600 binden fazla kamu işçisinin kaderini belirleyecek olan 2025 yılı Kamu Toplu İş Sözleşmesi süreci, belirsizlik içinde devam ediyor. Mayıs ayında imzalanması beklenen toplu sözleşme görüşmelerinde, işçi kesimi tarafından yapılan tekliflerin yanı sıra kamu kesiminden henüz somut bir teklif gelmedi. Bu durum, işçilerin endişelerini artırırken, hükümetle işçi kesimi arasında hala bir uzlaşma sağlanabilmiş değil.
Kamu Toplu İş Sözleşmeleri Görüşmeleri
Kamu Toplu İş Sözleşmeleri Çerçeve Protokolü (KÇP) için yapılan üçüncü toplantı, 24 Nisan 2025 tarihinde Türkiye Ağır Sanayii ve Hizmet Sektörü Kamu İşverenleri Sendikası (TÜHİS) ev sahipliğinde gerçekleştirildi. TÜRK-İŞ ve HAK-İş temsilcilerinin katıldığı bu görüşmede, ücret artışı ve sosyal haklar konularında herhangi bir somut teklif ortaya konmadı. TÜHİS, işçi tarafının teklifine karşı yeni bir çalışma yapacaklarını belirtmekle yetindi.
Ekonomik Koşullar Zorlu, Çözüm Zor
Toplu sözleşme görüşmelerinin bu kadar zorlu geçmesinin arkasında, Türkiye’nin içinde bulunduğu ekonomik koşullar yer alıyor. Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'in uygulamaya çalıştığı ekonomik tedbirler, enflasyonla mücadele ederken geçim şartlarının zorluğunu da beraberinde getiriyor. Bu durum, işçi kesimiyle hükümetin karşı karşıya gelmesine neden oluyor.
Toplu Sözleşme Süreci Ne Zaman Sonuçlanacak?
2025 yılı toplu sözleşmesinin 9 Mayıs tarihinde tamamlanması bekleniyor, ancak şu ana kadar toplantı tarihleri netleşmedi. Her geçen gün, toplu sözleşmenin zamanında sonuçlanmasının zorlaştığı görülüyor. İki taraf arasında makul bir anlaşma zemininin bulunamaması, sürecin daha da zorlu geçeceğini gösteriyor.
İşçi Kesimi Zor Durumda, Seçimsiz Atmosfer Elini Zayıflatıyor
Seçimsiz bir ortamda toplu sözleşmeye girmeye hazırlanan işçi kesimi, hükümete karşı elini zor durumda hissediyor. Şu an için herhangi bir seçim atmosferinin bulunmaması, işçilerin müzakere gücünü zayıflatıyor. Bu da toplu sözleşme sürecinin daha da karmaşık hale gelmesine yol açıyor.
Vedat Işıkhan’ın Sempatik Tutumu
Toplu sözleşme sürecinde, şimdiye kadar en sempatik açıklamaları yapan bakan ise Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan oldu. Ancak, bu açıklamalar, somut bir çözüm getirmiyor ve taraflar arasındaki gerilimi yatıştırmaya yetmiyor.