Ara Eleman Sıkıntısının Sorumluları Hesap Verdi Mi?

Abone Ol

Uzun zamandan beri yaşanan yetişmiş ara eleman sıkıntısının sorumlularının hesap vermediğini biliyorum. Sadece bir gerçeğe dikkat çekmek için böyle bir başlık attım. Hemen belirteyim ki sadece zorunlu eğitimi önce 8, daha sonra da 12 yıla çıkartanların hesap vermediğini bildiğim gibi ülkemizde geçmişten günümüze verilmiş yanlış karar ve uygulamaların hesabının verilmediği de ülkemizin bir gerçeği. Kısacası ülkemizde yapılan yanlışlar yapanların yanına kalıyor. Bu köşenin sürekli okuyucuları meslek okullarını kapatma noktasına kimlerin getirdiğini bilirler. Özellikle zorunlu eğitimi 8 yıla kimlerin hangi maksatla çıkarttığı da toplumun malumu. Ancak, aradan geçen bunca zamana rağmen zorunlu eğitimin önce 8 sonra da 12 yıla çıkartılmasının ülkemizde giderek yetişmiş ara elman ihtiyacını artırdığı da gizlenemez hale geldi. Bunun soncu olarak meslek liseleri giderek daha fazla ilgi görür hale geldi. Bunun da ötesinde devlet yetişmiş ara eleman ihtiyacına cevap verebilmek için bir takım teşvik kararları aldı ve uygulamaya koydu. Bugün gelinen noktada meslek ortaokullarının açılmasının gündeme geldiği haberleri medyaya yansımaya başladı.

Yetişmiş ara elaman ihtiyacı niçin böyle arttı? sorusunun cevabı aslında kimsenin meçhulü değil. Bu arada zorunlu eğitimin 8 yıla çıkartılmasının yetişmiş ara eleman ihtiyacını artıracağını görmek için aslında çok fazla araştırmaya da gerek yoktu. Ülkemizin şartlarını biraz olsun bilenler bu gerçeği önceden görebilirlerdi. Ne var ki zorunlu eğitimi 8 yıla çıkartanların düşünce kabiliyetini imam hatip düşmanlığı kör etmişti. Onların derdi ülkemizde okuyanların sayısını artırmak, ülke ihtiyaçlarına cevap vermek değildi. Onlar sadece imam hatip okullarını kapatmadan önünü kesmek için bir adım attılar. Çünkü kapatmaları toplumda ciddi bir tepki görürdü. Bunu bildikleri için farklı bir yol seçtiler.

Bu noktada bugün meslek ortaokullarının açılmasının gündeme gelmesinin sebepleri üzerinde durmakta yarar var. Bilindiği gibi ülkemizde çocukların ve gençlerin meslek sahibi olmaları uzun yıllar boyunca çıraklık ile başlıyor, daha sonra usta konumuna gelerek alanlarındaki ihtiyaca cevap veriyorlardı. Bunun, “Ağaç yaşken eğilir” sözünde olduğu gibi ilkokulu bitiren gençler doğrudan b ir ustanın yanında meslek öğrenmeye başlıyorlardı. Ancak, zorunlu eğitimin uzatılması ile 15-18 yaşından sonra çocukları sanayide bir ustanın yanına çırak olarak vermek zorlaştı. Böyle olunca da önce meslek liselerine ilgiyi artırmak için teşvik edici bir takım uygulamalar hayata geçirildi. Bununla da yetinilmedi. Bugün bir çok meslek lisesinde öğrencilere burs veriliyor, böylece gençlerin mesleğe yönelmesi teşvik edilmiş oluyor. Benzer uygulamanın şimdilerde meslek ortaokullarına kaydırılması söz konusu. Henüz bu alanda verilmiş resmi bir karar olmamakla birlikte konu düşünce seviyesinde ve bakanlığa verilmek üzere bir araştırmanın başlatıldığını öğreniyoruz. Gecikmiş bir karar olmakla birlikte şahsen bir ihtiyaca cevap vereceğini düşünüyorum. Zaten mevcut eğitim uygulamalarına göre tüm öğrenciler için lise eğitimi mecburi istikamet haline getirilmiş, bunun sonucu olarak liseyi bitiren gençlerin hemen hemen tamamı üniversite kapısında yığılmaya başlamıştı. Ayrıca, üniversiteye girebilenler içinde iş bulmak zorlaşmış, bir mesleği olmadığı için o yaştan sonra bir fabrikada çırak olarak işe başlamak da gençlerimize zor gelmiş ve sonuçta ülkemiz üniversite mezunu işsizlerle dolarken sanayide fabrikalar ve ustalar yanlarında meslek öğretecekleri çırak bulamaz hale gelmişlerdi. Sonuç olarak bu ihtiyaç artık gizlenemez hale gelmiş olacak ki ilkokulu bitiren gençlerimizi meslek edindirmek için meslek ortaokullarına yönlendirmek için harekete geçilmiş bulunuluyor.

Yapılması geren, atılması gereken bir adım geç de olsa atılmış bulunuyor. Ancak, ülkemize büyük zararlar veren ara eleman ihtiyacının karşılanmasını engelleyen kararları alanların yaptıkları yanlarına kalmış oluyor.