Kılıçdaroğlu’nun helalleşme çağırısına MHP Genel Başkanı Bahçeli’den, “Hesaplaşmadan helalleşmeyiz” cevabı geldi. Bir bakıma Kılıçdaroğlu’nun helalleşme çağrısı reddedildi. Hâlbuki söz konusu çağrı aklımıza siyasetteki kamplaşmayı ve çatışmayı giderebileceğini getirmişti. Çünkü helalleşme barışı, hesaplaşma çatışmayı çağrıştırıyor. Bir başka ifadeyle kültürümüzde helalleşme var olan bir takım çatışmaları ve kırgınlıkları sonlandırmayı gündeme getirir. Bu da bazı siyasi partilerin çatışma anlayışının devamından siyasi bakımdan beklediklerini çıkarın elden kaçırılmasını güdeme getirebilir. Çünkü toplumda bir takım geçmişten gelen çatışma ve kırgınlıkları gidermeden çatışmayı sonlandırmak mümkün olmaz. Hâlbuki siyasi çatışmalar ve kamplaşmalardan uzun yıllar toplum olarak büyük zarar görüldü ve sıkıntı yaşandı.
Toplumdaki çatışmalardan geçmişte CHP’nin ciddi sorumlulukları olduğu bir gerçek. Ancak; bu sorumluluğun tek başına CHP’ye yüklenmesi eksik bir değerlendirme olacaktır. Kaldı ki, geçmişten gelen kırgınlıkların ve kamplaşmalardan genellikle sorumlu tutulan CHP’nin Genel Başkanı kendi geçmişleri ile yüzleşmek ve söz konusu geçmişte yaşanan ve yaşatılan acılar sebebiyle muhataplardan helallik alınması için yola çıkacağını ilan ediyor. Hemen belirteyim ki, Kılıçdaroğlu’nun bu helalleşme için yola çıkışından sonuç alması sanıldığı kadar kolay değil. Çünkü sadece rakiplerinden değil kendi partisi içinden de bir direnişle karşılaşacaktır. Kaldı ki daha yola çıkmadan karşı tepki ve eleştiriler gelmeye başlamış bulunuyor. Bu noktada Kılıçdaroğlu’nun partisinin geçmişi ile yüzleşmesi konusunda samimi olup olmadığı akla gelebilir. Ancak, kimsenin kalbinden ve zihninden geçenleri tam olarak tespit etmek mümkün değildir. O zaman söylediklerine, bununla da yetinmeyerek helalleşme konusunda neler yaptığına bakmak gerekiyor.
Bu arada üzerinde durulması gereken bir başka husus da, Kılıçdaroğlu’na, “Hesaplaşmadan helalleşmeyiz” diyenlerin bu hesaplaşmanın nasıl yapılacağını da ifade etmeleri gerekmez mi? Çünkü siyasi partiler hesaplarını seçimlerde halka verirler. Yani, seçimler tüm partiler için yaptıklarının ve yapacaklarını söylediklerinin halk tarafından değerlendirilmesidir. Eğer seçimler hesaplaşma olarak kabul edilecekse CHP yıllardan beri seçimlerde bu hesaplaşmada hep kaybeden taraf olmuştur. 1960 darbesinin ardından çok kısa bir süre tek başına iktidar olabilmiş, onun dışında hep muhalefette kalmıştır.
Böyle olunca da Kılıçdaroğlu’nun, “Açık yaralar var sarmamız lazım” diyerek helalleşme turuna çıkmasına bir şans vermek gerekmez mi? Çünkü söz konusu açık yaralar tedavi edilemezse kanamaya devam edecektir. Bu ise bazı siyasilerin söylemlerinde sürekli ayrıştırıcı ve çatışmacı bir üslubu tercih etmeleri toplumu sürekli germektedir. Toplumda artık bir kucaklaşmanın zamanı gelmemiş midir? Bunun da ötesinde tüm siyasilerin demokrasi ve düşünce özgürlüğünü tam anlamı ile içselleştirebilmelerinin yolu da bu kucaklaşmadan geçmez mi?
Var olan açık yaraların kolay kapanmayacağını görmek zor değil. Çünkü uzun yıllardan beri oluşmuş ayrışmanın birdenbire dikensiz gül bahçesine döneceğini söylemek hayalcilik olur ama mademki bir kişi çıkarak helalleşelim diyorsa biraz süre vermekte ne zarar olabilir? Belki uzun yıllardan beri bu çatışmacı tavır ile tek başına ya da ortak olarak iktidar koltuğuna sahip olanların işini biraz zorlaştırabilir. Yani, bağırıp çağırarak, kavga ederek toplumun bir kesimini yanlarında tutma kolaycılığının yerine kucaklaşma ile ikna etme döneminin başlamasına zemin hazırlayabilirse bundan ülkemiz ve insanımız kazançlı çıkmaz mı? Tekrar ediyorum Kılıçdaroğlu’nun bu helalleşme adımının sonuç vermesi kolay olmayacak, belki de Kılıçdaroğlu kendi partisi içinde yalnızlaşacaktır. Çünkü CHP’ye yönelik toplumun büyük bir kesiminde iyi olmayan hatıralar vardır. Buna rağmen bir kez olsun bu helalleşme yolunun daha başlamadan kapatılmaması, toplumdaki gerilimin devam etmesini sürdürmenin ötesinde kimseye bir yararı olmayacağı gibi, ortamın gerginliği artarak devam edecektir.
Helalleşme çağrısı küskünlükleri tamamen ortadan kaldırmasa bile çatışmaya son verebilirse, bunun da çok zor olduğunu biliyorum ama yine de kucaklaşmanın çatışmadan toplum için daha yararlı olduğunu düşünüyorum.
Yorum yazarak Yenidevir Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Yenidevir Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Yenidevir Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Yenidevir Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Yenidevir Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Yenidevir Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Yenidevir Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Yenidevir Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.