İnsan kendi yolunu kendi çizer. Bu çizdiği yolun eğriliği doğruluğu ise bulunduğu ortamla çok yakından ilgilidir. Ortamın güzel olması veya ortamın çirkin olması üstümüze sinecek gül veya kötü koku ile tasvir edilebilir. Bu gerçeklik ile ilgili ne diyebiliriz ki… El hakikat doğrudur.
Burada bizim hatırlamamız gereken çok önemli bir nokta var. O da kalbimizin istikametidir. Evet kalbimizin istikameti… Aslında niyetimiz… Biz hangi işi, gücü gerçekleştiriyorsak ve bunun karşılığında Yüce Rabbimizden bir mükâfat bekliyor isek önce niyetimizi sorgulamamız lazım. Yani kalbimizin istikametine bakmamız gerekir.
Evet Kalbin İstikameti… Niyetimiz…
Bir Müslüman öncelikle hayatını şekillendirmeye çalışırken kalbinin istikametini düzeltmeli, düzgün olmasını sağlamalıdır. Bunun ödül ve ceza oranı hiç tahmin edemeyeceğimiz boyutlardadır. En büyük ameli yaptığımızı zannedip, bom boş bir amel defteri ile Allah’ın huzuruna varabiliriz. Bu sebeple ne iş yapıyorsak yapalım, kalbimizin istikametini kontrol altında tutmamız lazımdır.
Bu istikametin rotası şaşarsa vay halimize… O zaman diğer insanlar bizi iyi, güzel, doğru v.b. bilsin, ne fayda! Çünkü bir kere rota bozulmasın… Onu tekrar düzeltmek çok zor olacaktır.
Hani hadis kitaplarında meşhur niyet hadisi geçer ya… Çok iyi anlamak lazımdır. Mealen hadiste şöyle geçiyor. Bu arada bu hadisi şerif Buhari ve Müslim de geçmektedir.
Ameller niyetlere göredir, kim ne niyet ederse eline geçecek olan O’dur. Allah Rasülü ile hicret edenlerde, Allah ve Rasülü için hicret edenler onu buldu. Kadın para için hicret edenler ise onu buldu.
İyi düşünmek lazım, tefekkür etmek lazım. Allah Rasülü ile bir yol alıp, Allah ve Rasülünü bulamamak… Ne kadar büyük bedbahtlık olsa gerek.
Bu hadisle ilgi anlatılır. Bir kişi Hicret yolculuğunu bir kadın için yapmış. Bu Hz. Peygamber e sorulunca bu hadisi bizlere ifade etmiş. Bizlerin de yol haritası olacak müthiş bir hadisi şerif.
Dikkat Etmeli…
Hoca olsan, hacı olsan farketmez… Niyetin bozuksa değeri yok… Paçavra gibi yüzüne atılacak.
Bu konu üzerine okuduğumuz hadisler, bizlerin tüylerini diken diken ediyor. Yapılan işlerle ilgili aman efendim, kalbinizin istikametini şeytana emanet etmeyin. Belki de en kıymetli organımız kalbimizdir.
Sağımıza solumuza bakıp, kalbini şeytana emanet etmemiş kardeşlerimiz bazen yeter yahu… İyi olmaktan, güzel düşünmekten sıkıldım diyebilir. Ama hakikat odur ki ömür kısa.. Zaman akıp geçiyor. Allah’ın huzuruna imanımız, amellerimiz ile çıkacağız. Fakat bunların değer kazanması için evvela niyetimiz doğru olmalı. Niyet hayır akıbet hayır diye boşa dememiş büyükler.
Bizden söylemesi…
Kalbinizin istikametini şeytana emanet etmeyin…