Ekonomik ve Sosyal Araştırmalar Merkezinin(ESAM) Çarşamba konferanslarının bu haftaki konukları Erbakanın yol arkadaşları, ESAM Genel Başkanı Recai Kutan, Saadet Partisi YİK Üyesi Ahmet Tekdal ve Fehim Adak oldu. Yol Arkadaşlarından Erbakan Hoca konulu konferansa çoğunluğu öğrenci, genç ve bürokratların olduğu yüzlerce kişi katıldı. Milli Görüş Lideri merhum Prof. Dr. Necmettin Erbakanın Dava Arkadaşları, Erbakan Hocayla ilgili anekdotlarını katılımcılarla paylaştı.
BÜNYAMİN GÜLER / ANKARA
HAYATI 1İNCİLİKLERLE DOLU
Erbakan Hocayla 1947 yılında İTÜye öğrenci olarak girdiğinde tanıştığını söyleyen ESAM Genel Başkanı Recai Kutan, iyi ve kötü günlerde, sosyal ve kültürel faaliyetlerde, siyasette ve yaklaşık bir yıl süreli hapishane hayatında toplamda Erbakan Hocayla 66 yıl beraber olduklarını kaydetti. Ömrü boyunca cihat etmiş ve bunun karşılığında, en büyük haksızlıklara ve zulümlere uğramış Erbakan Hocayı kısa süre içinde anlatmanın mümkün olmadığına dikkat çeken Kutan, Onun için kısa cümlelerle anlatıyorum. Erbakan Hoca, aileden iyi bir eğitim aldı. Eğitim hayatı hep birinciliklerle geçti. Liseyi birincilikle bitirdi. İTÜye birincilikle girdi. Giriş imtihanında gösterdiği büyük başarıdan dolayı eğitime 2nci sınıftan başlatıldı. Böylece Demirelle aynı sınıfta oldular. Ve İTÜden birincilikle mezun oldu. İTÜ motor kürsüsüne asistan olunca, araştırma çalışmaları yapmak üzere üniversite tarafından Almanyaya gönderildi dedi.
TÜRKİYENİN EN GENÇ DOÇENTİ
Almanyada çok kısa bir zamanda 3 tane tez hazırladığını belirten Kutan, Bu tezler Almanya ilim çevrelerinde çok büyük ilgi gördü. Bu tezlerden birisi ile 1953 yılında 27 yaşında Türkiyenin en genç doçenti oldu. Yine kısa bir süre sonra profesör oldu. Böylece çok genç yaşta, maddi ilimlerde, gerçek bir ilim adamı unvanına sahip oldu. Bu başarıların temelinde, Cenab-ı Hakkın lütfettiği muhteşem zekâ ve hafızası, inancı, sabrı ve azmi vardır. Erbakan Hoca çok iyi bir İslami terbiye almış, samimi bir dindar idi. Henüz lisede öğrenci iken, İstanbulun büyük âlimi Hüsrev Hocadan ders almaktaydı. İTÜ öğrenciliğinden itibaren de ardı ardına 3 büyük mürşitten Hacı Hasip Serezi, Abdülaziz Bekine ve Mehmet Zahit Koktudan feyiz aldı. Böylece maddi ilimlerdeki başarılarına ilaveten güçlü bir İslami altyapıya da sahip oldu diye konuştu.
ALLLAH LAFZINI AĞZINDAN DÜŞÜRMEDİ
Erbakan Hocanın Allah lafzını hiç dilinden düşürmediğini kaydeden Kutan, Önüne beyaz bir kağıt aldığında, yazmaya başlamadan önce kağıdın sağ üst köşesine mutlaka besmele yazardı. Her toplantıyı mutlaka Fatiha ile açar, Fatiha ile kapatırdı. Son derece nazik bir şahsiyetti. Hastalandığında hastanede, kıpırdamaya mecali yokken bile, bir kez olsun namazını aksatmamıştı. Son günlerinde abdest alamayacak duruma gelince, arkadaşlarımızdan teyemmüm için kiremit istemişti. Netice olarak Hocamız hayatını İslama adamış bir mümindi. Halkımızın büyük bir bölümü böyle bir liderin değerini çok iyi anlamış ve ona en yakışan ve uyan Mücahit Erbakan ve Erbakan Hoca sıfatlarını layık görmüştü şeklinde konuştu.
