Ünlü Arabesk sanatçısı Güllü’nün ölümüne ilişkin iddialara yardımcısı Çiğdem Deniz Emir yanıt verdi. Emir, olayın “cinayet değil, talihsiz bir kaza” olduğunu söyledi.
Güllü’nün ölümüne ilişkin soruşturma devam ediyor
Arabesk müziğin sevilen sesi Güllü, 26 Eylül gecesi Yalova’nın Çınarcık ilçesindeki evinin penceresinden düşerek hayatını kaybetmişti. Ünlü sanatçının ani ölümü hem sevenlerini hem de sanat camiasını derinden sarstı. Olayla ilgili soruşturma sürerken, kamuoyunda birçok iddia ve komplo teorisi gündeme geldi.
Bu süreçte Güllü’nün yardımcısı Çiğdem Deniz Emir, hakkında çıkan söylentilere ilk kez yanıt verdi. Show TV’ye konuşan Emir, iddiaları kesin bir dille reddederek “Ortada bir düşmanlık yoktu, bu bir kazaydı.” ifadelerini kullandı.
“Aramızda hiçbir husumet yoktu”
Son günlerde sosyal medyada dolaşan “yardımcısıyla tartıştı, itildi” yönündeki paylaşımlara tepki gösteren Emir, “Bizi hedef alan bir grup var. Aramızda hiçbir gerginlik veya düşmanlık yaşanmadı.” dedi.
Emir, olay gecesi yaşananları ise şöyle anlattı:
“Uyuyordum, kapı zili çalınca uyandım. Ne olduğunu anlamadım, herkes aşağıya iniyordu. Ben de refleksle peşlerinden indim. Aşağı indiğimde Güllü’yü yerde yatarken gördüm.”
Emir’in bu açıklamaları, kamuoyunda olayın cinayet değil kaza olabileceği yönündeki yorumları güçlendirdi.
“Bu olay benden çok önce yaşandı”
Yardımcısı Emir, basında yer alan “daha önce de benzer bir olay yaşandı” iddialarına da yanıt verdi. Emir, o dönem Güllü’nün yanında çalışmadığını belirterek şu ifadeleri kullandı:
“Bahsedilen eski tartışma olayları benim görevime başlamadan çok önce yaşanmış. O dönemde Güllü’yü tanımıyordum bile. Benim bu olaylarla hiçbir ilgim yok.”
Sosyal medyada hedef gösterildi
Olayın ardından sosyal medyada bazı kullanıcılar, Çiğdem Deniz Emir’i suçlayıcı paylaşımlar yaptı. Emir, bu durumdan duyduğu rahatsızlığı dile getirerek şunları söyledi:
“Sosyal medyada büyük bir linç kampanyası var. İnsanlar bilmeden, görmeden suçluyor. Oysa ben de Güllü’nün kaybına çok üzgünüm. Onu kaybetmek hepimizi yıktı.”
Emir, asılsız iddiaların sadece kendisini değil, Güllü’nün ailesini de derinden yaraladığını belirtti.
“Neden bu iddialar şimdi ortaya çıktı?”
Emir, olayın üzerinden günler geçmesine rağmen hâlâ bazı çevrelerin “planlı cinayet” iddiasını gündeme getirmesine tepki gösterdi.
“Bu kadar ciddi iddialar varsa neden olayın hemen ardından dile getirilmedi? O gece oradaydım ve herkes ne olduğunu açıkça gördü. Herkes şoktaydı. Ortada bir kasıt yok, bu tamamen talihsiz bir kazaydı.”
Olayın arka planı: Güllü nasıl hayatını kaybetti?
Güllü, 26 Eylül’ü 27 Eylül’e bağlayan gece saatlerinde Çınarcık’taki evinde pencereden düşerek ağır yaralanmıştı. Sağlık ekiplerinin tüm müdahalelerine rağmen sanatçı kurtarılamadı.
Olayın ardından Yalova Emniyeti geniş çaplı bir soruşturma başlattı. Evdeki kamera kayıtları ve tanık ifadeleri incelenmeye alındı.
