Bismillahirrahmanirrahim "İyi bilin ki gönüller, ancak Allah'ı anmakla huzur bulur." (Ra'd Suresi 28. ayet) Konuya direk moral bozukluğunu giderecek ayet mealiyle başlayalım, başlayalım ki gönüllere huzur ve sükûnet gelsin.
Fussilet Suresi 44. Ayette Rabbimiz şöyle buyuruyor. “...De ki: O, inananlar için doğru yolu gösteren bir kılavuzdur ve şifadır. İnanmayanlara gelince, onların kulaklarında bir ağırlık vardır ve Kur'an onlara kapalıdır. (Sanki) onlara uzak bir yerden bağırılıyor (da Kur'an'da ne söylendiğini anlamıyorlar.)” Hangi ayetin tefekkürü iyi gelmez ki insana. Dua edelim ki Rabbimiz kulaklarımızı ve gönlümüzü Kuran’a açsın, hidayeti bizlere nasip etsin, ibadet ve hayırlarımızı kabul etsin. Âmin!
Allah’ın yeryüzünde ki elçileri olan peygamberler hakkında bildirilmiş kıssaları okumaya devam ediyoruz. Rabbimiz onların şefaatini bizlere nasip etsin! Âmin.
Hz. Yakup (as) ve evladı Hz. Yusuf’un (as) imtihanını hatırlayalım. Hz. Yakup (as) Allah tarafından elçi olarak görevlendirilmiş İbrahim’in de (as) oğlu İshak’tan olma (as) torunudur. Bu durumu Rabbimiz Enbiya Suresi 72. Ayette bildirmiştir: “İbrahim’e İshak’ı lütfettik, ayrıca torun olarak da İshak’ın oğlu Yakup’u ihsan ettik. Her birini dürüst, erdemli ve ıslaha yönelik işler yapan kimseler kıldık.” Adını Hz. Yusuf’tan (as) alan Yusuf Suresinde Rabbimiz, baba ve oğlu iki peygamberin yaşadığı olaylardan bahsetmiştir.
Kardeşleri babamız Yusuf’u (as) bizden çok seviyor diye kıskanıyorlardı. Bu durum Rabbimiz Yusuf Suresi 8. Ayette haber veriyor, “Onlar şöyle demişti: "Yusuf ve kardeşi babamıza bizden daha sevgilidir; oysaki biz, birbirini pekiştiren bir topluluğuz. Gerçekte babamız, açıkça bir şaşkınlık içindedir."
Bunun üzerine plan yapıp Yusuf’u (as) uzaklaştırmaya karar verdiler. Evden uzak bir kuyuya bırakıp akşam eve döndüler. Dediler ki: "Ey Babamız, gerçek şu ki, biz gittik, yarışıyorduk. Yusuf'u da yiyeceklerimizin (veya eşyamızın) yanında bırakmıştık. Fakat onu kurt yemiş. Ne var ki biz doğruyu söylesek bile sen bize inanacak değilsin." (Yusuf Suresi 18)
“Ve üzerine yalandan kan (sürülmüş) olan gömleğini getirdiler. 'Hayır' dedi. Nefsiniz, sizi yanıltıp (böyle) bir işe sürüklemiş. Bundan sonra (bana düşen) güzel bir sabırdır. Sizin bu düzüp-uydurduklarınıza karşı yardım istenecek olan Allah' tır." (Yusuf Suresi 19)
Oradan geçen bir kervan Yusuf’u (as) bulup Mısır’a götürdü. Bu süreçte çok sevdiği babasına uzun bir müddet hasret yaşadı, aynı şekilde kardeşleri Yusuf’un (as) öldüğünü babaları Yakup’a (as) söylediler. Yakup (as) buna inanmadığını Yusuf’un (as) kokusu bana geliyor diyerek dile getirdi. Hasret zor bir imtihan, Yakup’un (as) gözleri üzüntüden dolayı kör oldu.
