Bir avuç azınlık aşı karşıtlığını sürdürüyor olsa da yapılan açıklamalara göre toplumun yüzde 72’si en az iki doz aşı olmuş. Bir doz aşı olanların oranı ise yüzde 85’e ulaşmış durumda. Başından beri bir doz aşının yeterli olmadığı bir süre sonra aşının etkisi kaybolacak, ikinci doz aşının yapılması zorunlu hale gelecek denilmişti. Çalışmalar da bu yönde hızlandırıldı. Ancak, yapılan açıklamalarda iki doz aşı olanların oranının yüzde 72’ye ulaşmış olmasına rağmen günlük vakaların 25-30 binlerde, hayatını kaybedenlerin ise 200’lerde dolaşıyor olması ister istemez zihinlerdeki soruları artırıyor. Çünkü iki doz aşılamada yüzde 70’in geçilmiş olmasına rağmen her gün yeni vakaların sayısı iyileşenlerden fazla oluyor. 10 Ekim Pazar günü yalpan 344 bin 280 Kovid-19 testinde, 28 bin 370 yeni vaka tespit edilirken, iyileşenlerin sayısı 25 bin 772 oldu.
Yine son bir araştırmaya göre Pazar günü itibariyle 18 yaş üstü nüfusta ikinci doz aşı uygulananların oranı yüzde 74.50, birinci doz aşı uygulananların oranı yüzde 87.80’e ulaşmış durumda. İster nüfusun geneli olarak ister 18 yaş üstü olarak düşünülsün aşı olanların sayısı ilk başlarda toplumsal bağışıklığın oluşması için gerekli görülen orana ulaşılmış durumda. Buna rağmen vaka sayılarının artıyor olması, vefat edenlerin ise 200 civarında dolaşması bu işte bir terslik, bir aksilik olduğunu akla getiriyor. Çünkü bırakın toplumsal bağışıklığın sağlanmasını, yapılan açıklamalarda kış aylarının zor geçeceği, ilkbaharda iyi olunacağı belirtiliyor. Bir diğer ifadeyle aşılamanın da etkisiyle seneye Kovid’in adının gribal enfeksiyona dönüşeceği belirtiliyor. Kısacası, seneye de enfeksiyondan kurtulamayacağız ama adı bu defa Kovid değil grip olacak.
Bu arada yine son günlerde medyada sıkça karşılaştığımız bir diğer husus ise çocuk vaka sayılarının tırmanışta olduğu. Bu haberler insanın aklına hemen küçüklerde aşılama hususunda biraz gevşek davranıldı düşüncesini getiriyor. Toplumda genç ve çocuklarda salgının etkisinin az olduğu gibi bir kanaat oluşturuldu. Böyle olunca öncelikli olarak belli yaş üzerindekileri salgının tehlikesinden korumak için olsa gerek öncelikli olarak aşılamaya 65 yaş üstü olanlarla başlandı, kademe kademe aşağıya inildi. Çocuklar ve gençlere sıra geldiğinde aradan epeyce zaman geçmişti. Sonra her isteyene aşı yapılır olsa da genç ve çocuklardaki aşılama oranı diğerlerine göre düşük kaldı.
Geldiğimiz noktada, kimse çocukların aşılamadan uzak tutulmasının bugünkü gelişmeler üzerinde ne gibi etkisi vardır sorusunun cevabını araştırmıyor. Çocuklarda vakaların artışında bu kesimin aşılamada geriye bırakılmış olmasının etkisinin olup olmadığını konuşmuyor. Acaba bu yönde yapılmış bir araştırma yok da onun için mi kimsenin sesi çıkmıyor ya da hâlâ genç ve çocuklarda salgının etkisinin yaşlılara göre daha hafif geçtiği düşünülmeye devam mı ediliyor?
Geldiğimiz noktada kış kapıdan baktırıyor. Kış ile birlikte korona salgınının şiddetleneceği hususunda adeta bir görüş birliği oluşmuş durumda. Buna karşılık eskiye göre ek tedbirlerin devreye sokulduğu da yok. Hatta okulların açılması ile birlikte bir takım tedbirlerin gençler tarafından hafife alındığı söylenerek suç da onlara yıkılmaya çalışılıyor. Sanıyorum bu konuda tedbir almakla okullar görevlendirilmiş durumda. Okul yöneticilerinin de elinden gelen fazla bir şey yok. Okul yönetimleri aileleri uyarıyor, çocuğunuzda salgın belirtisi gördüğünüzde okula göndermeyin diyorlar. Sanıyorum onların da ellerinden fazla bir şey gelmiyor. Yapılması gereken ise özellikle geçmiş yıllarda ülkemizde çeşitli hastalıklara karşı kampanyalar yürütülür, çocuklar okullarında aşılanırdı. Korona konusunda böyle bir kampanya düşünülemez mi, düşünülmüyorsa bir sebebi var mıdır?
Yorum yazarak Yenidevir Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Yenidevir Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Yenidevir Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Yenidevir Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Yenidevir Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Yenidevir Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Yenidevir Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Yenidevir Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.