Küçükçekmece Belediyesi, çalışanlarına yönelik mobbingle mücadele eğitimi verdi. Psikolog Yusuf Öntaş: "Mobbing, insan hakları ihlalidir ve sessizlik suçu büyütür."
Küçükçekmece Belediyesi mobbingle mücadele için adım attı
Küçükçekmece Belediyesi İnsan Kaynakları ve Eğitim Müdürlüğü ile Strateji Geliştirme Müdürlüğü, çalışanlarına yönelik “Mobbing Eğitimi” düzenledi. Belediyenin çok amaçlı salonunda gerçekleşen eğitimde, çalışanlara iş yerinde mobbingle karşılaşıldığında nasıl hareket edilmesi gerektiği, hangi yasal yolların kullanılabileceği ve psikolojik açıdan nasıl korunabilecekleri aktarıldı.
Eğitimin ana mesajı, “Mobbing bir insan hakkı ihlalidir” oldu. Katılımcılar, mobbingin sadece bireysel değil kurumsal boyutlarıyla da ciddi sonuçlar doğurduğunu öğrendi.
Yusuf Öntaş: “Mobbing insan hakları ihlalidir”
Eğitime konuşmacı olarak katılan Save the Children Klinik Psikoloğu Yusuf Öntaş, çarpıcı açıklamalarda bulundu:
“Mobbing, insan haklarının açık bir ihlalidir. Eğer tekrarlanırsa kalıcı psikolojik, sosyal ve fiziksel hasarlara yol açar. Hatta intihara kadar gidebilir. Sessiz kalmak, mağduriyeti büyütür. Bu yüzden mobbing karşısında susmamak, gerekli yerlere başvurmak en doğru adımdır.”
Eğitimde hangi konular işlendi?
Seminerde personellere şu başlıklar altında detaylı bilgiler verildi:
- Mobbing nedir, hangi durumlar mobbing kapsamına girer?
- Mobbingin bireysel ve kurumsal etkileri nelerdir?
- İş yerinde karşılaşılan farklı mobbing türleri nelerdir?
- Mobbingle başa çıkma ve yasal haklarını kullanma yolları.
- Psikolojik destek alma ve resmi mercilere başvurma süreçleri.
Mobbing yasal bir suç: Örnek davalar ve cezalar
Yusuf Öntaş, mobbingin yasal bir suç olduğunu hatırlatarak şu bilgileri verdi:
“Mobbingle ilgili Türkiye’de çok sayıda mahkeme kararı var. Bu kararlar, mağdur lehine tazminat, fail hakkında disiplin işlemleri, hatta şiddet boyutuna ulaşırsa hapis cezası gibi yaptırımlar içeriyor. Ayrıca kurum içi süreçlerde yöneticilerin görevden alınması, mağdurun korunması için yer değişiklikleri yapılabiliyor.”
Mağdurlar için adım adım öneriler
Mobbinge uğrayan kişilerin izlemesi gereken adımlar da eğitimde detaylı olarak aktarıldı:
- Mobbing olaylarını yazılı olarak belgelemek.
- Tanıkların ifadelerini toplamak.
- İç denetim mekanizmalarına başvurmak.
- Psikolojik destek almak ve raporları resmi süreçte kullanmak.
- ALO 170 Çalışma ve Sosyal Güvenlik İletişim Merkezi’ni arayarak uzman psikologlardan destek talep etmek.
Belediyeden toplumsal farkındalık vurgusu
Küçükçekmece Belediyesi, yalnızca kendi çalışanları için değil, toplum genelinde de mobbingle mücadele bilincinin artırılmasını hedeflediklerini açıkladı. Yetkililer, bu tür eğitimlerin düzenli aralıklarla yapılacağını ve farklı birimlerde çalışan personelin de bilinçlendirilmesi için programların devam edeceğini belirtti.
İnsan kaynakları politikalarında yeni dönem
Belediye yetkilileri, mobbingle mücadele kapsamında “sıfır tolerans” politikası uygulayacaklarını da vurguladı. Kurum içinde mobbing vakalarıyla ilgili özel bir başvuru hattı oluşturulması, şeffaf soruşturma süreçleri ve mağdurun korunmasına yönelik önlemler gündemde.
Uzmanlara göre bu tür adımlar, hem çalışanların güvenini artırıyor hem de kurumsal verimliliğe doğrudan katkı sağlıyor.
Psikolojik etkiler ve toplumsal yansımalar
Uzmanlar, mobbingin sadece mağdur üzerinde değil, kurum kültürü üzerinde de olumsuz etkiler yarattığını ifade ediyor. Motivasyon kaybı, işten ayrılmalar, performans düşüklüğü gibi sonuçların yanı sıra, toplumda adalet duygusunun zedelenmesine de yol açıyor.
Özellikle kadın çalışanların mobbing vakalarına daha sık maruz kaldığını belirten raporlar, bu konuda farkındalık çalışmalarının zorunluluk olduğunu gösteriyor.
“Sessizlik suçu büyütür”
Eğitimin en önemli mesajı, “Sessizlik suçu büyütür” ifadesi oldu. Uzmanlar, mobbing karşısında sessiz kalmanın failin güçlenmesine yol açtığını, bu nedenle mağdurların mutlaka resmi mercilere başvurması gerektiğini hatırlattı.
Küçükçekmece örneği: Belediyelerden öncü adım
Küçükçekmece Belediyesi’nin başlattığı bu uygulama, Türkiye’de yerel yönetimlerin çalışan hakları ve insan hakları konusunda attığı öncü adımlardan biri olarak öne çıkıyor.
Bu tür eğitimlerin farklı belediyelere de yayılması, toplumsal farkındalığı artırarak iş yerlerinde daha güvenli ortamlar oluşturabilir.