HARİTADAN İSTEDİĞİN YERİ SEÇ
Erbakan Hocayı ilk defa Kızılayda verdiği İslam ve İlim adlı bir konferansta tanıdığını belirten Saadet Partisi YİK Üyesi Ahmet Tekdal, Konferansı zevk alarak dinledim. Düşüncelerim zenginleşti ve son derece etkilendim. Sonraki yıllarda ülkenin siyasi durumu bizi çözüm ve yol arayışına itti. Bir taraftan iş hayatının sorumluluklarını dile getirirken, diğer taraftan ise siyasal ve sosyal hayat içerisinde yer almaya çalışıyorduk. Hocamızla birlikte içinde bulunduğumuz çok görevler oldu. 1987 yılında Hocamızın siyasi yasaklığı kalkınca kongreye gidildi. Hocamız genel başkan oldu. Biz de yardımcıları olarak yanında yer aldık dedi. Tekdal, bir hatırasını da dinleyicilerle paylaşarak, Bir gün yan yana oturuyoruz. Seçimler de gelecek, 1988 yılının sonlarıdır. Hiç kimseye sormadığı bir soruyu o zaman bana sordu. Türkiye haritasını önüme koydu. Ahmet kardeşim nerden aday olmak istersen seç dedi. Efendim üç gün düşünsem aklıma bir şey gelmez dedim. Sonra Oğuzhan Bey araya girdi. Memleketi Ağrıdır, Ağrıdan girsin dedi. Biz de Ağrıdan girdik seçimlere diye konuştu.
SİYASET DEĞİL CİHAT YAPIYORDU
Erbakan Hocayı tanımanın büyük bir bahtiyarlık olduğunu ifade eden Tekdal şunları kaydetti: Ben kendisinin dizinin dibinde yetiştim. Onu tanıma bahtiyarlığına erdim. İslamı ve İslamın değerlerini, İslamın Peygamberinin karşısındaki tavırlarını çok net bir şekilde algıladığım için, her geçen gün bahtiyarlığım arttı. O isteseydi; başbakan olurdu, cumhurbaşkanı olurdu. Ama o bunlara hiç iltifat etmedi. O Erbakan olmaya özendi ve gayret etti. En son verdiği bir konferansta Gayemiz bütün beşeriyetin saadettidir dediği gibi bütün hayatını buna vakfetti. O siyaset yapmıyordu cihat yapıyordu.
