İsrail'in Gazze Şeridi'nde insani yardım almak için bekleyen Filistinlilere yönelik gerçekleştirdiği saldırılar sonrası can kaybı giderek artıyor. Günün erken saatlerinden itibaren başlayan saldırılarda, sivillerin yaşadığı çadırlar, evler ve yardım merkezleri hedef alındı.
Sivillere yönelik saldırılar sabah saatlerinde başladı
İsrail saldırdı ve Gazze Şeridi'nde yeni bir trajediye daha imza attı. Özellikle sabah saatlerinde yoğunlaşan saldırılarda, Gazze’nin kuzeyinden güneyine kadar pek çok sivil nokta hedef alındı. Gazze’deki sağlık yetkilileri, saldırıların sistematik olarak sivillerin toplandığı alanlara yöneldiğini belirtti. Evler, çadırlar ve yardım dağıtım merkezleri başta olmak üzere birçok nokta, insansız hava araçları (İHA) ve topçu atışlarıyla vuruldu.
el-Megazi Kampı'nda siviller hedef alındı
Gazze’nin orta kesiminde yer alan el-Megazi Mülteci Kampı, saldırıların ilk hedeflerinden biri oldu. Sivillerin toplandığı bölgeye İHA ile yapılan saldırı sonucu 5 Filistinli hayatını kaybetti, çok sayıda kişi ise ağır yaralandı. Görgü tanıkları, patlamanın ardından kampta büyük bir panik yaşandığını ve enkaz altında kalanlar için kurtarma çalışmalarının devam ettiğini söyledi.
Netzarim Koridoru yakınında yardım bekleyenler vuruldu
En kanlı saldırılardan biri Gazze’nin kuzeyinde, Netzarim Koridoru yakınında gerçekleşti. İnsani yardım almak için toplanan kalabalığa açılan ateş sonucu 13 kişi yaşamını yitirirken yaklaşık 200 kişi yaralandı. Aynı bölgede, Cibaliya Mülteci Kampı’nın batısındaki Bir en-Naca bölgesine yapılan topçu atışlarında ise 2 Filistinli öldü. Yaralıların çoğu çocuk ve kadınlardan oluşuyor.
Makusi ve Cibaliya bölgelerinde ardı ardına patlamalar
Gazze Şehri’nin kuzeybatısındaki Makusi bölgesi, İHA saldırılarıyla hedef alındı. Burada en az 4 Filistinli hayatını kaybederken, onlarca kişi yaralandı. Makusi’deki saldırı, yardım için sıraya girmiş sivillerin üzerine yapıldı. Cibaliya bölgesindeki Zarka semtinde bulunan Halava Kampı ve yanındaki okul için tahliye uyarısı yapıldığı bildirildi. İsrail ordusu, binlerce kişiye bölgeden ayrılmaları yönünde bildiriler dağıttı.
Refah ve Han Yunus bölgelerinde can kaybı daha da arttı
Gazze’nin güneyinde bulunan Refah kentindeki yardım dağıtım merkezine yönelik saldırılar ise tam anlamıyla bir katliama dönüştü. Bu bölgede en az 14 Filistinli yaşamını yitirdi. Yine güneydeki Han Yunus bölgesine yönelik top atışlarında ise kadın ve çocukların da bulunduğu 15 kişi öldü. Refah ve Han Yunus’taki saldırıların insani yardım trafiğini tamamen durdurduğu bildirildi.
İletişim altyapısı çöktü: Sağlık ekipleri müdahale edemiyor
Filistin Kızılayı, İsrail’in saldırılarında iletişim altyapısının hedef alındığını açıkladı. Bu saldırılar sonucu Gazze genelinde internet ve sabit hat iletişimi tamamen kesildi. Sağlık ekiplerinin sahadaki koordinasyonu büyük oranda aksarken, yardım kuruluşlarının iş birliği yapması da neredeyse imkânsız hale geldi. Kızılay yetkilileri, bölgedeki sağlık ekiplerinin güçlükle çalışabildiğini ve birçok yaralıya zamanında müdahale edilemediğini vurguladı.
Uluslararası hukuk hiçe sayılıyor
İsrail’in saldırıları, Uluslararası Adalet Divanı'nın (UAD) kararlarına rağmen devam ediyor. Divan, geçtiğimiz aylarda İsrail’in Gazze’deki operasyonlarını durdurması yönünde çağrıda bulunmuştu. Ancak ABD'nin siyasi ve askeri desteğini arkasına alan İsrail, bu çağrıları görmezden geliyor. 7 Ekim 2023’te başlayan saldırılardan bu yana bölgede yaşanan yıkım, dünyanın gözü önünde sürüyor.
Ölü ve yaralı sayısı her geçen gün artıyor
Gazze’deki sağlık yetkililerine göre, İsrail’in saldırıları sonucu bugüne kadar 182 binden fazla Filistinli ya hayatını kaybetti ya da yaralandı. Bunların büyük çoğunluğunu kadın ve çocuklar oluşturuyor. Ayrıca 11 binden fazla kişi hâlâ kayıp. Evlerini terk etmek zorunda kalan yüz binlerce kişi, güvenli alan bulamadığı için kıtlıkla karşı karşıya. Açlık ve susuzluk nedeniyle birçok çocuk hayatını kaybetti.
Yardım bekleyen sivillerin dramı büyüyor
Gazze’de her geçen gün büyüyen insani kriz, sadece ölümlerle sınırlı kalmıyor. Yardım almak için saatlerce bekleyen sivillerin üzerine yağan bombalar, halkı psikolojik olarak da yıpratıyor. Savaş uçaklarının sesiyle uyanan çocuklar, yarım ekmek için canını hiçe sayan anneler ve top mermisiyle sarsılan çadır kentler, bölgedeki vahşetin boyutunu gözler önüne seriyor.
Dünya sessizliğini koruyor
Tüm bu yaşananlara rağmen, uluslararası toplumun büyük bir bölümü sessizliğini koruyor. Sadece birkaç ülke saldırılara ilişkin kınama mesajları yayımlarken, etkili bir müdahale hâlâ gelmiş değil. Birleşmiş Milletler ve insan hakları kuruluşlarının çağrıları karşılıksız kalıyor. İsrail’e yönelik yaptırım ya da baskı uygulanmadığı sürece, Gazze’deki dramın daha da derinleşeceği tahmin ediliyor.
