AKP Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş partililere seslenerek 23 Haziran’da yapılacak seçimlerin “hesap sorma seçimleri” olmamasını diliyor.
Numan Kurtulmuş adeta seçmenlere “yalvarırcasına” öyle şeyler söylüyor ki üzerinde durmadan geçemedik.
Önce Kurtulmuş’un dediklerini hep birlikte okuyalım mı?
“Bazı kardeşlerimiz kızmış. Belediye başkanlarına, meclis üyelerine, milletvekillerine, partinin yaptığı bir şeye kızmış, küsmüş, darılmış. Diyor ki:
Şunlara bir hesap sorayım, bir uyarı atışı yapayım.
Bu kardeşlerimize diyeceksiniz ki:
Uyarının yapılacağı, kızgınlığın, küskünlüğün hesabının sorulacağı yer 23 Haziran sandıkları değildir.
Hatasız kul olmaz. Hatasız siyasi organizasyon da olmaz.
17 yıl iktidarda olan bir siyasi partinin çok güzel hizmetleri olduğu gibi eksik olduğu taraflar da vardır.
Bu eksikleri ve yanlışları düzelterek yolumuza devam edeceğiz.
AKP’ye küskünlüğümü, kırgınlığımı, üzgünlüğümü belirteyim demenin bedeli CHP’nin adayını İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı yapmak asla olmamalıdır.”
Evet, AKP Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş seçmenlere adeta yalvarırcasına 23 Haziran’ın hesaplaşma günü olmamasını istiyor.
Kurtulmuş’un, “Hatasız kul olmaz, hatasız siyasi organizasyon da olmaz” sözüne birkaç ilave daha yapılabilir.
Kurtulmuş’un bir, “Hatasız Numan olmaz” demediği kalmış.
Ya da, “Hatalarım ile sev beni” de diyebilirdi.
Bu söz, “Hatalarım olsa da beni hep koltukta tut” şeklinde de ifade edilebilir.
AKP kurmaylarının hali içler acısı bir görünüm arz etmiyor mu?
“Biz artık hata yapıyoruz, ülkeyi biraz da hata yapmayacaklar yönetsin” deme yerine, “Eksiklik ve yanlışlıkları düzelterek yola devam edeceğiz” diyorlar.
Ah bu koltuk sevdası ahhh! İnsana eski sözlerini bile unutturuyor.
Hatırlarsanız bir ara, “Karun gibi olmayacağız” diyenler vardı!
Şimdi onların yerinde yeller esiyor.
Onlar yerlerini “koltuktan kalkmamak için binbir türlü söylem üreten” tiplere terk etmiş durumdalar. Evet, hatasız siyasi organizasyon olmaz. Ama hata yapanlar, “İlle de koltukta biz oturacağız” diye ısrar etmezler. Onlar yapılan hataların bedelini koltukları boşaltarak öder ve yerlerine yenileri gelir.
O koltuklar yalvarıp yakarma mekânları haline getirilmemelidir.
23 Haziran onların dedikleri gibi “hesap sorma” günü olmasa da mutlaka “hesap verme” günü olmalıdır. (MİLLİ GAZETE)