Balıkesir’in Sındırgı ilçesinde meydana gelen art arda depremler halkta endişeye yol açarken, Prof. Dr. Şener Üşümezsoy katıldığı canlı yayında önemli değerlendirmelerde bulundu. Üşümezsoy, Sındırgı’daki depremlerin ardından Simav fay hattına dikkat çekerek 6.5 büyüklüğünde bir deprem riski olabileceğini söyledi.

Sındırgı’daki depremler endişe yarattı

Balıkesir’in Sındırgı ilçesi, son günlerde yaşanan sarsıntılarla gündemde. 10 Ağustos’ta meydana gelen ve 6.1 büyüklüğünde kaydedilen deprem, 1 kişinin yaşamını yitirmesine neden olmuştu. Bu büyük depremin ardından bölgede sarsıntılar devam etti.

Dün akşam saatlerinde 4.8 büyüklüğünde bir deprem daha meydana geldi. Deprem, İstanbul dahil çevre illerde de hissedildi. Bu sarsıntının ardından en büyüğü 4.2 ve 4.3 olmak üzere toplamda 7 farklı deprem kayıtlara geçti.

Art arda gelen depremler, hem bölge halkında hem de uzmanlarda ciddi bir endişeye yol açtı. Bu süreçte Habertürk yayınına katılan Prof. Dr. Şener Üşümezsoy, Sındırgı’daki depremlerle ilgili çarpıcı değerlendirmelerde bulundu.

Üşümezsoy: “Artçılar normal ama Simav riskli”

Üşümezsoy, Sındırgı merkezli depremlerin ardından yaşanan artçıların doğal olduğunu ve bunun yeni bir büyük depremi işaret etmediğini söyledi. Ancak uzman isim, dikkatleri Simav fay zonuna çekti.

Cem Küçük'ün “itirafçı” olarak bilinen Aziz İhsan Aktaş ve Ertan Yıldız detayı gündem oldu
Cem Küçük'ün “itirafçı” olarak bilinen Aziz İhsan Aktaş ve Ertan Yıldız detayı gündem oldu
İçeriği Görüntüle

“Simav’daki fay, jeolojik yapısı nedeniyle uzun vadede 6.5 büyüklüğünde bir deprem potansiyeli taşıyor” diyen Üşümezsoy, bu fayın bağımsız şekilde harekete geçebileceğini ifade etti.

Simav fay hattı neden tehlikeli?

Üşümezsoy, 2011 yılında meydana gelen Simav depremine de atıfta bulundu. O dönemde bölgede yaşanan kırılmanın yetersiz olduğunu belirten uzman, Simav Dağı fay düzleminin hala aktif olduğuna dikkat çekti.

“Simav’da fay düzlemi duruyor. 2011’de kırılma tam gerçekleşmedi. Bu fay uzun vadede tekrar kırılabilir” diyen Üşümezsoy, özellikle 40 kilometrelik fay uzunluğuna işaret etti. Bu uzunluk, iki ayrı segment halinde kırılarak büyük bir deprem yaratma potansiyeline sahip.

Sındırgı depremi Simav’ı tetikler mi?

En çok merak edilen sorulardan biri ise, Sındırgı’daki depremlerin Simav fayını tetikleyip tetiklemeyeceği oldu. Üşümezsoy bu konuda net bir açıklama yaparak, “Sındırgı’dan Simav’ın tetiklenmesi mümkün değil. Simav kendi enerjisiyle bağımsız şekilde harekete geçebilir” dedi.

Buna göre, Sındırgı merkezli depremler artçı niteliğinde seyretse de, Simav fayında tamamen ayrı bir deprem riski bulunuyor. Bu da uzun vadede bölgedeki deprem tehlikesinin çok daha büyük boyutlara ulaşabileceği anlamına geliyor.

Balıkesir Sındırgı Beşik Gib Şener Üşümezsoy’dan Kritik Deprem Uyarısı 1

Uzmanlardan sakin ama hazırlıklı olun çağrısı

Üşümezsoy’un açıklamaları, halkın paniğe kapılmaması gerektiğini vurgularken, deprem bilinci ve hazırlığın önemini bir kez daha gündeme taşıdı. Türkiye’nin aktif fay hatları üzerinde yer aldığı gerçeği, bu tür uyarıların ne kadar kritik olduğunu gözler önüne seriyor.

Uzmanlara göre deprem çantası hazırlığı, bina dayanıklılığının kontrolü ve yerel yönetimlerin alacağı tedbirler, olası büyük depremlerde can kayıplarını en aza indirebilir.

Geçmiş depremler ve bugüne yansımaları

Sındırgı ve Simav, tarih boyunca çeşitli büyüklüklerde depremlerle sarsıldı. Özellikle 2011 Simav depremi, bölgede yaşayanların hafızasında derin izler bıraktı. O dönemde çok sayıda bina hasar görmüş, halk uzun süre çadırlarda yaşamak zorunda kalmıştı.

Bugün yaşanan sarsıntılar, bu travmatik anıları yeniden canlandırırken, uzmanların yaptığı uyarılar da bölgenin gelecekteki deprem potansiyeline dikkat çekiyor.

Deprem riskine karşı alınacak önlemler

Uzmanların altını çizdiği nokta, “depremi durdurmak mümkün değil, ama etkilerini azaltmak elimizde” düşüncesi. Bu bağlamda, özellikle fay hatları üzerinde yaşayanların bilinçli olması, deprem anında doğru davranışları sergilemesi ve yerel yönetimlerin güçlü kentsel dönüşüm politikaları geliştirmesi hayati önem taşıyor.

Türkiye’nin deprem gerçeği göz önünde bulundurulduğunda, Sındırgı ve Simav örneği, önceden hazırlıklı olmanın ne kadar kritik olduğunu bir kez daha kanıtlıyor.

Kaynak: Yeni Devir