Bu hafta finansal piyasalarda yön tersine döndü. Borsa İstanbul yatırımcısını üzerken, altın ve dövizdeki yükseliş dikkat çekti. Güvenli liman arayışı, yatırımcıların stratejilerini yeniden şekillendirdi.

BIST 100 geriledi: Yüzde 3’ün üzerinde kayıp

Borsa İstanbul’da işlem gören hisse senetleri haftalık bazda ortalama %3,23 değer kaybetti. BIST 100 endeksi 9.326,14 ile 9.683,25 puan aralığında dalgalandıktan sonra haftayı 9.356,04 puanla kapattı.

Bu gerileme, yatırımcıların borsadan çıkıp daha güvenli yatırım araçlarına yönelmesine neden oldu. Uzmanlar, siyasi ve küresel belirsizliklerin bu düşüşte etkili olduğunu belirtiyor.

Altın rekora koşuyor: Gram fiyatı 4.196 TL

Kapalıçarşı’da gram altının fiyatı bu hafta %5,85 artışla 4.196 TL’ye yükseldi. Yatırımcının en çok tercih ettiği Cumhuriyet altını %5,80 artışla 28.363 TL, çeyrek altın ise %5,84 primle 7.028 TL seviyesine çıktı.

Vergi rekortmeniydi konkordato ilan etti! 67 yıllık dev şirket iflasın eşiğinde
Vergi rekortmeniydi konkordato ilan etti! 67 yıllık dev şirket iflasın eşiğinde
İçeriği Görüntüle

Bu yükselişle birlikte altın, haftanın en çok kazandıran yatırım aracı olarak öne çıktı.

Döviz kurları da yükselişte

Döviz piyasalarında da benzer bir yukarı yönlü seyir hakimdi. ABD doları %0,53 artışla 39,0310 TL, euro ise %1,69 yükselişle 44,1660 TL seviyesinden haftayı kapattı.

Ekonomistler, jeopolitik riskler ve içeride artan döviz talebiyle birlikte kurların yukarı yönlü hareketini sürdürdüğünü belirtiyor.

Yatırım fonları ve emeklilik fonlarında artış

Yatırımcılar, bireysel yatırım fonlarına da yöneldi. Haftalık bazda yatırım fonları %0,71, emeklilik fonları ise %0,74 oranında yükseldi.

En dikkat çeken kategori ise kıymetli maden fonları oldu. Bu fonlar %4,46’lık artışla haftanın en çok kazandıran fon türü olarak kayıtlara geçti.

Yatırımcı güvenli limanlara sığındı

Bu veriler, yatırımcının borsa gibi riskli alanlardan çekilerek altın, döviz ve emtia bazlı fonlara yöneldiğini net bir şekilde gösteriyor. Piyasalarda belirsizlikler devam ettikçe, bu eğilimin daha da güçlenebileceği tahmin ediliyor.

Ekonomistler, yatırımcıların portföylerinde daha korumacı ve defansif stratejilere geçiş yaptığını ve kısa vadede “getiri kadar güvenin” de ön planda tutulduğunu vurguluyor.

Kaynak: Yeni Devir