AKP’nin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Adayı Binali Yıldırım’a seçim çalışmaları sırasında bir vatandaş, “Seçimi yeniden yapmasanız olmaz mıydı? Size yakışmadı, sizi seviyoruz ama bu son olaylar olmadı” diye sitem etmiş.
Bize göre böyle bir yakınmada bulunan vatandaşımız yanılıyor.
Zira iktidar partisi kadroları tamamen “kendilerine yakışanı” yapmakla meşguller. Bir yandan “makam peşinde koşmadıklarını” iddia ederken bir yandan da “makam ve mevkilerin adeta kendi peşlerinden koştuğu” havasını vermeye uğraşmıyorlar mı?
Sadece kendilerini “vatansever”, geriye kalanları ise “vatan haini” gibi gören bir zihniyete böyle bir davranış niye yakışmasın ki?
Aslında bu davranış onlara çok yakışıyor!
Bu tür davranışlar sayesinde takkeler düşüyor keller görünüyor.
Bugüne kadar kendilerine destek verenler, oyları ile onları iktidar koltuklarına oturtanlar gerçeklerle yüzleşiyorlar. “Biz kimleri desteklemiş ve onlara iktidar yollarını açmışız” diye nedamet duyanların sayısı hızla artıyor.
Vatandaşlara, “Bize verdiğiniz destek için teşekkürler ama eccük az kaldı bu seçimde onu tamamlayacağız” diyenleri Allah-u âlem daha büyük bir hüsran bekliyor.
Aldıkları seçim yenilgisi nedeniyle icraatlarını sorgulamaya hiç yanaşmayan ve sürekli “oylarının hiç edildiği” iddiasını tekrarlayanlar “eksik kalan işlerimiz var onları halledeceğiz” beklentisi içine girmiş durumdalar.
Oysa vatandaş onlardan “eksik kalan işlerini” halletmelerini değil artık “köşelerine çekilmelerini” istiyor.
Onlarsa sürekli mağdur oldukları edebiyatını yapmakla meşguller.
Adeta “Başbakanlık elden gitti, TBMM Başkanlığı elden gitti bir de İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı elden giderse hepten mağdur olacağız” havası estiriyorlar.
Adil ve güvenilir seçim yapmayı başaramayanlar umutlarını 23 Haziran’a bağlamış durumdalar. Şikâyetçi oldukları sandık kurullarını sanki muhalefet partileri oluşturmuş gibi konuşmaları işin cabası!
31 Mart’ta sağlıklı sandık kurullarını(!) oluşturamayanlar 23 Haziran’da bu işi nasıl becerecekler doğrusu çok merak ediyoruz.
Bütün bu gelişmelere bakınca alınan “seçim yenileme” kararının kendilerine yakışmadığı söylemini gerçekçi bulamıyoruz.
Kendilerine “yakışmayanı” değil aksine “yakışanı” yaptıklarını düşünüyoruz. Böyle düşünmekte “yalnız” olmadığımızın da farkındayız.
“Yemek masası” ortada dururken yer sofrasında iftar ettiklerini gösteren fotoğraflar bile bu tür davranışların kendilerine ne kadar çok yakıştığını açıkça ortaya koymuyor mu?