Gündem

Yargıtay'dan emsal karar: Evlilikte zorla evden atmak suç sayıldı

Yargıtay 8. Ceza Dairesi, evli çift arasında yaşanan tartışma sonrası eşini zorla evin dışına çıkararak kapıyı kilitleyen kocaya verilen hapis cezasını onadı. Bu karar, evlilikte fiziksel ve psikolojik baskı unsurlarının cezai yaptırıma tabi olabileceğini net biçimde ortaya koydu.

Abone Ol

Yargıtay 8. Ceza Dairesi, evli çift arasında yaşanan tartışma sonrası eşini zorla evin dışına çıkararak kapıyı kilitleyen kocaya verilen hapis cezasını onadı. Bu karar, evlilikte fiziksel ve psikolojik baskı unsurlarının cezai yaptırıma tabi olabileceğini net biçimde ortaya koydu.

Evlilikte Zorla Evden Atmak Suç Sayıldı

Aksaray’ın Eskil ilçesinde yaşanan olayda, eşiyle tartışan ve başka bir kadınla ilişkisi olduğu iddia edilen bir koca, eşini tartışma sonrası zorla evin dışına çıkardı. Kadının içeri girmesini engelleyen ve kapıyı kilitleyen koca hakkında açılan davada “kişiyi hürriyetinden yoksun kılma” suçlaması yöneltildi.

Yerel mahkeme, sanığa 10 ay hapis cezası verdi. Ancak Yargıtay 8. Ceza Dairesi, bu cezanın yetersiz olduğu görüşüyle kararı bozdu.

Yargıtay Ne Karar Verdi?

Yargıtay 8. Ceza Dairesi, sanığın eylemini Türk Ceza Kanunu’nun 109. maddesinin 3. fıkrası (e) bendi kapsamında değerlendirdi. Bu maddeye göre:

“Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunun eşe karşı ve cebir kullanılarak işlenmesi” halinde daha ağır cezai müeyyideler uygulanır.

Yargıtay, bu durumun “basit bir aile içi tartışma” değil, açıkça fiziksel cebirle kişisel özgürlüğün kısıtlanması olarak değerlendirileceğini belirtti.

Ceza 3 Yıl 4 Aya Yükseldi

Yargıtay’ın bozma kararı sonrası yerel mahkeme, cezada değişikliğe giderek sanığa 3 yıl 4 ay hapis cezası verdi. Ancak bu karar da temyiz edildi. Yeniden Yargıtay’a gelen dosyada, sanığın aleyhine temyiz yapılmaması nedeniyle, ilk verilen 10 aylık cezanın “kazanılmış hak” oluşturduğu belirtildi. Bu nedenle Yargıtay cezayı yeniden 10 aya düşürerek onadı.

Emsal Karar Ne Anlama Geliyor?

Bu karar, aile içi şiddet ve zorbalık vakalarının “özel hayat” kapsamında değerlendirilmemesi gerektiğini ortaya koyuyor. Eşler arası ilişki dinamiği içinde kişinin fiziksel olarak bir alanın dışına çıkarılması, özgürlüğünün kısıtlanması, mahkeme tarafından açıkça cezai yaptırımla karşılık buldu.

Karar aynı zamanda şunu da gösteriyor:

  • Zorla evden atmak, sadece “aile içi tartışma” değil, cezai yaptırım gerektiren bir suçtur.
  • Ceza hukuku, aile içinde yaşanan fiziksel ya da psikolojik zorlamaları kamu düzenine aykırı bulur ve müdahale eder.
  • Evlilik kurumu içindeyiz” gerekçesiyle yapılan hak ihlalleri cezasız kalmaz.

Türk Ceza Kanunu 109. Madde Nedir?

TCK 109. maddeye göre, bir kişiyi hukuka aykırı olarak bir yerde tutmak veya hareket etmesini engellemek “kişiyi hürriyetinden yoksun kılma” suçu sayılır. Suçun:

  • Eşe karşı işlenmesi
  • Cebir kullanılması
  • Belirli süreyi aşması

durumlarında cezanın artırılmasına hükmedilir.

Kadın Hakları ve Aile Hukuku Açısından Önemi

Bu emsal karar, özellikle kadın hakları savunucuları tarafından önemli bir kazanım olarak görülüyor. Karar;

  • Kadına yönelik psikolojik ve fiziksel şiddetin cezasız kalmayacağını
  • Aile içi şiddet eylemlerinin özel alan değil kamu düzeni ihlali sayıldığını
  • Kadınların evlilik içi yaşamda güvence altına alındığını

bir kez daha gösteriyor.

Yargıtay 8. Ceza Dairesi'nin bu kararı, evlilikte yaşanan zorlayıcı ve baskıcı davranışların hukuken tolere edilemeyeceği yönünde önemli bir içtihat oluşturdu. Kadınların ev içi güvenliği, artık sadece sosyal değil, cezai koruma altına da alınmış durumda.