TGRT’de konuşan Cem Küçük, KAAN projesinde motor lisans krizine dair çarpıcı sözler sarf etti. Küçük’e göre Cumhurbaşkanı Erdoğan süreçte yanlış bilgilendirildi.
KAAN projesinde motor krizi
Türkiye’nin en önemli savunma sanayi projelerinden biri olan milli muharip uçak KAAN, son günlerde motor lisans kriziyle gündemde. ABD’den alınacak motorların tedarikinde yaşanan belirsizlik, hem kamuoyunda hem de siyasette tartışma konusu oldu.
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, geçtiğimiz hafta yaptığı açıklamada, ABD Kongresi’nin motor lisanslarını askıya aldığını duyurdu. Bu gelişme, Türkiye’nin KAAN üretim sürecinde önemli bir sorunla karşı karşıya olduğunu ortaya koydu.
Cem Küçük’ten dikkat çeken iddia
TGRT Haber’de yayınlanan “Medya Kritik” programında konuşan gazeteci Cem Küçük, yaşanan sürece dair çarpıcı açıklamalarda bulundu. Küçük, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın süreçle ilgili yanlış bilgilendirildiğini öne sürdü.
Küçük, “Sayın Erdoğan’a, KAAN’ın tamamen yerli ve milli motorlarla yapılacağı söylendi. Ancak gerçek bu değildi. Başlangıçta eksik ya da hatalı bilgiler verildi” ifadelerini kullandı.
90 motorluk anlaşma
Cem Küçük, Hakan Fidan’ın açıklamalarının arka planını da yorumladı. Küçük’e göre, Türkiye ile ABD arasında 90 motor için anlaşma yapıldı. Bu motorların 45 uçağın üretiminde kullanılacağı belirtiliyor.
“Sayın Fidan aslında bunu kastetti. Yani, ‘Bu motorlar bize verilmiyor’ dedi” ifadelerini kullanan Küçük, sürecin başında Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bu detaylardan haberdar edilmediğini iddia etti.
“Erdoğan’a yanlış bilgi verildi”
Küçük, Erdoğan’ın sürecin başında yanıltıldığını savunarak şunları söyledi:
“Cumhurbaşkanı Erdoğan’a, 45 uçağın tamamen yerli ve milli motorlarla yapılacağı bilgisi aktarıldı. Oysa durum farklıydı. Erdoğan, ABD’den motor tedariki anlaşmasından haberdar edilmedi.”
Bu açıklama, KAAN projesi etrafında dönen tartışmaları daha da alevlendirdi.
Hakan Fidan ne demişti?
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, geçtiğimiz hafta BM 80. Genel Kurulu kapsamında bulunduğu New York’ta gazetecilerin sorularını yanıtlamıştı.
Fidan, şu ifadeleri kullanmıştı:
“Şu anda F-35 ve KAAN için beklediğimiz motorlar var. ABD Kongresi’nde izinler askıya alındı. Lisanslar onaylanmadıkça motorların gelmesi mümkün değil. Bu durum, KAAN’ın seri üretim sürecini etkiliyor. ABD ile ilişkilerimizdeki kısıtlamalar, bizi alternatif arayışlara yöneltecek.”
ABD ile ilişkilerde yeni gerilim mi?
KAAN projesinde motor tedarikinin durması, Türkiye-ABD ilişkilerinde yeni bir gerilim noktası oluşturabilir. Daha önce F-35 programından çıkarılan Türkiye, savunma sanayiinde bağımsızlık hedefi doğrultusunda yerli projelere ağırlık vermişti.
Bu kriz, Ankara’nın Rusya, Çin veya Avrupa ülkeleriyle alternatif motor iş birliklerine yönelmesine yol açabilir.
Yerli motor çalışmaları hangi aşamada?
Savunma Sanayii Başkanlığı ve TUSAŞ, uzun süredir yerli jet motoru geliştirme çalışmalarını sürdürüyor. TEI (TUSAŞ Motor Sanayii), KAAN için yerli motor projesini 2030’lu yıllara yetiştirmeyi hedefliyor.
Ancak kısa vadede, milli muharip uçağın uçabilmesi için dış tedarik kritik önem taşıyor. Bu nedenle ABD’den alınacak motorların gecikmesi, projeyi doğrudan etkileyebilir.
Cem Küçük’ün çıkışının önemi
Cem Küçük’ün iddiaları, hükümete yakın bir kanalda dile getirilmesi nedeniyle dikkat çekti. Küçük, Erdoğan’ın süreçte yanlış bilgilendirilmesini gündeme taşıyarak, sorumluluk tartışmalarını da tetikledi.
Uzmanlar, bu tür açıklamaların projeye olan güveni zedeleyebileceğini, ancak aynı zamanda şeffaflık açısından önemli olduğunu vurguluyor.
Kamuoyunun tepkisi
Sosyal medyada konuyla ilgili farklı görüşler dile getirildi. Bazı kullanıcılar, “KAAN gibi stratejik bir projede bilgi eksikliği kabul edilemez” yorumunda bulunurken, bazıları da “Türkiye kendi motorunu geliştirmeli” çağrısı yaptı.
Özellikle milliyetçi kesimlerde, ABD’ye olan bağımlılığın projeyi riske attığı görüşü yaygınlaştı.
KAAN projesi Türkiye için ne ifade ediyor?
Milli muharip uçak KAAN, Türkiye’nin savunma sanayiinde bağımsızlık hedefinin en kritik adımlarından biri. Beşinci nesil savaş uçağı olarak geliştirilen KAAN, radar görünmezliği, yüksek manevra kabiliyeti ve modern aviyonik sistemleriyle dikkat çekiyor.
Projenin başarıya ulaşması, Türkiye’nin NATO içindeki rolünü güçlendirecek ve bölgesel caydırıcılığını artıracak.