HAK EKSENLİ SİSTEMLER YAPIYORDU
Erbakan Hocanın Türkiye siyasi tarihinde önemli çığırlar açtığını kaydeden Saadet Partisi YİK Üyesi Fehim Adak ise, Erbakan Hocanın yaptığı ekonomik paketlerle Türk vatandaşlarını büyük yükümlüklerden kurtardığını belirtti. Türkiyede tatbik edilen ekonomik sistemlerin çoğunlukla vatandaşı ezmeye imkan sağlayan sistemler olduğunu bildiren Adak, Hocamız Hak eksenli sistemler yapmaya gayret ediyordu. Hocamız yaptığı 10 milyarlı dolarlık 3 paketle devleti ve vatandaşları ekonomik yönden rahatlattı. Bu üç paketten 1incisi Hocamız zamanında tatbik edildi. Buradan toplam 13 milyar dolarlık bir tasarruf elde edildi. Yani bu para herhangi bir vergi, herhangi bir zam ya da bir taban fiyatını aşağıya çekerek temin edilmedi. Bu tamamen milletin gasp edilen ve yanlış bir şekilde milletin elinden alınan paraların tekrar millete iadesi şeklinde oldu dedi. İstediğiniz kadar zulme karşıyım deyin bu deyişin hiçbir faydası olmayacağını söyleyen Adak son olarak şunları kaydetti: Bana göre, Hocamızın büyüklüğü mevcut ekonomik sistemi değiştirerek işe başlamasıdır. Çünkü mevcut sistem tamamen zulüm sistemidir. O sisteme karşıyım demekle yetinmedi. Onu yerine Hak eksenli sistemi de getirerek gösterdi
SAYGIN KİŞİLİĞİNİ ANLATMAYA DEVAM EDECEĞİZ
Dünya Ehlibeyt Vakfı Başkanı Fermani Altun Prof. Dr. Necmettin Erbakan tarihi kişiliği, mütevaziliği, kadir şinaslığı, ve devlet adamlığı yönüyle Türkiyenin yetişmiş en önemli kişisiydi. 40 yılı aşkın dostluğumuz vardı. Dostlarına çok önem verirdi. Başbakan olunca makamına çağırdı, uzun uzun kendisi ile Türkiyenin birlik ve beraberliği üzerine konuşmuştuk. Bilge bir insandı. Ehlibeyt Vakfı olarak onun duruşunu saygın kişiliğini anlatmaya devam edeceğiz.
HİÇ ŞAHISLARLA UĞRAŞMADI
Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Lütfi Yalman, Hocamız hiç şahıslarla uğraşmadı. Çünkü onun derdi milletti, ümmetti dedi.
Yalman, Konya Ticaret Odası Konferans Salonunda düzenlenen, Erbakanı Anlamak adlı anma programında, Necmettin Erbakanın devlet ve siyaset adamı olduğunu söyledi.
Erbakanın Türkiyede siyasetin yönünü değiştirdiğini belirten Yalman, Keşke hocamızın ilim adamlığı, ekonomiyi iyi biliyor olması ve nezaketli bir insan oluşunun bilindiği kadar iç dünyasındaki fırtınalar da anlaşılabilseydi. Çünkü o, insanlığı kurtarmak gibi bir ulvi davaya inanmış insandı. Hocamız hiç şahıslarla uğraşmadı. Çünkü onun derdi milletti, ümmetti diye konuştu. Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Tacettin Çetinkaya da Erbakanın, yaşadığı dönemde çığır açan bir önder olduğunu dile getirdi. Toplumun maddi manevi kalkınmasını sağlayan Erbakanın, yeni kavramlar ürettiğini ve sistemler kurduğunu anlatan Çetinkaya, Hocamız, çözümsüzlüğün olduğu bir dönemde çözüm üretti. Milli görüş hareketini başlattı. İslam dünyasının uyanışını sağladı ve milletin şuurunu artırmak için de bütün kurduğu siyasi partilerde yılmadan çabasını sürdürdü ifadesini kullandı. Partinin Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Karaman ise Devlet Adamı Yönüyle Erbakan konulu konuşma yaptı.
HOCAMIZIN KİŞİSEL ÖZELLİKLERİ KONULU KONFERANS VERİLDİ
Erbakanın bilgi birikimi ve tecrübesi olan bir devlet adamı olduğunu vurgulayan Karaman, iyi bir devlet adamının hidayet ve feraset sahibi olması gerektiğini, bu özelliklerin de Erbakanda mevcut bulunduğunu aktardı. Konuşmaların ardından, Necmettin Erbakanın 40 yıldır yanında bulunan ve son anlarına da tanık olan İbrahim Titiz, Hocamızın Kişisel Özellikleri konulu konferans verdi. Titiz, Erbakanın bir gününü nasıl değerlendirdiği, siyaset ve din anlayışıyla ilgili katılımcılara bilgi sundu.