İlk raporlarda, olayın cinayet şüphesi taşımadığı, ancak bazı görüntü kayıtlarında tutarsızlık tespit edildiği belirtildi. Bu nedenle dosya, Asayiş Şube Müdürlüğü Cinayet Büro Amirliği’ne devredildi.
Güllü’nün çocukları: “Kaza olduğuna inanıyoruz”
Güllü’nün ailesi ve çocukları da olayın kaza olduğuna inandıklarını açıkladı. Ailenin yakın çevresinden alınan bilgiye göre, Güllü’nün son dönemlerde psikolojik olarak yorgun olduğu, ancak intihar düşüncesi taşımadığı belirtildi.
Sanatçının büyük oğlu, yaptığı kısa açıklamada, “Annemin ölümüyle ilgili ortaya atılan komplo teorileri bizi yıpratıyor. Lütfen yanlış bilgi yaymayın.” ifadelerini kullandı.
“İntihar değil, dengesini kaybetti” iddiası
Emniyet kaynaklarından sızan bilgilere göre, Güllü’nün ölümüne ilişkin ilk otopsi bulguları, olayın “yüksekten düşmeye bağlı travma” olduğunu ortaya koydu. Bu durum, “intihar mı, kaza mı?” sorusunu yeniden gündeme getirdi.
Uzmanlar, olayın tam olarak aydınlatılması için adli tıp incelemelerinin tamamlanmasını bekliyor. Dosyada yer alan tanık ifadeleri ve görüntülerin de bu süreçte belirleyici olacağı ifade ediliyor.
Güllü’nün sanat hayatı ve son yılları
1990’lı yıllarda “Seni Sevmeyen Ölsün” ve “Yalancı Yarim” gibi unutulmaz arabesk parçalarıyla tanınan Güllü, güçlü sesiyle milyonların kalbinde yer etmişti. Uzun yıllar sahnelerden uzak kalan sanatçı, son dönemde yeniden müzik çalışmalarına başlamıştı.
Yalova’da sakin bir yaşam süren sanatçının, yeni bir albüm hazırlığında olduğu da biliniyordu. Yakın çevresi, Güllü’nün geleceğe dair umutlu olduğunu, ölümünün ardından ise “hiçbir şekilde intihar düşüncesine sahip olmadığını” vurguluyor.
Sanat dünyasından destek mesajları
Güllü’nün ölümünün ardından birçok sanatçı sosyal medyada duygusal mesajlar paylaştı. Sibel Can, “Güllü’nün sesi bu dünyadan silinmeyecek” derken, Orhan Gencebay, “Arabesk müziğe büyük bir ses kazandırmıştı, çok üzgünüz.” ifadelerini kullandı.
Ayrıca İbrahim Tatlıses de yaptığı paylaşımda, “Kardeşim gibiydi. Hâlâ inanmakta zorlanıyorum.” dedi.
Güllü’nün menajerinden açıklama
Sanatçının menajeri de olayla ilgili açıklama yaptı:
“Güllü’nün ölümünde hiçbir şekilde kötü niyet veya saldırı emaresi görmedik. Ancak sosyal medyada dolaşan iddialar bizi şaşırttı. Lütfen resmi açıklamalar yapılmadan kimseyi suçlamayın.”
Savcılık soruşturması sürüyor
Yalova Cumhuriyet Başsavcılığı, olayla ilgili geniş kapsamlı bir soruşturma yürütüyor. Kamera kayıtları, telefon trafiği ve adli raporlar detaylı şekilde inceleniyor.
Yetkililer, kamuoyunun merak ettiği soruların ancak resmî adli tıp raporu açıklandığında netleşeceğini belirtiyor.
“Kazaydı, düşmanlık yoktu”
Yardımcı Çiğdem Deniz Emir’in açıklamaları, olayın cinayet olasılığından çok talihsiz bir kaza olduğu yönündeki görüşü güçlendirdi. Emir, “Ne ben ne Güllü kimseye zarar vermek istemedik” derken, sanatçının sevenleri de resmî sonuçların açıklanmasını bekliyor.
Arabesk müziğin güçlü sesi Güllü’nün ölümü, Türk müzik tarihinde hüzünlü bir dönüm noktası olarak hatırlanacak.