Oktay Saral’dan AK Parti’ye dikkat çeken bir uyarı geldi. Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Saral, AK Parti tabanını ve yöneticilerini “Hakkı ve hakikati savunanların sessiz kalması kabul edilemez” diyerek göreve çağırdı. Son dönemde partiye dair dikkat çeken iddialara karşı açıklamalarda bulunan Saral, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı yalnız bırakanların “asla hasbi olamayacaklarını” vurguladı.

Oktay Saral neden uyardı?

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a yönelen iftira, iddia ve aileye dönük çirkin saldırılar son dönemde gündemi meşgul ediyor. Bazı çevrelerden yükselen tepkilerin yetersiz kalması üzerine, Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Oktay Saral çok sert bir açıklama yapma gereği duydu.

Saral, AK Parti’yi, tabanını ve yöneticilerini uyardığı açıklamasında, “Hakkı ve hakikati savunanların sessiz kalması kabul edilemez” dedi.

Gençler en başarılı milletvekillerini seçti: ORC Araştırması'nda CHP öne çıktı
Gençler en başarılı milletvekillerini seçti: ORC Araştırması'nda CHP öne çıktı
İçeriği Görüntüle

"Cumhurbaşkanımızı yalnız bırakanlar bu davanın yol arkadaşı olamaz"

Saral, sosyal medya hesabında dikkat çeken bir paylaşımda şunlara yer verdi:
“Hırsızlar, yolsuzluk yapanlar, devlete apaçık bir ihanet içinde olanlar halka halka birleşirken; memleket aşkıyla koşan liderlerini yalnız bırakanlar bilsin ki, onlar hiçbir zaman hasbi olmamış, sadece kendi konforlarının, şahsi hesaplarının ve küçük çıkarlarının peşinde koşmuştur”

Saral, bu açıklamasıyla AK Parti’ye gönül verenleri, yöneticileri ve kamuoyunu daha aktif ve sorumlu bir duruş sergilemeye çağırdı.

"Haksızlık karşısında sessiz kalmak kabul edilemez"

Saral, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a yönelen “kirli eller”, “hayasız iftiralar” ve aileye dönük saldırılar karşısında, sessiz kalanların liderinin yol arkadaşı olmayacağını vurguladı.

Açıklamalarında şunlara dikkat çekti:
“Bugün Cumhurbaşkanımıza uzanan kirli eller, atılan hayasız iftiralar ve ailesine yönelik yapılan ahlaksız saldırılar karşısında susan, üç maymunu oynayan hiçbir kimse, hakikatte Cumhurbaşkanımızın yol arkadaşı olamaz.”

"Duruş, cesaretle olur" vurgusu dikkat çekti

Saral, son yıllarda AK Parti çevresinde görülen sessizliği de sert bir şekilde eleştirdi. Özellikle, “Duruş, cesaretle olur” vurgusu dikkat çekerken, şu ifadelerle partilileri birlik olmaya davet etti:
“Karşı mahalle şer ittifaklarıyla birleşir ve pislikte yarışırken, hakkı ve hakikati savunan kitlenin sessiz ve sakin kalarak seyirci olması kabul edilebilir bir durum değildir. Herkes tavrını ortaya koymak zorundadır. Bu bir parti meselesi değil; bu, milletin haysiyeti, devletin bekası ve liderimizin onuru meselesidir!”

"Şimdi susma, safları sıklaştırma vaktidir"

Saral, açıklamalarını AK Parti’ye gönül verenlere, yöneticilere ve kamuoyuna yönelik bir çağrı ile sonlandırdı:
“Velhasıl; Cumhurbaşkanımızın da ifade ettiği gibi olaylar karşısında ‘Diklenmeden dik duracağız!’ Bizim korkacak ya da çekinecek bir durumumuz yok. Duruş, cesaretle olur. Şimdi susma değil, haksızlık karşısında konuşup safları sıklaştırma vaktidir!”

Bu açıklamalar hangi dönemde geldi?

Oktay Saral’ın dikkat çeken açıklamaları, son yerel seçimlerden sonra AK Parti’de yaşanan bir tartışma sürecinin devam ettiği dönemde geldi. Bazı partililerin, Erdoğan sonrası döneme hazırlık yaptığı yönünde iddialar gündeme oturmuştu.

AK Parti’ye yakın çevrelerde, “Erdoğan yalnız mı bırakıldı?” sorusu sıkça sorulurken, Saral bu açıklamalarıyla tartışmalara son noktayı koyacak şekilde tavır aldı.

AK Parti'de yeni bir dönemin işareti mi?

Saral’ın açıklamaları, AK Parti’de yeni bir dönemin habercisi olabilir. Bazı analistlere göre bu açıklamalar, partideki sessizliği bozmaya, Erdoğan’a yönelen saldırılara karşı daha net bir duruş sergilemeye davet ediyor.
Özellikle, “Haksızlık karşısında konuşup safları sıklaştırma vaktidir” sözleri, bir uyarıdan çok, bir birlik ve beraberlik mesajı olarak algılandı.

Kamuoyunda nasıl yankı buldu?

Saral’ın açıklamaları, kamuoyunda geniş yankı buldu. Partililerin bir kısmı bu açıklamayı, AK Parti’deki mevcut sessizliği sona erdirmeye yönelik bir birlik ve dayanışma çağrısı olarak değerlendirdi.
Bazı analistler ise bu çıkışı, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a yönelen saldırılar karşısında oluşacak bir koruma kalkanının ilk işareti olarak görüyor.

Kaynak: Haber Merkezi