Bu yazımızda konuşma adabına değineceğiz. Bu konu çokça yazılıp çizilse de günlük hayatımızda konuşmayla ilgili hatalarımız oluyor, düzeltmenin yolunu arayacağız. Daha ilkokulda dil bilgisi ve yazım kuralları ders olarak öğretilse de ahlaki olarak işin uygulama aşamasını geçemiyoruz. Konuya hem Kuran’da geçen ayetlerden örnekler vereceğiz hem de hadisi şeriflerden yararlanarak iyi ve etkili konuşma nasıl olmalıdır uzatmadan kısaca ifade edeceğiz. Konuyla ilgili söylenmiş güzel atasözlerinden birkaçına değineceğiz.
Rabbimiz Bakara Suresi “83- insanlara güzel söz söyleyiniz, 263- İyi sayılan bir söz ve bir bağışlama, arkasından eziyet gelen bir sadakadan daha iyidir. Allah zengindir, halimdir, İsra Suresi 53- Kullarıma, sözün en güzel olanını söylemelerini söyle. Çünkü şeytan aralarını açıp bozmaktadır. Şüphesiz şeytan insanın açıkça bir düşmanıdır buyuruyor.” Ayetler o kadar açık ve net ki başka söze yer vermiyor. Sadece zikir etmek için tekrarlamış oluyoruz. İnsanlara güzel ve tatlı söz söylemek, Cenâb-ı Hakk’ın beğendiği bir davranıştır. Söz vardır kestire başı, söz var durdura savaşı.
Yüce Rabbimiz insanlara verdiği birçok nimet vardır. Akıl nimeti gibi konuşma da insanı diğer canlılardan ayıran önemli vasıfların başında gelir. Bu nimeti kullanırken üzerinde durulacak temel kurallar vardır. Doğru sözlü olmak, yalan söylememek, sesin tonunu doğru ayarlamak, sözü uzatmamak, çirkin ve kötü sözleri söylememek, gıybet etmemek, konuşmaktan çok dinlemeyi tercih etmek, tartışmadan, münakaşadan uzak durmak, konuşurken muhatabımıza doğru dönmek gibi.
Ebû Hüreyre radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre Peygamber Efendimiz (SAV) şöyle buyurdu. “Güzel söz sadakadır.” (Buhârî, Edeb 34, Cihâd 128, Müslim, Zekât 56) Bir doktor hastasını tedaviye sakin ve yumuşak bir tonda konuşarak, başlamış olur. Allah’u Teâlâ Musa (AS)’ı firavuna gönderirken ona yumuşak söz söyle diye nasihat ediyor. Demek ki birinci kuralımız sözün etkili olması için söyleyiş şiddetimizi doğru ayarlamamız gerekiyor. Yaramazlık yapan çocuğa bağırarak, kızarak onu bastırırız, korkuturuz ama bu şekilde düzeltemeyiz. Çocuk kendisine yumuşak söz söyleyip sakin davrananı sever.
Karşılıklı ilişkilerde güven ve samimiyetin doğru sözlü olmaktan geçtiğini hepimiz yaşamışızdır. Saf Suresinde Yüce Rabbimiz “2- Ey iman edenler! Niçin yapmayacağınız şeyleri söylüyorsunuz? 3- Yapmayacağınız şeyleri söylemeniz Allah katında çok çirkin bir davranıştır.” Buyurmuştur. İnsani değerlerden biri de söz verince yerine getirmektir, yani güvenilir olmaktır. Bizler Muhammed-ül Emin sıfatı ile bilinen O yüce gönüllü, âlemlere rahmet Peygamber’in ümmetiyiz! Elhamdülillah. Acaba konuştuğumuz şeyleri kendimiz yerine getiriyor muyuz? İmamı Azam’ın bal misalinde olduğu gibi miyiz?
