ABD de AB de Terör Destekçisi

Abone Ol

Artık ABD ve müttefiklerinin teröristleri Suriye ve Irak’ta eğittiklerinin bilinmeyen bir yanı kalmadı. Eğer gerçekten bilinmiyormuş havası estiriliyor, teröristler kime karşı eğitiliyor, diye medyada bir soru ile karşılaşacak olursak bilinmelidir ki bu sorunun cevabı bilinmediğinden değil, konuyu bir kez daha kamuoyuna hatırlatmak için atılmış bir başlık olabilir. Çünkü gerek Suriye ve Irak’ta gerek Yunanistan’daki Lavrion Kampı’nda bölgemizde faaliyet gösteren ve hedeflerinin Irak’tan sonra Suriye’de de özerk bir oluşumu hayata geçirmek olduğu biliniyor. Bunu anlamak için yıllar önce açıklanan Büyük Ortadoğu Projesi’nin (BOP) uygulamaya konulmuş olduğunu bilmek yeterlidir.

Zaten medyaya yansıyan haber ve yorumlarda çok net olmasa da zaman zaman Suriye’de Fırat’ın doğusunda PYD/YPG kontrolünde özerk bir bölgenin oluşturulduğu haberi yansıyor. Yani Büyük Ortadoğu Projesi’nin açıklandığı günlerde bölgede mevcut devletçiklerden yeni 15 devletçik daha çıkartılacağı bilgisi duyurulmuştu. Kısacası bölge ülkeleri mümkün olduğunca güçsüzleştirilecekti. Bu durum hem de o günlerde yetkililerce açıklanmış, hatta bu durumu gösteren haritalar kamuoyuna yansıtılmıştı.

Bu gerçek bilinirken, bu ufalamanın hedefinde İsrail’in güvenliğinin sağlanması, Büyük İsrail’e giden yolun önünün kesilmesini engellemek olduğu da düşünüldüğünde terör örgütlerine verilen destek nereden gelirse gelsin aynı amaca hizmet ettikleri açıkça ortadadır. Bu arada terör örgütleri sadece Suriye ve Irak’ta besleniyor, eğitiliyor değil. Yıllardan beri AB ülkelerinden devşirilip örgütlere katılmadan önce eğitimlerinin tamamlandığı Yunanistan’daki Lavrion Kampı da işin AB boyutunu göstermektedir. Çünkü her fırsatta Türkiye’den bazı Batılı ülkelere teröre destek vermemeleri gerektiği hatırlatılıyor olsa da, Hıristiyanlar ortak hareket sergiliyorlar. Bunun AB yakasındaki koruma kollama işini Yunanistan yapıyor ama bu hususta kendinden bir kuruş bile harcamıyor. Çünkü AB ülkeleri Yunanistan’a gereken yardımı ve desteği veriyorlar. Bu arada Yunanistan’ın başı sıkıştığında sadece AB ülkeleri değil ABD’nin de anında soluğu Yunanistan’ın yanında alıyor olması aslında açıklanmamış olsa da Büyük Ortadoğu Projesi’nin uygulanması konusunda ilan edilmemiş bir ABD-AB mutabakatı söz konusu. Bu bakımdan Türkiye’nin verdiği mücadeleyi birkaç terör örgütü ile verdiğini düşünmek olayın tam olarak kavranamadığı anlamına geliyor. Diyebiliriz ki, Suriye ve Irak’ta teröre karşı verilen mücadele, yürütülen hava ve kara harekâtları birkaç teröristin saf dışı bırakılması için yapılmıyor. Aynı zamanda terör destekçisi ülkelere karşı da verilmiş oluyor.

Bu arada Avrupa’da kurulmuş olan bazı derneklerde Lavrion Kampı’nın ihtiyaçlarını AB ülkelerinden topladıkları paralarla karşılıyorlar. Yani olay PKK-YPG gibi terör örgütlerinden ibaret değil. Onlar ön saflarda sahneye sürülmüş maşalar. Arkalarındaki Büyük Ortadoğu Projesi’ni hayata geçirmek, sonuçta Büyük İsrail’e ulaşma hayalinin gerçekleşmesine hizmet eden ülkeler ve örgütler söz konusu. Bir başka ifadeyle ülkemiz mücadelesini Haçlı-Siyonist ittifakına karşı veriyor. Olaya bu yönü ile bakılabildiğinde sanıyorum işin gerçek boyutu rahatlıkla görülür. Bunun için bu köşede sıkça dile getirdiğim gibi İslam Birliği’nin en kısa zamanda hayata geçirilmesinin önemi anlaşılacaktır.