UKON verilerine göre karkas dana fiyatı 463 TL’ye, kuzu karkas fiyatı 505 TL’ye geriledi. Artan maliyetlere rağmen düşen fiyatlar, üreticiyi zorluyor ve hayvancılığı tehdit ediyor.

UKON verilerine göre et fiyatlarında düşüş başladı

Türkiye’de kırmızı et piyasası yeniden hareketlendi. Ulusal Kırmızı Et Konseyi (UKON) tarafından açıklanan haftalık karkas fiyatları, sektörün alarm verdiğini ortaya koydu. 3 Ekim haftası itibarıyla dana karkas fiyatı 468 TL’den 463 TL’ye, kuzu karkas fiyatı ise 508 TL’den 505 TL’ye düştü.

Bu düşüş, hem üreticiler hem de kasaplar açısından endişe verici bir tabloyu beraberinde getirdi. Zira girdi maliyetleri hızla artarken, et fiyatlarının gerilemesi üreticinin kârını neredeyse sıfıra indirdi.

Dana ve kuzu karkas fiyatlarında gerileme sürüyor

UKON’un yayımladığı son verilere göre Türkiye genelinde ortalama dana karkas kesim fiyatı 463,69 TL, kuzu karkas kesim fiyatı ise 505,19 TL olarak kaydedildi.

Geçtiğimiz haftalarda dalgalı seyreden fiyatların, özellikle ithalat politikaları ve talep düşüklüğü nedeniyle negatif bir eğilim göstermeye başladığı belirtiliyor.

Uzmanlara göre, tüketici talebinin azalması ve ithal et politikalarının yerli üreticiyi zor durumda bırakması, fiyat baskısını artırıyor.

Bursa Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği fiyatları sabit tuttu

Bursa Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği, 4 Ekim 2025 tarihinde düzenlenen kesim etkinliği kapsamında fiyat listesini güncelledi. Ancak bir önceki haftaya göre hiçbir değişiklik yapılmadı.

Birlik tarafından açıklanan fiyatlara göre:

  • İnek kesim fiyatı: Değişmedi
  • Düve kesim fiyatı: Sabit kaldı
  • Tosun kesim fiyatı: Aynı seviyede korundu

Bu karar, Bursa özelinde fiyat istikrarının korunmaya çalışıldığını gösterse de, ülke genelinde düşen karkas fiyatları üreticilerin moralini bozdu.

Üretici zor durumda: “Kâr değil, zarar ediyoruz”

Et üreticileri, artan yem, enerji, mazot ve veterinerlik giderlerinin, düşen satış fiyatlarıyla karşılanamaz hale geldiğini belirtiyor.
Bir üretici şu sözlerle durumu özetledi:

Lipton’un Türkiye serüveni sona erdi! İşte yeni sahibi
Lipton’un Türkiye serüveni sona erdi! İşte yeni sahibi
İçeriği Görüntüle

“Yem torbası 550 liraya dayandı, elektrik faturası iki katına çıktı. Ama et fiyatı düşüyor. Böyle giderse üretimi bırakacağız.”

Uzmanlar, bu gidişatın hayvancılığın sürdürülebilirliğini tehdit ettiğini ve köylünün üretimden çekilmesi durumunda Türkiye’nin daha fazla ithalata bağımlı hale geleceğini vurguluyor.

Tüketici tarafında tablo farklı: Et hâlâ pahalı

Her ne kadar üretici fiyatlarında düşüş yaşansa da, tüketici fiyatlarına bu düşüş yansımıyor.
Kasaplarda kıymanın kilosu hâlâ 550-600 TL, kuşbaşı ise 650 TL’nin üzerinde satılıyor.

Ekonomistler, bu farkın aracı zincirinin uzunluğu ve perakende maliyetlerinin yüksekliği nedeniyle oluştuğunu ifade ediyor. Böylece hem üretici kazanamıyor hem tüketici pahalı et almak zorunda kalıyor.

