Sömürgeciler Birbirinin Ayağına Basmıyor

Abone Ol

Gömürgeciler dünyayı birlikte sömürüyor, hatta birbirlerine sömürü konusunda destek veriyorlar. Dünya üzerindeki büyük güçlerin çatıştıklarını gördünüz mü? Söz gelimi arada bir Rusya ile ABD arasında bir söz dalaşı başlıyor, sanki karşı karşıya gelecekler sandığınız bir noktada sözlü tartışma sona erdiğinde, ilk hamleyi yapan sömürgeci ya hedefine varmış oluyor ya da aynı hedefte ortak bir sömürü çarkını döndürmeye başlamış oluyor. Diyelim ki, ülkeler menfaatleri gereği karşı karşıya gelmek istemiyor, sorunları karşılıklı restleşme ile hallediyorlar(!) peki uluslararası örgütler dünya üzerinde akan kan ve bitmeyen sömürü karşısında ne yapıyorlar? Bu sorunun net cevabı hiçbir şey yapmıyorlardır. Çoğu zaman da sömürülerini sürdürmek için giriştikleri işgallerde de maşalar kullanıyor, işgal edecekleri ülke iyice harap olup güçten düştükten sonra kendi askeri birlikleri sevk ediliyor. Dünya üzerinde bu uygulamaya pek çok örnek sıralamak mümkün. Ancak, Irak, İran, Suriye, Afganistan’ı örnek vermek yetecektir.

Dikkat edilirse dünya üzerinde çatışmalar uzun yıllardan beri devam edip giderken uluslararası örgütlerin kılı kıpırdamıyor, sadece seyrediyorlar. Arada bir açıklamalar yapıyorlar. Söz gelimi BM ve NATO alçak sesle kınama yayınlarken aynı örgütün çatısı altında bulunan ülkeler bile kendilerini, ihtiyaç duyduklarında koruma altında görmüyorlar. Söz gelimi devam etmekte olan Rusya- Ukrayna Savaşı’nda özellikle Avrupalılar genellikle Ukrayna’dan yana bir tavır sergiliyorlar, onlara maddi destekler veriyorlar ama verdikleri destekler sadece savaşın uzamasını, ölenlerin her gün artmasına, ülkelerin harabeye dönmesine sebep oluyor. Ancak lafa geldiğinde gerek uluslararası örgütler yeryüzünde barışın gerekliliğini dillerinden düşürmüyorlar ama savaş ateşine odun atmayı tercih ediyorlar. Böyle olunca da uluslararası örgütlerden yeryüzünde barışın sağlanmasını beklemek kendimizi aldatmaktan öte gitmiyor; bundan sonra da gideceğe benzemiyor.

Çünkü aralarında sorun ve işi çatışma noktasına kadar getirmiş olan ülkelerden birine bir takım destekler sağlamak o ülkeyi savaşa tahrik etmek değilse nedir. Böylece bir takım çıkarlar peşinde olduklarını söylemek yanlış olmaz sanıyorum. Söz gelimi Ukrayna-Rusya çatışmasında AB ülkeleri genellikle Ukrayna’nın yanında yer aldılar ama Rusya’ya ciddi bir tepki gösteremediler, Rusya’nın doğal gazı karşısında AB ülkeleri ciddiyetle arabulucu olarak devreye girebilirlerdi ama bunu yapmadılar. Hatta başlangıçta Ukrayna Rusya karşısında direniş gösterince Ukrayna’yı kendi haline bıraktılar. Yani, fazla ileri gitmeden, kullanacağınız nükleer başlıklı füzelerle bize zarar vermediğiniz süre çatışmayı sürdürebilirsiniz anlamına gelen bir tavır sergiliyorlar.

Bu arada NATO ne iş yapar, BM’nin dünya üzerindeki varlık sebebi ne diye hiç sormayın. Çatışmaların sonucuna ait birkaç istatistik rakam açıklamadan öte gidilmiyor. AB ülkelerini ilgilendiren tek şey ise çatışmada Ukrayna’nın verdiği maddi kayıpları biraz olsun telafi etmek anlamına gelebilecek yardımlar yapılıyor. Ama bu yardımlar ne çatışmaları ne de akan kanları durdurmuyor. Milyonlarca Ukraynalı çatışmalardan kaçıp başka ülkelere gittiler. Benzer durum Suriye vesilesiyle bölgemiz ve ülkemizde de yaşandı, milyonlarca Suriyeli ülkemize sığınırken Avrupalılar kendi kapılarına dayanan Müslümanları geri itmeyi tercih ediyorlar. Özetle diyebilirim ki, bu dünya düzeni devam ettiği sürece insanlık huzura ulaşamayacaktır. Tüm ülkeler sömürgecilere farkında ya da olmadan hizmeti sürdüreceklerdir.