İyiler Ayağa Kalksa, Kötülüklere Dur Dese!

Abone Ol

Kötülüklerin kaldırılması için iyilerin daha çok çalışması gerekir. Kalbi kararmış, şeytanı dost edinmiş insanlar, kendi güç ve çevreleri doğrultusunda - organize kötülüklerini devam ettirmektedirler. Bazıları bir köyde gücü yettiği oranınca, bazıları da tüm dünya genelinde batılın tarafında yer almaya devam ederler… Fakat hepsinin belirli ortak özellikleri vardır.

  • ·         Çevresine zarar verirler.
  • ·         Kendi çıkarları için insanları sömürürler.
  • ·         Kendi isteklerinin olması için her yolu mübah görürler.
  • ·         Kendilerine yandaşlık eden piyonlarla işlerini hallederler.
  • ·         Genelde etki altına alabilecekleri, zayıf insanları hedef alırlar.

Kalbi kararmış, şeytanı dost edinmiş insanlar, dünyanın her yerinde insanlık tarihi boyunca var olmuşlardır. Ne zaman ki bir mücahit çıkıp bunlara dur demiş; o zaman kalbi kararmış, şeytanı dost edinmiş insanların aslında korkak ve pısırık olduğu ortaya çıkmıştır.

Zalim zulmetmek isteyecek ama onun karşısında dimdik duracak müminlerin, mücahitlerin olması lazımdır.  Bu mücahitler Dünya tarihinde mazlumların sığınacağı limanlar olmuşlardır.  

Aşağıdaki Hadis-i Şerifi Hoca efendilerden çokça duymuşsunuzdur.

Ebu Said el Hudri (r.a.), Allah Rasülü (sallallahu aleyhi vesellem)’in şöyle buyurduğunu işittim, dedi: “Sizden biri, bir kötülük görürse onu eliyle değiştirsin. Şayet eliyle değiştirmeye gücü yetmezse diliyle değiştirsin, ona da gücü yetmezse kalbiyle buğz etsin. (Onu hoş görmesin.) Bu da imanın en zayıf derecesidir.” (Müslim, İman 78)

Bu Hadis-i Şerif’ten alacağımız en önemli derslerden biri, Müslümanların haksızlık karşısında sessiz kalıp kenara çekilen biri olmadığıdır. Müslüman, bana dokunmayan yılan bin yıl yaşasın demez, diyemez! Gücü yettiğince, elinden geldiğince mücadele eder, organize olur.

Bir kötülüğü elinle değiştirmeye gücün yetiyorsa hiç durmadan atılıp, gerekeni yapman gerekir. Bir kötülüğü durdurmakla alakalı; gücün yetiyor veya yetkin varsa elinden geleni son noktasına kadar yapman elzemdir.

Eğer bir kötülüğü elinle değiştirip, müdahale edecek gücün yoksa dilinle gereken mücadeleyi yaparsın. Kötülüğün karşısında olduğunu, kötülüğün tarafında olmadığını ifade eder, söylersin. Yine bir Hadis-i Şerifte Hz. Peygamber Efendimiz “Zalim idarecinin yanında Hakkı söylemek en büyük cihattır.” buyurmuşlardır. 

Hadisimizin en son kısmı ise kalbiyle buğz etmek, kalbiyle sevmemek, hoşnut olmamak safhasıdır. İmanın en zayıf noktasıdır. Ama gücü yetmediği için zalimden taraf olmamakta çok önemli ve mühimdir. Elimizle değiştirecek gücümüz yoksa da, dilimizle ses olamasak ta, yüreğimize hâkim olup, biz sizden uzağız demek lazımdır.

Müslümanlar Dünya’nın bazı noktalarında ciddi sıkıntılar içerisindedir. Ama elimizden bir şey gelmiyor.  Filistin’deki kardeşlerimiz elleriyle zalime dur demek için cihat ediyorlar. Türkiye’de bizlerde siyonist zalimler azdıkları zaman sokaklara çıkıp, konsolosluklar önünde sesimizi en yüksek şekilde çıkararak tarafımızı belli ediyor, zalime dur demeye çalışıyoruz. En azından tarafımızı belli edip, sizden uzağız diyoruz.

Rabbim kötülüklere karşı durup, eliyle değiştirmeye gücü yetenlerden eylesin...