İlle de Adab

Abone Ol

Her yerde adab, edeb aranır.
Oturmada, yeme içmede, tanıştırılmada.
Misafirlikte, sokakta, makamda.
Camide adab, galiba en bilmediğimiz konu.
Yukarıdakilerin yeniye, devasa yapılara, pahalı olana hürmeti,
Alt kültürü giderek daha fazla beslemekte.
Son yıllarda yapılan büyük caminin kütüphanesine çalışmaya gidiyorum.
Vakit namazlarında devasa mabete geçiyorum.
Otobüsler bütün yaz turist taşıdı.
Batılı turistler, Arap turistler, bizim göçmen kuşlar.
 

Tur operatörlerinin beş yüz yıllık camilerden daha fazla buraya insan taşımaları da ayrı bir çelişki.
Fakat asıl sorun, namaz kılmak bir trajedi.
Yine Batılı turistler, ibadet edenlere çok saygılı.
Başlarına hırkalarını geçirmiş, namaz kılanlara yaklaşmadan camiyi temaşa etmekteler.
Arap turistler de açıkçası yerlilerden daha profesyonel mabedi gezip mescit namazı kılıp çıkmaktalar.
İlle de bizim yerliler.
 

Şehir dışından ya da ülke ötesinden gelmiş olanlardaki sakillik.
Ellerinde cep telefonları.
Yeni yapılmış caminin pahalı halılarını çekmekteler.
Nefis bir tilaveti var hocanın, dinlemiyorlar, çekiyorlar.
Çekim yaparken hiç dikkat etmemekteler,
 

İnsanların özelini örseleyip onları dua ederken, namaz kılarken, Kur’an okurken çekmekteler.
Genç kızlar kaç kez itiraz etti, “çekmeyin bizi”.
Bir de anlamamaktalar bu itirazı.
 

Sanki fotoğraf çekenin hakkıymış gibi görmekteler, tanımadıkları insanları çekimlerine dâhil etmeyi.
Dahası, yazın sıcak havada çıplak ayaklarının tozu toprağı, kiri pası toplayıp gelip caminin halılarında tam da biz namaz kılanların başını koyduğu yerde gezinmeleri.
Eski bir İstanbul kızı olan Burçin Teyze, açıp ağzını yumuyor gözünü,
“Bu ne kıyafet, daha açığını bulamadınız mı camiye girmeye.”
Caminin üst katları kadınlara ayrılmış.
 

Mabet adabını bilmeyen baylar, kadınlar katını geziyor, yetmiyor, bir sütunun dibine rahvan çöküp yorgunluk çıkarıyor.
Karadenizli kadın hesap soruyor elbet,
“Ula babam inin aşağıya, burası misafir salonu mu ki oturmaktasınız.”
Dinleyen kim, bir de kızmaktalar,
“Önünüze mi geçiyoruz, aha burada arkada oturuyoruz.”
“Oğlum olmaz, siz bilmiyor musunuz, önünüzde kadınlar namaz kılamaz.”
Bilmiyor, bilmediğini de bilmiyor.
Aval aval bakıyor.
 

Kadınların cahil erkek ziyaretçilere kafa tutmalarından, onların da neden orada oturamaz oluşlarına akıl sır erdiremeyişlerinden namazımızı huzurla kılamıyoruz.
Fakat beni asıl çileden çıkartan.
O alt kültür.
 

Kaç kez hatırlattım, evladım bir estetik arıyorsan git Süleymaniye’nin başka bir yerde tekrarlanmayan dikdörtgen şadırvanını çek.
Sultanahmet’in üst katına çık, ahşap kanatların sedef ve fildişi, bağa kakmalarını çek.
Sultanın çilehanesi olan yarım mezar boyutundaki küçük zindanı çek.
Şehzade’nin yivli minaresini çek.
Rum Mehmed Camii’nin tabhanelerini çek.
Atik Valide’nin külliye binalarını, 
Yeni Valide’nin o zarif kuş köşklerini çek.