Uzman görüşü: “İthal et politikası piyasayı bozuyor”

Tarım ekonomisti Dr. Ahmet Şimşek, düşen karkas fiyatlarının ardında yatan temel nedenin yoğun ithalat politikaları olduğunu söylüyor.

“Et ve Süt Kurumu’nun ithalat anlaşmaları, piyasayı baskı altına alıyor. Yerli üretici rekabet edemiyor. Devlet, kısa vadeli fiyat düşüşü uğruna uzun vadede üretim altyapısını zedeliyor.”

Şimşek’e göre çözüm, yerli üreticiyi destekleyen adımların atılması ve yem sübvansiyonlarının artırılması.

UKON verileri ne söylüyor?

UKON’un resmi sitesinde yayımlanan tabloya göre 3 Ekim 2025 haftasında fiyatlar şu şekilde oluştu:

  • Dana karkas fiyatı: 463,69 TL
  • Kuzu karkas fiyatı: 505,19 TL
  • Bir önceki hafta: Dana 468 TL, Kuzu 508 TL

Bu tablo, son üç hafta içinde et fiyatlarının kademeli şekilde yaklaşık %1-2 oranında gerilediğini gösteriyor.

Tüketici etten, üretici üretimden uzaklaşıyor

Tüketici tarafında kırmızı et artık lüks bir ürün haline gelirken, üreticiler de zarar ettiği için sektörden çekiliyor.
Bu durum, “kısır döngü” olarak tanımlanıyor:

  • Fiyatlar artınca tüketici et almıyor.
  • Talep azalınca üretici zarar ediyor.
  • Üretim düşünce arz azalıyor, fiyat tekrar yükseliyor.

Tarım sektöründe bu döngünün kırılması için, devlet desteklerinin uzun vadeli planlamayla yapılması gerektiği vurgulanıyor.

Sektörde gelecek kaygısı büyüyor

Hayvancılık temsilcileri, üreticinin artık “nefes alamaz” hale geldiğini söylüyor. Enerji, yem, işçilik ve taşıma maliyetleri son iki yılda %150’nin üzerinde arttı. Buna rağmen karkas fiyatlarının düşmesi, çiftçiyi borç batağına sürüklüyor.

Birlik başkanları, “Bu tablo devam ederse önümüzdeki yıl birçok üretici ahırını boşaltmak zorunda kalacak” uyarısında bulunuyor.

İhracat şansı kaçıyor

Türkiye’nin et ihracatı potansiyelinin de bu fiyat baskısı nedeniyle zayıfladığı belirtiliyor. Avrupa ve Orta Doğu pazarları, kaliteli Türk etine ilgi gösterse de yeterli üretim kapasitesi kalmazsa ihracat fırsatları da kaçacak.

Uzmanlara göre, et üretimi stratejik bir güvenlik konusuna dönüşmeden önce sektörün yeniden yapılandırılması gerekiyor.

Çözüm önerileri: Üretim destekleri şart

Sektör temsilcileri, hükümetten şu başlıklarda destek bekliyor:

  • Yem maliyetlerine sübvansiyon,
  • Elektrik ve enerji desteği,
  • Yerli üreticiyi koruyan ithalat kısıtlamaları,
  • Hayvancılıkta genç üreticilere teşvik kredileri.

Bu adımların atılması halinde, hem fiyat istikrarı sağlanabilir hem de kırmızı et arzı yeniden dengelenebilir.

Ette düşüş kısa vadeli, risk uzun vadeli

Kısa vadede et fiyatları tüketici için avantaj gibi görünse de, üreticinin dayanma gücü zayıflıyor.
Uzmanlar, bu eğilimin sürmesi halinde 2026 yılında kırmızı et arzında ciddi daralma yaşanacağını ve fiyatların bu kez sert bir şekilde yükseleceğini öngörüyor.

Türkiye’nin et politikalarında uzun vadeli planlamaya geçmesi kaçınılmaz hale geldi.

Kaynak: Yeni Devir