Tövbe - 99 kişiyi öldüren adam

Abone Ol

Vaktiyle 99 kişiyi öldüren bir adam varmış. Adam gittiği yolun yanlış olduğunu fark etmiş. Ne yapsam ne etsem derken, bir üstat, bir yol gösterici arayışına başlamış. O zamanın din adamlarından birini tavsiye etmişler. Ve gider, der ki “Ben 99 kişiyi öldürdüm. Tövbe etmek istiyorum. Allah beni affeder mi?” diye sormuş. Din adamı, “Hayır olmaz, tövbe edemezsin, af kapıların kapalı” deyince, o din adamını da öldürmüş. Öldürdüğü adam sayısını 100’e tamamlanmış.

Tövbe etmek için, af olmak için yola çıkan adam günahına bir günah daha katmış…

Efendim, olaya dönersek, 99 kişiyi öldüren adam, arayışı bırakmamış. Bu sefer dünyanın en bilgili, en âlim adamını bulma arayışına başlamış. Ve bu adama, bir âlim tavsiye etmişler. Adam âlimin yanına gitmiş. Durumu anlatmış. Kısacı, “Allah beni affeder mi?” demiş. Ve âlim: “Allah ile kul arasına kim girebilir? Elbette senin tövben kabul olur. Elbette Allah seni affeder. Fakat sakın ha memleketine geri dönme. Sakın ha, oraya tekrar gitme! Orada kötü insanlar var, orası kötü bir yer. Sana tavsiye edeceğim yere git. Orada Allah’a ibadet eden, Allah’ın sevdiği kullar var. Hayatına bundan sonra orada devam et.”

Adam sevinçle yola çıkmış, tövbe etmiş, af kapısını aralamış, şimdi ise Allah’a ibadete edebileceği bir yere doğru yol alıyormuş. 

Tam yolu yarılamış iken, ömrüne biçilen zaman tamam olmuş ve vefat etmiş.

Azap melekleri ile rahmet melekleri gelmişler.

Sıkıntılı konu şu!

Ölen adam hangileri ile yolculuğuna devam edecek. Yani cennete mi gidecek, yoksa cehenneme mi? Yolculuğuna Azap melekleri ile mi yoksa Rahmet melekleri ile mi devam edecek?

Rahmet melekleri: “Adam tövbe etti. Allah’a yönelmiş olarak geliyordu.” demişler.

Azap melekleri: “Bu adam hiç iyilik yapmadı. 100 kişiyi öldürdü.” demişler.

Bu tartışma devam ederken, bir melek insan kılığında çıkagelmiş. Azap ve Rahmet melekleri gelen meleğin hakemliğini kabul etmişler. Arabuluculuk yapan melek, adamın almış olduğu mesafe ile kalan mesafeyi ölçtürmüş. Ve sonunda yol aldığı mesafenin daha uzun olduğu görülmüş. Ve öyle olunca Rahmet meleklerinin adamı almasına müsaade edilmiş. Başka bir rivayette Yüce Rabbimizin gidilecek köye yaklaş dediği ve diğer tarafa uzaklaş dediği rivayet edilmiştir.

Hikayeleştirdiğimiz bu olayın aslı bir hadisi şeriftir. Tövbe konusu ile ilgilidir. Riyazüssalihin adlı eserde de tövbe bölümünde yer almıştır. (Buhârî, Enbiyâ 54; Müslim, tevbe 46,47)

Tövbe konusu ile ilgili yazarken, en zirve örneklerden birisinden bahsettik. 100 kişi öldüren bir adam ve tövbesi kabul oluyor.

Demek ki Yüce Rabbimiz tövbe kapılarını kapatmıyor. Bize bu hadisten kalan, asla Allah’tan umut kesmememiz gerektiğidir. Yok şunu yaptım, yok bunu yaptım. Mesele hatanı kabul etmektir. Ve af kapısının açık olduğu, yeter ki insan yaşlı gözlerle secdesine kapanıp, Allah Teala’ya sığınması gerektiğini bilsin.

Diğer bir husus ise işlenen günahtan dolayı pişmanlık duymanın gerekliliğidir. Hatta günümüzde bazı kardeşlerimizin yaptığı gibi günahı ile övünmek değil…

Ve sonrasında bir daha günah işlememeye kesin kararlı olup, harekete geçmektir. Bu nasıl olacak sorusunun cevabını da Hadisi Şeriften alıyoruz. Demek ki günahı tekrar tekrar işlememek için bazı yapılması gerekenler vardır. Evvela seni günaha yönlendiren çevreden uzaklaşacaksın. Sonra seni iyiliğe yönlendirecek bir çevreye yol alacaksın. Yoksa kuru gürültü ile bu işin olma ihtimali yoktur.

Tövbe konusuna diğer yazımızda da devam edeceğiz.