Sövmek ve çirkin söz söylemek de konuşma adabına aykırıdır. Kaba saba çirkin sözler asla Hz. Peygamberimiz ’in mübarek ağzından çıkmamıştır. Allah’ın ayetini okuyan ağza çirkin sözleri nasıl yakıştıra biliriz değil mi? Peygamber Efendimiz (SAV) “Kötü ve çirkin söz cefadır, cefa ise cehennemdedir. Muhakkak Allah çirkin ve kötü söze buğzeder” buyurdular. Müslümanların birbirlerine hüsnü zanda bulunup iyilikleri için dua etmeleri tavsiye edilmiştir. Beddua etmekte çirkin görülüp yasaklanmıştır. Resulullah (SAV) Efendimiz şöyle buyurdular “Birbirinize, Allah'ın lâneti, Allah'ın gazabı ve Cehennem temennisiyle bedduada bulunmayın! (Ebû Dâvud, 4906 ve Tirmizî, 1976). Kim bir şeye lânet ederse, eğer o, ona müstahak değilse, bu lânet, lânet edene geri döner.”
Söyleyeceğimiz sözlerin boş mu dolu mu, Allah katında bir nazarı var mı buna da dikkat etmemiz gerekiyor. Bu hususta Rabbimiz Zuhruf Suresinde “Her kim Allah'ın zikrinden yüz çevirirse biz ona bir şeytan musallat ederiz. Artık o şeytan onun yakın dostudur” buyuruyor. Aslında yazımızın özeti bu ayeti kerimede bulunuyor. Arkadaşlar bir araya geldik mi birbirimize faydalı ve eğitici güzel şeyler söylememiz gerekiyor. Ortamına göre farklı konulara girerek acaba faydalı mı konuşuyoruz. Mesela, spor müsabakaları, müzik, tiyatro, diziler, oyunlar ve buna benzeyen birçok alan var. Hele hele yemek muhabbetleri, markalar hakkında konuşulanlar. Acaba ne kadar ahiretimize faydası var soruyor muyuz kendimize, ya da boş konuştuğumuz hiç aklımıza geliyor mu?
Bir düşünelim, saatlerce ne konuşuyoruz acaba? Bir de bu konuşulanları etkinlik olarak yapmak var, namaza çağrılıyoruz günde beş defa ezanlarla farkında mıyız? Ezan okundu namaza gitmeliyim, namazı kılayım diyor muyuz kendimize? Hani sözün faydalısını arıyoruz ya o yüzden bu soruları kendimize soralım, sonra dönüp geldik Ya Rabbim huzuruna diye biliyor muyuz? Kim Rahmanın zikrinden kendini alıkoyarsa yaptığı söz ve eylem boştur, malayanidir, şeytanidir. Farz ve sünnetler dışında normal olarak ihtiyaçlarımız karşılamak yaptığımız işlere “mubah” diyoruz. Bu sözleri söylerken tabi ki normal ihtiyaçlarımız dile getirmekte bir beis yok, bunlar usulünce konuşulacak. Ölçü olarak aşırıya gitmedikten sonra yemekte konuşulacak giyinmekte.
Birde insanları eğlendirmek, güldürmek maksadıyla söylenen sözler var. Fayda olup insanı eğitip Rabbine yaklaştırıyorsa diyecek bir şeyimiz olamaz, aksi halde bunlarda malayani cinsinden sayılıyor. Daha çok insanların eksik yanları, komik yanları mizaha dökülüyor ve alaya alınıp aşağılanıyor, kendisi çok yüceymiş gibi cenneti kazanmış gibi hem gülüyor izleyenleri de güldürüyor. Bir insanın yanlışı ayıbı topluluk içinde onu küçük düşürecek, utandıracak şekilde söylenmez. Bu ahlaka aykırı bir davranıştır. Eğleneceğiz diye bir gönlü incitmeyelim.
Konuşurken jest ve mimiklerimizde manayı güçlendiren unsurlardır. Yüzümüz sirke satmayacak, biraz genelleme yapacak olursak ciddi olacağız diye asık yüzlü, kızgın suratlı olmamak gerekiyor, aksine her halde tebessüm etmek güler yüzlü olmak sözümüze uygun bir ruh halinde bulunmamız gerekiyor. Sözün özeti güzel söz söyleyelim sözden önce manayı kuşanalım, dost ve barışçıl olalım vesselam. Allaha emanet olunuz.