Mısır’a getirilen Yusuf’u (as) kervancılar, Mısır’ın ileri gelenlerinden bir azize köle olarak sattılar.
“Onu ucuz bir fiyata, sayısı belli (birkaç) dirheme sattılar. Onu pek önemsemediler.” (Yusuf Suresi 20)
Çocukluğu onu alan azizin yanında geçti. Yetişkin çağa gelince evin hanımı nefsine uyup Yusuf’la (as) olmak istedi, Hz. Yusuf bunu kabul etmeyince iftiraya uğradı ve neticesinde senelerce zindanda kaldı. Yusuf Suresinde bu durumu Rabbimiz haber vermiştir.
22- Erginlik çağına erişince, kendisine hüküm ve ilim verdik. İşte Biz, iyilik yapanları böyle ödüllendiririz.
23- Evinde kalmakta olduğu kadın, ondan murat almak istedi ve kapıları sımsıkı kapatarak: "İsteklerim senin içindir, gelsene" dedi. (Yusuf) Dedi ki: "Allah'a sığınırım. Çünkü o benim efendimdir, yerimi güzel tutmuştur. Gerçek şu ki, zalimler kurtuluşa ermez."
24- Andolsun kadın onu arzulamıştı, eğer Rabbinin (zinayı yasaklayan) kesin kanıtını görmeseydi o da (Yusuf da) onu arzulamıştı. Böylelikle Biz ondan kötülüğü ve fuhşu geri çevirmek için (ona delil gönderdik). Çünkü o, muhlis kullarımızdandı.
Yusuf (as) düştüğü bu zorluk ve sıkıntılardan dolayı Cenâb-ı Hakk’a karşı isyan etmedi. Kulluk şuur ve idrakiyle sabretti. Yusuf Suresi, 33 ve 34. ayetlerde “(Yusuf) Dedi ki: Rabbim, zindan, bunların beni kendisine çağırdıkları şeyden bana daha sevimlidir. Kurdukları düzeni benden uzaklaştırmazsan, onlara (korkarım) eğilim gösterir, (böylece) cahillerden olurum. Böylece Rabbi, duasını kabul etti ve onların hileli düzenlerini kendisinden uzaklaştırdı. Çünkü O, işitendir, bilendir.”
Uzunca bir müddet zindanda kaldı. Orada bir mahkûmun rüyasını Allah’ın verdiği ilimle yorumladı ve yorumu doğru çıktı. Bunun üzerine rüya yorumlamada meşhur oldu. Kralın gördüğü rüyayı yorumlaması kralın hoşuna gitti. Kral onu zindandan çıkarttı ve kendisine bakanlık verdi. Tüm bu nimetlere Allah’a olan itaati ve güveni karşısında erişti. Gösterdiği sabır karşısında çektiği sıkıntılardan kurtulup Allah (cc) tarafından mükâfatlandırdı ve nihayetinde bütün sevdiklerine kavuşturdu. Yaşadıklarının detayları dediğim gibi Yusuf Suresinde bildirilmiştir, oradan bakabilirsiniz.
Önemine binaen daha önce ifade ettiğimiz bir hatırlatmayı tekrar etmek istiyorum. Peygamberler hakkında Kuran-ı Kerim’de bildirilen kıssalardan ve Hadis-i Şerif’ler de yer alan bilgiyle yetinmeliyiz. Malumunuz “İsrailiyat” denilen dinin aslında olmayan diğer dinlerden gelen bilgilerin doğruluğu hakkındaki şüphelerimiz, Kuran ve Peygamberimizden gelen bilgiyle yetinme zarureti doğurmuştur. Bu hassasiyetten dolayı ayet ve hadislerle yetiniyoruz.
Bu yazı serimizin sonunda kısa kısa peygamberlerin yaşadıkları zorluklardan ibretlik çıkarımlar yapacağız. Bizlerinde başına gelebilecek olaylara karşı sünnete uygun hareket ederek Allah’ın rızasını kazanmayı amaç edineceğiz. Buradan devam etmek duasıyla Allah’a emanet olunuz...