Küresel belirsizlik, merkez bankalarının politikaları ve jeopolitik krizler altını zirveye taşıdı. Uzmanlar, ons altının 2026’da 4.000 doları aşabileceğini öngörüyor.
Altın neden sürekli değer kazanıyor?
Altının son yıllarda özellikle 2025’te ulaştığı seviyeler hem küçük yatırımcıların hem de büyük fonların dikkatini çekiyor. FED’in faiz indirimleri, doların zayıflaması ve küresel jeopolitik riskler altını güvenli liman haline getirdi.
Ekonomistler, altının yalnızca kısa vadeli bir yatırım aracı değil, aynı zamanda sistemsel krizlere karşı koruyucu bir kalkan olduğunu vurguluyor.
Türkiye’de yastık altındaki 500 milyar dolar değerinde altın
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz ve İstanbul Kuyumcular Odası Başkanı’nın yaptığı açıklamalara göre Türkiye’de yastık altında yaklaşık 500 milyar dolar değerinde altın bulunuyor. Bu rakam, halkın altına duyduğu güveni net şekilde ortaya koyuyor.
Ancak uzmanlar, büyük miktarda altını evde saklamanın güvenlik riski yarattığını ve bankaların kiralık kasalarının da bu talebi karşılamada yetersiz kaldığını ifade ediyor.
Küçük yatırımcılar ne yapmalı?
Son dönemde “Bir çeyrek alsam, iki ay sonra satsam zarar eder miyim?” sorusu küçük yatırımcıların en çok merak ettiği konular arasında. Uzmanlara göre, kısa vadeli al-sat yapmak riskli olabilir. Çünkü altın küresel gelişmelere çok hızlı tepki veriyor.
Ekonomistler, altın yatırımı yaparken gelir oranına göre limit belirlenmesini ve sadece ihtiyaç fazlası paranın değerlendirilmesini öneriyor.
Küresel merkez bankaları altına yöneliyor
Dünyanın önde gelen merkez bankaları, rezerv kompozisyonlarını son yıllarda hızla değiştirmeye başladı. Dolar ve ABD tahvilleri yerine altın alımı ön plana çıktı. Bu değişim, altının fiyatını yukarı çeken en önemli faktörlerden biri.
Özellikle Asya’daki merkez bankaları, rezerv çeşitlendirmesi kapsamında altın stoklarını artırıyor. Bu eğilim, altının uzun vadede değerini koruyacağının sinyali olarak görülüyor.
Jeopolitik risklerin altına etkisi
Ortadoğu’daki gelişmeler, İsrail ve Gazze hattındaki çatışmalar, Ukrayna savaşı ve ABD’nin küresel etkinliğinin azalması gibi faktörler altına olan talebi artırıyor.
Birçok analist, “Dolar güven kaybediyor, altın güven kazanıyor” değerlendirmesinde bulunuyor. ABD’nin sembolik gücünün zayıflaması, yatırımcıların rotasını değerli metallere çevirmesine neden oluyor.
Uzmanların 2026 altın tahminleri
- Goldman Sachs: Eğer kurumsal yatırımcılar ABD tahvillerinden altına yönelirse, ons fiyatı 5.000 dolara çıkabilir.
- JPMorgan: 2025’in son çeyreğinde 3.800 dolar, 2026’nın ilk çeyreğinde ise 4.000 doların üzerinde tahmin ediyor.
- UBS: 2025 sonunda 3.800 dolar, 2026 ortasında ise 3.900 dolar öngörüyor.
Bu tahminler, altının önümüzdeki dönemde de güçlü kalacağını gösteriyor.
Altın yatırımında riskler
Her ne kadar güvenli liman olarak görülse de altın da riskli bir yatırım aracı olabilir. Aşırı alım dönemlerinde sert düzeltmeler yaşanabiliyor. Ayrıca fiziki altın saklama maliyetleri ve güvenlik problemleri yatırımcılar için dezavantaj yaratıyor.
Bu nedenle uzmanlar, altın yatırımını çeşitlendirilmiş portföyün bir parçası olarak değerlendirmenin daha doğru olduğunu söylüyor.
Dolar–altın dengesi bozuluyor mu?
Uzmanlara göre, altına yönelik güçlü talebin ardında yalnızca ekonomik faktörler değil, aynı zamanda ABD dolarının prestij kaybı da var. ABD’nin askeri ve ekonomik politikalarındaki kırılganlık, yatırımcıların dolar yerine altına yönelmesine neden oluyor.
Kısacası, altına olan talep artık geçici bir trend değil, küresel bir paradigma değişiminin işareti olarak görülüyor.