bir dönemeç olarak değerlendiriliyor.

Sırrı Süreyya Önder vurgusu: Metne özel olarak eklendi

Fesih metninde dikkat çeken detaylardan biri de kısa süre önce hayatını kaybeden Sırrı Süreyya Önder’e yapılan vurgu oldu. Açıklamada Önder için,
"Barış ve Demokrasi Şehidi Sırrı Süreyya Önder Yoldaşın hayallerini gerçekleştirme iddiamızı belirtiyoruz." ifadesi yer aldı.

Bu ifade, PKK'nın fesih sürecini sembolleştirme çabası olarak yorumlandı. Önder'in özellikle 2013-2015 çözüm sürecinde aktif rol alması ve siyasi kariyerindeki barış vurguları da bu referansın altını çiziyor.

Açıklamada hangi ifadeler yer aldı?

PKK'nın yayımladığı bildiride, örgütün tarihi misyonunun tamamlandığı vurgulanırken,
Silahlı mücadele yöntemi sona erdirilmiştir, PKK örgütsel olarak feshedilmiştir” denildi. Sürecin yürütülmesinin ise Abdullah Öcalan liderliğinde demokratik yollarla süreceği belirtildi.

Süreç nasıl başladı?

Sürecin ilk adımı, Devlet Bahçeli’nin DEM Partili vekillerle tokalaşması ve ardından yapılan açıklamalarla kamuoyuna yansımıştı.
10 Nisan’da DEM Parti İmralı heyeti Beştepe’de Cumhurbaşkanı Erdoğan ile görüşmüştü. Bu temas, “yeni çözüm süreci” iddialarını kuvvetlendirmişti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçtiğimiz günlerde yaptığı açıklamada,
“Her an müjdeleri alabilirsiniz” diyerek sinyali vermişti.

Şimdi ne olacak?

PKK’nın silah bırakması ve kendini feshetmesi, Meclis’te, siyasi partilerde ve kamuoyunda yeni bir tartışma başlatabilir. Özellikle TBMM’ye, demokratik çözüm süreci kapsamında yeni sorumluluklar düşeceği belirtiliyor.

Süreç içinde hukuki güvence, demokratik siyaset hakkı ve sivil toplumun rolü gibi başlıkların daha da öne çıkması bekleniyor.