Temel Parametreler de Değişmiş!

Abone Ol

İzledikleri “tutarsız politikalar” muhalefetin dilinden düşmediği için olsa gerek, iktidar sözcüleri her gün “yeni bir mazeretin” arkasına saklanmaya çabalıyorlar.
 

Önce “zaman değişti, şartlar değişti, biz de değişmek zorunda kaldık” mealinde laflar ediyorlardı.
Şimdi buna bir de “temel parametreler değişti” söylemini eklemiş bulunuyorlar.
Temel parametreler değişince her şart yeni değerlendirmeyi zorunlu kıldığı için onlar da farklı söylemlerle konuşmaya başlamışlar.
 

Şu değiştiğini iddia ettikleri “temel parametrelerden” birkaçını saysalar da nelerin değişmiş olduğunu sokaktaki vatandaşlar da öğrense fena mı olur?
 

Kendilerini savunurken “10 yıl önce Mısır’da darbe vardı” diyorlar! Yani Mısır’da darbe yapıldığı için öyle konuştuklarını iddia ediyorlar.
 

Peki, bugün Mısır’da ne değişti?
Mısır’da darbecilerin kökü mü kazındı da bugün farklı bir söylem ve eylemle sokaktaki vatandaşın karşısına çıkıyorlar?
 

Şu sözler de iktidar sözcülerinin “tutarsız politikalarını” savunma adına söylemiş oldukları sözler.
“Biz hem Türkiye’ye hem Mısır’a olan operasyona karşı çıktık.
 

Aradan 10 yıl geçti.
Biz yine darbeye karşıyız.
Biz yine Mursi’ye rahmet diliyoruz. Biz yine Rabiamızla gurur duyuyoruz. Ancak şartlar, temel parametreler değişti.
 

Mısır gibi köklü bir ülkeyle Türkiye gibi kıymetli bir ülkenin barışması kadar doğal bir şey olamaz.
Mısır’la barışmak durumundayız.
Doğu Akdeniz’i Yunanistan ile İsrail’e mi bırakacağız?”
İktidar sözcüleri, bu gerçekleri keşke yıllar önce dile getirmiş, yani akıl edebilmiş olsalardı!
 

Yıllar önce kendilerini “dünyaya yön veren” kişiler olarak görme ve göstermeye çalışma basiretsizliğine düşmemiş olsalardı!
 

Yıllar önce de kendi dediklerinden başka doğru kabul etmiyorlardı. Bugün de aynı konumdalar. Yani değişen bir şey yok!
 

Onlar her şartta kendilerinin doğruyu yaptığını iddia etmeyi sürdürüyorlar. Ama sokaktaki vatandaş, olaya onların yorumladığı gibi bakmıyor.
 

Mesela onlar “Mısır’la barışmak durumundayız” dediklerinde sokaktaki vatandaş, bunu “Mısır’la barışmak zorundayız” diye algılıyor.
 

İşte bu yüzden “tutarsız politikalar” dillerden düşmüyor.