ENAG’a göre Eylül ayında enflasyon yüzde 3,79 arttı. Yıllık tüketici enflasyonu ise yüzde 63,23 seviyesine ulaştı. Açıklanan veriler kamuoyunda yankı uyandırdı.
ENAG Eylül 2025 enflasyon verilerini açıkladı
Türkiye’de bağımsız araştırma gruplarından Enflasyon Araştırma Grubu (ENAG), Eylül ayına ilişkin enflasyon raporunu kamuoyu ile paylaştı. Açıklanan verilere göre Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE), Eylül ayında bir önceki aya göre yüzde 3,79 oranında arttı. Yıllık bazda ise enflasyon yüzde 63,23 olarak gerçekleşti.
Bu oranlar, resmi istatistik kurumu TÜİK tarafından yayımlanan rakamlardan farklılık göstermesi nedeniyle ekonomik çevrelerde geniş yankı buldu.
ENAG verilerine göre aylık ve yıllık değişim
ENAG’ın açıkladığı rakamlar, özellikle tüketicilerin günlük yaşamında hissettiği fiyat artışlarını gözler önüne seriyor.
- Aylık enflasyon: %3,79
- Yıllık enflasyon: %63,23
Bu oranlar, son aylarda gıda, barınma, ulaşım ve enerji kalemlerindeki fiyat artışlarını bir kez daha gündeme taşıdı.
ENAG verileri ile TÜİK verileri arasındaki fark
Türkiye’de kamuoyunda en çok tartışılan konulardan biri, ENAG ile TÜİK verileri arasındaki farklılık. TÜİK, genellikle daha düşük oranlar açıklarken, ENAG’ın hesaplamaları halkın gündelik hayatta hissettiği fiyat artışlarına daha yakın bulunuyor.
Uzmanlar, bu durumun hem piyasa algısı hem de ekonomik güven açısından önemli olduğunu vurguluyor. Özellikle yatırımcılar ve iş dünyası, farklı veriler arasında güvenilirlik sorunu yaşayabiliyor.
Yüksek enflasyonun vatandaş üzerindeki etkileri
Enflasyonun en çok etkilediği kesim, sabit gelirli vatandaşlar. Artan gıda, kira ve enerji fiyatları, milyonlarca hanenin bütçesini zorluyor.
- Gıda fiyatları: Market alışverişleri cep yakıyor.
- Kira artışları: Büyük şehirlerde barınma krizi derinleşiyor.
- Ulaşım giderleri: Akaryakıt ve toplu taşıma ücretleri artıyor.
Vatandaşlar, maaşlarının alım gücünün giderek düştüğünü ifade ederken, uzmanlar enflasyonun kontrol altına alınabilmesi için mali disiplinin önemine dikkat çekiyor.
Ekonomistlerin ENAG verilerine yorumu
Bağımsız ekonomistler, ENAG’ın hesaplamalarının özellikle gündelik hayatın gerçeklerine daha yakın olduğunu savunuyor. Enflasyonun çift hanelerde kalıcı hale gelmesinin ekonomide güven sorunlarını artırabileceğini belirten uzmanlar, önümüzdeki dönemde sıkı para politikasının şart olduğunu vurguluyor.
Türkiye’nin enflasyonla mücadelesi
Son yıllarda Türkiye’de enflasyon, ekonomi politikalarının merkezinde yer alıyor. Hükümet, faiz politikaları ve kur istikrarı üzerinden fiyat artışlarını kontrol altına almaya çalışıyor. Ancak ENAG verileri, fiyat artışlarının hâlâ yüksek seyrettiğini gösteriyor.
Özellikle enerji fiyatlarının küresel ölçekte dalgalanması, tarımsal üretimdeki maliyet artışları ve döviz kurundaki oynaklık, Türkiye’nin enflasyon sorununu derinleştiren başlıca faktörler arasında yer alıyor.
ENAG verilerinin piyasaya etkisi
Açıklanan veriler, sadece vatandaşlar için değil, piyasalar için de önemli sinyaller taşıyor. Yatırımcılar, yüksek enflasyon ortamında:
- Döviz ve altına yöneliyor.
- Borsada volatilite artıyor.
- Uzun vadeli yatırımlar erteleniyor.
Uzmanlara göre, enflasyondaki istikrar sağlanmadan sürdürülebilir büyüme mümkün değil.
2025 yılının geri kalanı için beklentiler
Ekonomistler, yılın son çeyreğinde enflasyonun yönünün büyük ölçüde enerji fiyatları ve döviz kuru hareketlerine bağlı olacağını belirtiyor. ENAG verileri, enflasyonun yüksek seyrini koruyacağına işaret ediyor.
Merkez Bankası’nın olası faiz artırımları, talebi dengelemeyi hedeflese de kısa vadede vatandaşın günlük hayatında ciddi bir rahatlama beklenmiyor.
Vatandaşların çözüm arayışları
Artan enflasyon karşısında vatandaşlar farklı tasarruf yöntemlerine yöneliyor. Market alışverişlerinde indirim günleri takip ediliyor, dayanıklı tüketim mallarında alımlar erteleniyor ve ev ekonomisi planlamaları daha sıkı yapılıyor.
Sosyal medyada ise “Enflasyonu en çok nerede hissediyorsunuz?” tartışmaları gündemden düşmüyor.
ENAG verileri gerçek hayatı yansıtıyor mu?
ENAG’ın açıkladığı yüzde 3,79’luk Eylül ayı enflasyonu ve yıllık bazda yüzde 63,23’lük artış, vatandaşların sokaktaki deneyimleriyle örtüşüyor. Bu veriler, ekonomik yönetim açısından tartışmalı olsa da Türkiye’de enflasyonun hâlâ en önemli sorunlardan biri olduğunu bir kez daha ortaya koydu.