SGK Uzmanı Murat Bal, 2026 yılı için asgari ücret tahminini paylaştı. Bal’a göre zam oranı enflasyon hedefiyle uyumlu olacak ve 25.500 TL seviyesinde belirlenecek.
2026 asgari ücret zammı için geri sayım başladı
2025 yılı yaklaşırken milyonlarca çalışan, asgari ücret zammı konusundaki beklentilere odaklandı.
Yüksek enflasyonun etkisiyle geçim sıkıntısı yaşayan vatandaşlar, yeni yılda maaşların ne kadar artacağını merak ediyor.
Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) Uzmanı Murat Bal, Habertürk ekranlarında yaptığı açıklamada, 2025 yılı asgari ücret zammı için çarpıcı değerlendirmelerde bulundu.
Bal’a göre bu yıl yapılacak artış, hedeflenen enflasyon oranı doğrultusunda gerçekleşecek.
Murat Bal: “Zam oranı hedef enflasyonla uyumlu olacak”
SGK uzmanı Murat Bal, yaptığı değerlendirmede geçen yılki artışları hatırlatarak şu ifadeleri kullandı:
“Geçtiğimiz yıl asgari ücret yaklaşık yüzde 30 oranında artırıldı. Bu yıl da benzer şekilde, hedeflenen enflasyon oranına göre bir artış yapılması bekleniyor. Buna göre 2026 yılı asgari ücreti yaklaşık 25.500 TL civarında olabilir.”
Bal, enflasyon düşmeden yapılan artışların alım gücünü korumakta yetersiz kaldığını da vurguladı.
“Geçen yıl yüzde 45 enflasyona rağmen yüzde 30 zam yapıldı”
Bal, geçen yıl enflasyonun yüzde 44-45 bandında olmasına rağmen, asgari ücrete yüzde 30 zam yapıldığını hatırlattı.
Bu oranın enflasyonun altında kaldığını belirterek, “Bu yıl da benzer bir politika izlenebilir, ancak çalışanların alım gücünü korumak şart” dedi.
Uzman, hükümetin hedeflediği enflasyonun yüzde 35 civarında olduğunu, ancak gerçek enflasyonun bunun üzerinde seyredebileceğini söyledi.
Bu nedenle, yapılacak zammın “psikolojik bir sınır” olan 25.000 TL’yi aşması gerektiğine dikkat çekti.
Açlık sınırı 27.000 TL’ye dayandı!
SGK uzmanı Murat Bal, TÜİK verilerine de atıfta bulunarak, açlık sınırının 27.000 TL seviyesine ulaştığını ifade etti.
“TÜİK’in son verilerine göre açlık sınırı 27.000 TL civarında. Bu durumda asgari ücretin bu seviyeye yaklaşması gerekir. Aksi halde çalışanlar geçimlerini sağlamakta zorlanacak.”
Bal, “Asgari ücret açlık sınırının altında kalmamalı. Çünkü milyonlarca aile için bu maaş tek geçim kaynağı” diyerek çağrıda bulundu.
“Kira ve gıda enflasyonu alım gücünü eritiyor”
Murat Bal, özellikle kira ve gıda enflasyonu nedeniyle maaşların hızla eridiğini vurguladı.
“Enflasyon sadece rakam değil, insanların hayatında doğrudan bir etkisi var.
Gıda fiyatları, kira artışları ve enerji giderleri gelirleri eritiyor.
Bu nedenle yapılacak zam, sadece enflasyon oranına değil, gerçek yaşam maliyetine göre belirlenmeli.”
Uzman, 2026 yılında açıklanacak zam oranının en az yüzde 35 olması gerektiğini söyledi.
2026 Asgari ücret 25.500 TL olur mu?
Peki 2026 yılında asgari ücret gerçekten 25.500 TL’ye çıkabilir mi? Bal’ın değerlendirmesine göre bu olasılık oldukça yüksek.
Hükümet, enflasyonla mücadelede kararlı bir politika izlerken, asgari ücretin dengeli bir seviyede tutulması hedefleniyor.
Ancak işçi temsilcileri, bu rakamın yetersiz olacağını savunuyor. DİSK ve Türk-İş’e göre 2025 yılında asgari ücretin en az 30.000 TL olması gerekiyor.
Asgari ücretin belirlenmesinde kritik tarihler
Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun ilk toplantısının Aralık ayının ilk haftasında yapılması bekleniyor.
Komisyon, işçi, işveren ve devlet temsilcilerinden oluşuyor ve yılda en az iki kez toplanıyor.
2025 yılında yapılan toplantılar sonucunda asgari ücret 22.104 TL olarak belirlenmişti.
Yeni yılda ise toplantılarda enflasyon, refah payı ve işveren desteği gibi başlıklar öne çıkacak.
Uzmanlardan dikkat çeken uyarı
Ekonomi analistleri, asgari ücretin belirlenmesinde sadece TÜİK verilerinin değil, piyasa gerçeklerinin de dikkate alınması gerektiğini savunuyor.
Ekonomist Prof. Dr. Şenol Babuşcu, yaptığı açıklamada şunları söyledi:
“Enflasyon resmi rakamların üzerinde. Çalışanların gelirini korumak için refah payı eklenmeli.
Aksi halde 25.000 TL civarındaki bir maaş bile yıl ortasında değerini kaybedecektir.”
Asgari ücret artışı kimleri etkileyecek?
Yeni yılda yapılacak asgari ücret artışı sadece işçileri değil, pek çok kesimi doğrudan etkileyecek.
Çünkü asgari ücret;
- İşsizlik maaşı,
- Kıdem tazminatı,
- Engelli aylığı,
- Doğum ve emzirme ödeneği,
- Genel sağlık sigortası primleri gibi birçok kalemin temelini oluşturuyor.
Bu nedenle, zam oranı sadece çalışanların değil, tüm sosyal kesimlerin gelirini doğrudan etkileyecek.
İşveren cephesinden ilk yorumlar
İşveren temsilcileri, artış oranının dengeli olması gerektiğini savunuyor.
Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK), yüksek zam oranlarının iş gücü maliyetlerini artıracağına dikkat çekiyor.
TİSK yetkilileri, devletin prim desteğini sürdürmesi halinde işverenlerin daha yüksek bir zamma onay verebileceğini belirtiyor.
Çalışanlar umutlu ama temkinli
Vatandaşlar ise yeni yılda yapılacak zamdan umutlu ama temkinli.
Birçok çalışan, 25.000 TL’lik artışın yetersiz kalacağını, özellikle büyük şehirlerde geçinmenin artık çok zorlaştığını söylüyor.
İstanbul’da yaşayan bir asgari ücretli, “Ev kiram 15 bin TL. Geriye kalanla geçinmem mümkün değil. En az 30 bin TL olmalı.” diyerek tepkisini dile getirdi.
2026 asgari ücretinde kritik denge
Tüm gözler Aralık ayında toplanacak komisyona çevrildi.
Uzmanlara göre asgari ücretin 25.500 – 27.000 TL aralığında açıklanması en güçlü ihtimal.
Ancak son kararı hükümetin ekonomik veriler ve siyasi dengeyi gözeterek vereceği tahmin ediliyor.
SGK Uzmanı Murat Bal’ın ifadesiyle:
“Önemli olan sadece maaşı artırmak değil, alım gücünü korumak. Asgari ücretlinin cebine giren para kadar, o paranın satın alma gücü de değerli.”