Yediği önünde, yemediği ardında, torununun torununun yiyeceği de banka hesabında olan hanım anlatıyor,
“Deniz kenarında, kumsalda güneşlenenlere kekik satan kadınlardan birine sordum, ‘Kaç yaşındasın?’
Cevap, “Ne bileyin torunlar hesap yaptı, seksenmişim.”
Bayan: Biz bir saatten fazla güneş altında kalamıyoruz, sen ise kuşluk vaktinden gün batımına kadar gölgesiz bu kum üzerinde durmadan dolaşıyorsun, hiç hastalanmaz mısın?
- Belki hastalanırız da yatmaya zamanımız olmaz bizim.
Bayan: Şeker, tansiyon, kolesterol yok mu?
- Belki vardır da haberimiz yoktur.
Bayan: Olsa o kendisinin varlığını sana acı bir şekilde gösterir.
- Ne bileyin, ben bilmem, ben gideyin kekiklerimi satayın’ dedi ve gitti.
Sayın hocam, obezlik, şeker, tansiyon, kolesterol ve bunların tetiklediği her türlü hastalık var bende.
O seksen yaşında, ben elli yaşındayım. Bazen mümkün olsa yer değiştirmeyi bile isterim” dediğinde,
Ben de ona, “Atalarımız, ‘Olmayacak duaya amin denilmez” demişler.
Sen, mevcut durumunun sağlığıyla uğraş, ibadet için ten ve canın sağlam olması gerekir. Olacak şeyler üzerinde çalış ve temenni et” dedim.
Ankara siyasetinin ünlülerinden biri, çaresiz hastalığa tutulan holding sahibi birini ziyaret için İstanbul’a gelmiş, o anlattı:
“Boğazda villasında denize bakan salonunda ziyaret ettik, eti kemiğine yapışmış, boğazından bir şey geçmiyormuş.
Boğazda villanın önünde oltayla balık tutan biri, mangalını da yakmış, güz mevsiminde hem ısınıyor hem de tuttuğunu mangalda cız-bız yapıyor ve ayaküstü yiyor.
Holding sahibi, “Keşke bütün servetim onun olsa da, onun sıhhati benim olsa” temennisinde bulundu” dediğinde,
Ben de ona, “Bilinemez, malını canından çok seven insanların malı yolunda öldüğünü, malının önüne canını siper ettiğini duyuyoruz.
O zenginlik halini yaşamadığımız için biz bilemediğimizden, o da, Azrail’in böyle bir teklifle geldiğini görmediğinden, “haydi sizi değiştirelim” denildiğinde kendisi, sıhhatli fakirle yer değiştirmeye razı olsa bile ailesi, çevresi, alacaklıları, ortakları onun kanaatini değiştirirler.
Uçurumdan düşüp yamaçtaki ardıç ağacının dalına tutunan adam, aşağının kayalıklarını ve derenin derinliğini gördükten sonra “Kimse yok muuuu” diye bağırmaya başlamış.
Hikâye bu ya, hemen bir melek gelmiş, kanatlarını altına sermiş ve “Seni almaya geldim” demiş.
Adam, “Sen kimsin, nereye götüreceksin” dediğinde,
- “Ben meleğim, seni cennete götürmek için geldim” deyince,
Adam, “Başka kimse yok muuuu” diye bağırmaya başlamış.
Bu hikâye ama Kur’an-ı Kerim’de, kendi ırklarını üstün gören Yahudilere ve onların şahsında bütün insanlığa Rabbimiz buyurur:
“De ki: “Allah katında âhiret yurdu diğer insanların değil de, özellikle sizin ise ve eğer sözünüzde de doğru iseniz hemen ölümü isteyin.”
Bunu önceden elleriyle yaptıkları (kötü işler) nedeniyle istemeyecekler. Allah, zalimleri bilendir.” (Bakara Sûresi, ayet 2/94-95)
Kendilerini üstün gören Yahudi ve Hristiyanlardan haber verirken Rabbimiz:
18 Yahudi ve Hıristiyanlar, “Biz Allah’ın oğulları ve sevgilileriyiz” dediler. De ki: “Öyle ise günahlarınızdan dolayı Allah size niçin azap ediyor?
Hayır, siz O’nun yarattıklarından bir beşersiniz. O dilediğini afveder, dilediğine azap eder. Göklerin, yerin ve her ikisi arasındakilerin hükümranlığı Allah’a aittir. Ve dönüş O’nadır” buyurur. (Maide Sûresi, ayet 5/18)
Peygamberler ve peygamberlerin haber verdiği kişilerin dışında kimsenin cennetlik garantisi yoktur.
İslam dini, Hazreti Adem’in çocuklarının hepsinin dini olarak indirilmiştir.
Kimsenin özel durumu yoktur.
İslam’a uygun imana sahip olduktan sonra, takvamız oranında Allah katında değerimiz artar ama biz, kendi durumumuzu bilemeyiz ve Rabbin rızasını kazanma sevinciyle, rızasını kaybetme korkusu arasında bir hayat yaşarken, imanla huzuruna varmak için çalışırız.
“Ben cennetliğim” demekten Allah’a sığınırız ama “Mü’min olarak ölenler, cennete giderler” derken bunun içine bütün insanlık girer.
Can sağlığımızla ten sağlığımıza dikkat edelim.
Yorum yazarak Yenidevir Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Yenidevir Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Yenidevir Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Yenidevir Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Yenidevir Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Yenidevir Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Yenidevir Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Yenidevir Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.