“AB bize karşı hiçbir zaman dürüst davranmadı. Ülkemize karşı teröristleri destekliyorlar. Yunanistan’dan FETÖ’sü giriyor, PKK’lısı giriyor. Almanya’da bunlara oturum veriyorlar. Bir diğer kısmı da bakıyorsunuz Fransa’ya gidiyor. Ve bunlarda buralarda ev sahipliği yapıyorlar. Dostluk bu mudur? Bunlarla baş başa oturduğumuzda inkâr ediyorlar. Bu ülkenin istiklali ve istikbali için gerektiğinde hayatını feda etmeyi göze alan millete saygı duymuyor, yanında yer almıyor. Türkiye’ye karşı sergilediği ikiyüzlü tavır, Avrupa Birliği’nin de sonu olmuştur. Artık dünyada kimse bu birliğe değerler ve ilkeler manzumesi olarak bakmıyor.”
Bu değerlendirme Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan’a ait. Avrupa Birliği ile ilgili sözleri. Söylediklerine aynen katılıyoruz. Hatta bu tür değerlendirmeleri köşemizde belki yüzlerce kez yaptık. Hatta sıkça dikkat çektiğimiz ‘AB bir Hıristiyan kulübüdür, aralarına Türkiye’yi almayacak ve yıllarca kapıda bekleteceklerdir’ değerlendirmemizi okuyucularımız hatırlayacaklardır.
Sayın Başkan’ın bu defa da önceki günkü konuşmasından ABD ile ilgili tespitlerini aktarmak istiyorum:
“Demokratik hukuk devleti yerine terör örgütleri ile hareket etmeyi tercih eden hastalıklı zihniyet, Amerikan siyasetini esir almıştır. Ülkemiz terör örgütlerinin saldırırlına uğradığında kafasını çeviren, darbeye maruz kaldığında heyecanla neticeyi bekleyen, darbeciler yenilince hepsine kucak açan zihniyet demokrasinin yüz karasıdır.”
Bu tespitlere katılmamak mümkün mü? Zaten peşin olarak başlıkta da Sayın Başkan ile aynı şeyleri düşündüğümüzü ilan ettik. Aslında bu tespitler bugün ortaya çıkmış gerçekler değildir. Özellikle AB’nin teröristlere kucak açtığı, onlara her türlü desteği verdiğinin bilinmeyen bir yanı yoktur. ABD konusunda da bu ülkeden özgürlükçü bir hukuk devleti tavrı sergilemesini beklemenin de aslında sonu yoktur. Yani, ABD ve AB Siyonist İsrail ile kol kola girmiş, İslam dünyasını parçalamak ve yokluğa mahkûm etmek için ellerinden geleni yapmaktadırlar. Bunu bir görev olarak bilmektedirler. Bunun yanında ABD ve AB ülkelerinin bölgemizde çatışmaların son bulmasını istemedikleri, çatışmalar ne kadar sürerse o kadar mutlu oldukları da bir gerçek.
O zaman ABD ve AB’ye karşı yeni bir strateji belirlenmesi gerekmez mi? Hiç olmazsa bundan sonra olsun ABD değerlendirilirken ‘dost ve müttefik’ sıfatlarını kullanmaktan vazgeçsek, Avrupa Birliği’nden söz ederken bu birliğe üyeliği ulaşılması gereken hedef olarak nitelendirmesek doğru olmaz mı?
Bir başka ifadeyle dost bildiklerimizin gerçek çehreleri ortaya çıkıp bunların ülkemiz için değişmez düşmanlar olduğu gerçeğine göre yeni stratejiler belirlenemez mi? Mademki, doğalgaz yataklarına ulaştık ve bunun sonucu olarak yeni bir eksenden söz edilirken bu yeni eksenin ABD’den kaçıp Rusya’ya Rusya’dan kaçıp ABD’nin yanında alınmasına son verilse, bugün için zor gibi görünen D-8 hareketini geliştirmek için harekete geçilse yanlış mı olur? Genellikle Batı olarak nitelendirdiğimiz eksen etrafında dolanıp durmaktan ülkemize bir hayır gelmiyor. Çünkü samimi davranmıyorlar. Bütün işleri, İsrail’in güvenliği. Böyle olunca da Türkiye’yi zayıf düşürmek, güçlenmesini engellemek için terör örgütlerini tercih ediyorlar. Bu da ABD ve AB ile birlikte hareket etmek, ayı ile aynı çuvala girmekten farksız bir sonuç veriyor. Tüm bunları Pazartesi günkü Başkanlık Kabinesi’nin toplantısının ardından Sayın Başkan’ın ABD ve AB ile ilgili değerlendirmesine aynen katıldığımı belirtmek için dile getirdim.
Yorum yazarak Yenidevir Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Yenidevir Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Yenidevir Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Yenidevir Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Yenidevir Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Yenidevir Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Yenidevir Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Yenidevir Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.