“Öncelikle Adalet Bakanlığı'nın ve İçişleri Bakanlığı'nın yapacağı resmi detaylı açıklamaya bir bakmak lazım” diye konuşan Turhan Çömez, “Şu anda yapacağımız bütün değerlendirmeler aslında gördüklerimizle alakalı ve her şeyi bilmiyoruz. Cinayetin ardından birçok şey yazıldı, çizildi. Özellikle davaların birleştirilmesinin hemen ardından bunun ortaya çıkması, çünkü işte birleştirildi dosya. Yanı sıra yine, Apple'dan bir rapor geldiği ifade ediliyor ve bu raporun şu anda bütün detaylarıyla, emniyetin ya da yargının, adaletin elinde olduğu söyleniyor. Bu da bir başka bilgi. Ben bunu başka yerden de teyit ettim. Bu bilgilerin doğru olduğunu ve geldiğini ifade ediyorlar.” ifadelerini kullandı.
“ARTIK KONUŞACAĞIM MESAJI”
Öktem’in birkaç ay önce sosyal medyadan yapmış olduğu açıklamaların birilerine mesaj olduğunu ileri süren Çömez, “Yani benimle ilgili gerekeni yaptınız, yapmadınız. Bakın durum bu, bundan sonra durum bu olacak tarzında bir mesaj olarak algılanıyor artık konuşacağın mesajı. Bu çok önemli bir ayrıntı. Tüm bunlara baktığımızda yani zaten Sinan Ateş cinayeti ve davası ile ilgili pek çok soru işaret hepimizin kafasında var. Ve bunlarla ilgili ne yazık ki adalet mekanizmasından beklediğimiz şeffaf net olması gerektiği gibi ve zamanında bir açıklama gelmedi ve davaya dair çok ciddi soru işaretleri var.” dedi.
ÇAKARLI ARAÇ DETAYI
Çömez’in açıklamalarından önemli satırbaşları şöyle:
“Hepimizin şüphesi var. Parti olarak bu konunun üzerine gittik. Genel başkanımız Sayın Dervişoğlu çok üzerine gitti. Bizler milletvekili olarak üzerimize düşeni yaptık. Mesela ben şu soruyu sordum. Kamuoyu belki çok bilmez. İstanbul'dan Ankara'ya ve daha sonra Ankara'dan İstanbul'a giden o çakarlı aracı sordum ben.
Çünkü Akşener de çok gitmişti. Çakarlı araç kurallarını biliyorum. Yani bir kişiye bir çakarlı araç verilmişse bunun kayıtları İçişleri Bakanlığı'nda vardır. O katilleri hangi çakarlı araç götürdü ve kimin adına tahsis edildi? O çok önemli. Bir siyasetçinin mi? Üst düzey bürokratın mı? Bunun kayıtları İçişleri Bakanlığı'nda var.
SİNAN ATEŞ BAĞLANTISI
İçişleri Bakanlığı'ndan bana gelen cevap, "Gizli söyleyemeyiz kim olduğunu” dediler. Ama arkada birileri var. Çok belli. Pek çok soru işareti beraberinde geldi. Tabii hala bu cinayetin hakikaten, Sinan Ateş cinayeti ile ilgili mi değil mi bilmiyoruz ama şüpheler onu teyit ediyor.
İstanbul'un tam ortasında bu kadar, vahşice, bu kadar profesyonelce bu cinayetlerin işlenebiliyor olması da son derece dikkat çekici ve hakikaten üzüntü verici. Hatta dehşet verici. Köprünün tam üzerinde ben baktığımda, zaten köprü hemen ileriye gittiğinizde sağa bir yol kıvrılıyor ve o yol boğaz köprüsüne doğru gidiyor karşı tarafa.
Köprünün devamı niteliğindeki yol da Beşiktaş'a gidiyor. Belli ki bu çok iyi kurgulanmış. Yani Serdar Öktem'in ofisinden çıkıp bu yoldan geleceği biliniyordu ve o yol üzerinde çok önemli bir alan seçilmiş. Çünkü oradan kaçmak nispeten daha kolay. Eğer Serdar Öktem iki dakika daha arabasını kullanabilmiş olsaydı, cinayeti işleyenlerin kaçış alanı biraz daha daralacaktı.
Çünkü hemen sonrasında sağa kıvrılan ve Boğaz Köprüsüne giden bir yol vardı. O çok önemli. Yine kurşun deliklerine baktığınızda sol camdan yani şoför tarafından gelen beş kurşun izi var ve iki ayrı silahtan çıktığı söyleniyor. Murat Can muhabiriniz onu ifade etti. Yanı sıra yine önden yani ön camda iki tane kurşun var. Belli ki vuranlar çok profesyonel.
Araçla ayrılırken de geri dönüp vurduklarından ve öldürdüklerinden emin olmak için hala ateşe devam etmişler. Ben öyle okudum meseleyi. Özetle bunlar tabii uzmanların vereceği cevaplar. Ben siyasetçi olarak şunu söyleyebilirim. Vahim bir olay. İstanbul'un güvensizliği önemli. Buna vurgu yapmak isterim.
SORU İŞARETLERİ VAR
İkincisi zaten Sinan Ateş davası ile ilgili çok ciddi soru işaretleri vardı. Hepimizde var. Eminim sizde de vardır. Böyle bir soru işaretinin ardından, pek çok kuşkunun ardından bu cinayet bu kuşkuları arttırıyor. Biz tekrar geciken adalet adalet değildir. Adalet yerini bulsun isterse kıyamet kopsun diyoruz.
O zaman kurucu genel başkan da söylemişti. Genel başkanımız Sayın Dervişoğlu da ısrarla altını çizdi birçok kereler. O bakımdan umuyorum bu olayın bütün detayları bütün şeffaflığıyla ortaya çıkar. Tabii asıl önemli bulduğum şey şu. Yani 5 kişi bir çete mensubu işte 18 yaşın altında olduğu ifade ediyor.”
